BM işgal altındaki insani işler koordinatörü Lucia Elmie  bu raporunda 2022 yılı içerisinde 26 çocuk dahil en az 105 Filistinlinin  Siyonist Rejim İsrail güçleri tarafından şehit düştüğünü yazdı. Bu istatistikten yola çıkarak 2022 yılının 2006 yılından beri Filistinliler için en acı ve en kanlı dönem olduğu söylenmelidir.  BM işgal altındaki insani işler koordinatörü Lucia Elmie , Filistinlilerin geçen yıla kıyasla aylık olarak ortalama yüzde 57 daha fazla kurban gittiklerini yazdı. 

 Burada sorulması gereken önemli soru Siyonist Rejim'in Filistinlilere karşı şiddeti ve cinayetlerinin neden 2022 yılında artması ve son 16 yılda bir rekor haline gelmesidir. 

Bu konudaki ilk nedenin Arap ülkeleri ile işgalci rejim arasındaki ilişkinin türü ile ilgili olduğu söylenebilir. Son yıllarda Arap ülkeleri ile işgal rejimi arasındaki ilişki yeni bir aşamaya girmiştir. Daha önce Siyonist rejimle gizli ilişkileri olan bu ülkeler, son yıllarda bir yandan açık ilişkiler kurmuş, diğer yandan ilişkilerin hacmini artırmış boyutlarını geliştirmişti. 

 BAE, Bahreyn ve Fas 2020 yılında Siyonist rejimle resmi diplomatik ilişkiler kuran ve son iki yılda bu ilişkileri çeşitli alanlarda genişleten üç Arap ülkesi arasında yer almaktadır. Suudi Arabistan gibi resmi diplomatik ilişkiler kurmayan ülkeler de Siyonist rejimle ilişkilerin hacmini artırdı. Örneğin, Suudi Arabistan'da İsrailli ve Suudi yetkililer arasında gizli görüşmeler yapıldı ve Riyad, İsrail uçaklarının Suudi semalarında uçmasına izin verdi. Arap ülkeleri ile Siyonist rejim arasındaki ilişkilerde yaşanan bu trafik, bir yandan bu ülkelerin rejimin suçlarına ve cinayetlerine göz yummasına neden olurken, diğer yandan Tel Aviv'in Filistinlilere yönelik şiddeti devam ettirip artırmasına neden oldu. Böylece İsrail rejimi daha rahat bir şekilde cinayetlerini arttırdı. 

İkinci neden, Filistinlilerin Siyonistlere karşı yürüttüğü direniş operasyonlarıyla ilgilidir. Filistinliler, Arap ülkelerinin Siyonist rejime verdiği destekten hayal kırıklığına uğrarken, bu rejimin suçları ile başa çıkmanın tek yolunun direniş ve özgüven olduğu sonucuna vardılar. Bu nedenle geçen yıl Siyonistlere karşı direniş harekatı işgal altındaki topraklara bile genişletildi ve bu operasyonda onlarca Siyonist öldürüldü ve yaralandı. Bu operasyon karşısında güçsüz kalan Siyonist rejim, Filistinlilere karşı daha fazla şiddete başvurdu.

Üçüncü neden, Birleşmiş Milletler ve dünya güçlerinin performansı ile ilgilidir. Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Topraklar İnsani Yardım Koordinatörü, 2022'nin Filistinliler için en kanlı yıl olduğunu kabul etmesine rağmen, bu örgüt işgal rejiminin suçlarını kınamak ve Filistinlileri desteklemek için herhangi bir adım atmadı.

Arap ülkelerinin Siyonist rejime yönelik politikası bu rejimin suçlarının artmasında önemli bir faktör olduğu gibi, Birleşmiş Milletler'in pasifliği  ve Batılı güçlerin, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri'nin açık desteğinin yanında bu cinayetlerin artmasında önemli faktörlerdir. Filistinlilere yönelik Siyonist şiddetin yoğunlaşmasında Amerika'nın da etkisi var. Bu pasiflik ve destek devam ederse önümüzdeki yıllarda şiddetin seviyesi tekrar artacaktır.

parstoday