MUAZ EBU ŞEMMALE YAZDI: BATI ŞERİA VE DİRENİŞ RUHU

Direniş sancağını eline alan ve bugünlerde zalim ve iğrenç düşmanla mücadelede şehit üstüne şehit veren Batı Şeria, Dayton döneminin artık sona geldiğini ilan ediyor. Aynı şekilde, siyonist işgal rejiminin girmekte zorlandığı Cenin Mülteci Kampı'nın direniş ruhunun Batı Yaka’nın her tarafına hem de süratli bir şekilde yayıldığını ve burada yüksek sesin direnişin sesi olduğunu gösterdi.  

Görüntülenme: 832 Tarih: 09 Ağustos 2022 23:29
MUAZ EBU ŞEMMALE YAZDI: BATI ŞERİA VE DİRENİŞ RUHU

İşgal altındaki Filistin topraklarında 2006 yılında yapılan parlamento seçimlerini İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ın ezici bir çoğunlukla kazanması, Filistin siyasi hayatında bir dönüm noktası olurken, Siyonist rejimle, arkasında duran Amerika ve müttefiklerini şok etmişti. Batı haber ajanslarının manşetlerinde seçimleri bir tsunami veya deprem kavramlarıyla ifade etmeleri, bu çevrelerin uğradığı şaşkınlığı ve şoke olmuş hallerini yansıtıyordu. Bu gelişme, Amerika’nın durum daha kötüleşmeden harekete geçip adımlar atmasına neden oldu. Bunun için Amerika ve Siyonistleri hoşnut edecek şekilde Siyonist işgal rejiminin güvenliğini sağlayacak Filistin Yönetimi'ne bağlı bir kuvvet oluşturup eğitmek için Keith Dayton adındaki General Amerika idaresi tarafından atandı. 

Özel bir misyonla görevlendirilen Dayton’a bu çirkin ve aşağılık görevi yerine getirmesi için her türlü imkân ve yetki verildi. Hatta ona Filistin Kralı lakabı verilmişti. Bu, Filistin Yönetimi içindeki sınırsız yetkisini yansıtıyordu. Bu dönemde Siyonist düşmanla güvenlik koordinasyonu kavramı ortaya çıktı. Adam, Filistinli subayların hepsini Siyonistlerin ölçütlerine göre güvenlik soruşturmasından geçirdi. Onun çabaları sonucu Filistin Yönetimi'ne bağlı güçler yeniden oluşturuldu. Artık yeni bir süreç başlamıştı. Siyonistlerin yanında bu güçler de Filistin direniş güçlerine bağlı kişileri takip ediyor, tutukluyor, Batı Şeria’da direnişi destekleyen kurum ve kuruluşları kapatıyordu. Bu şekilde direnişe yardım edecek birini bırakmayarak direnişi kurutmayı başaracaklarını düşünüyorlardı. Bu baskı ve zulümler zirve yaptı. Bu şekilde güvende olacaklarını zannediyorlardı. Filistin davası çok zor bir süreçten geçiyordu. Kıtlık yılları andırır yıllar yaşandı. Bunun sonucunda Yahudi yerleşimcilerle yerleşkelerin sayısı ile Batı Şeria’nın her tarafında işgal askerlerine ait askeri geçiş noktaları arttı. 

Dayton projesinin en önemli hedefi, sadece bir lokma ekmeğin peşinde koşacak tembel, bitkin ve yorgun bir gençlik yetiştirmekti. Ekonomik Barış Projesi adı altında ekonomik refah vadediyorlardı. 

Bu kıtlık yılları geçti. Dayton ve adamları Filistin halkının bilinçli bir halk olduğunu, hakkını ve mukaddesatını savunmak için büyük bir azim ve kararlılığa sahip olduğunu, bunun yeşil bitki gibi rüzgâr ve kasırgaların, yok sayma ve görmezlikten gelmenin, düşmanla ilişkileri normalleştirmenin kendisini deviremeyeceğini bilmiyorlardı. Direniş sembolü durumundaki bütün adamların tutuklanmasından sonra Filistin halkı art arda direniş ve intifadalar başlatarak bu bilincini ortaya koydu; hakkını ve ümmetin mukaddes mekanlarını nasıl koruyacağını herkese gösterdi. 

2021 Ramazan'ında Siyonist işgal rejimiyle yapılan Kudüs Kılıcı Savaşı ve savaştan önce meydana gelen olaylar, Şeyh Cerrah halkının kendilerini çıkarmak isteyen işgal rejimine karşı gösterdiği direniş, bütün Filistin’e yayılan bireysel istişhad eylemleri ve en sonuncusunun Siyonist işgal rejiminin başkenti Tel Aviv’in en işlek caddesinde meydana gelmesi; bütün Filistin’i kapsayacak bir devrimle karşı karşıya olduğumuzu, Dayton’un “direnişten uzaklaştırdık” sandığı Batı Şeria’nın Filistin direnişinin öncüsü olduğunun aslında bir ilanıydı. 

Direniş sancağını eline alan ve bugünlerde zalim ve iğrenç düşmanla mücadelede şehit üstüne şehit veren Batı Şeria, Dayton döneminin artık sona geldiğini ilan ediyor. Aynı şekilde, siyonist işgal rejiminin girmekte zorlandığı Cenin Mülteci Kampı'nın direniş ruhunun Batı Yaka’nın her tarafına hem de süratli bir şekilde yayıldığını ve burada yüksek sesin direnişin sesi olduğunu gösterdi. 

Direnişçi Cenin Mülteci Kampı sadece bir örnektir. Bu, direnişçilerin yaşanan aşama ve aşamanın yapısıyla ilgili bilinç düzeylerini gösteriyor. Aynı direniş ruhunun Batı Yaka’nın Nablus, Ramallah, El-Halil ve diğer şehirlere de yayıldığını görüyoruz. Bu durum, direnişin iyi ve afiyette olduğunu, gittikçe büyüdüğünü, vahdeti sağladığını gösteriyor. 

Siyonist işgalcinin boğazını sıkan şu anda bunlardır. Şimdiki nesil (Dayton’un hayal ettiği uyuşuk, tembel ve bitik bir nesil değil) Salahaddin Eyyubi’in neslidir. 

Bu nesil Allah’ın izniyle zafer ve özgürlük neslidir. 

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar