NAFTALİ BENNETT ATEŞLE OYNUYOR (ANALİZ)

Siyonist rejim İsrail ile sözde barış anlaşması imzalayan Mısır ve Ürdün gibi bazı Arap ülkeleri, son birkaç günde Siyonist yetkililer ile yaptıkları görüşmelerde Naftali Bennett’i bayrak yürüyüşünün düzenlenmesini engellemeye ikna etmeye çalıştılar. Fakat bu konuda başarılı olmazken üstelik aldıkları yanıt ise Filistinlileri bayrak yürüyüşü önüne geçmemeleri için ikna etmek oldu. 

Görüntülenme: 1313 Tarih: 31 Mayıs 2022 20:29
NAFTALİ BENNETT ATEŞLE OYNUYOR (ANALİZ)

Son birkaç yılda gerçekleşen bu yürüyüşte, 1967 savaşında Doğu Kudüs'ün işgalinin yıldönümünde, aşırılıkçı Siyonistler işgal altındaki Filistin'in dört bir yanından Kudüs'e gelip etkinliğe katılmaya çağırılıyor. Hatırlanacağı üzere geçen yıl Kudüs’te Şeyh Cerrah mahallesindeki Filistinlilerin Siyonistler tarafınfan göçe zorlanmaları üzerine Filistin direniş grupları ve Gazze sakinlerinin verdiği destekle yaşanan 11 günlük savaşın ardından bayrak yürüyüşü direniş grupların füze saldırısından duyulan korku nedeni ile düzenlenmedi. Fakat bu yıl Bennett hükümeti hatta güvenlik güçleri ve polis şefinin uyarılarını dikkate almayarak düzenlenmesinde ısrar etti. 
Zira Bennett hükümeti, bir temsilcinin iktidar koalisyonundan çekilmesi nedeniyle çöküşün eşiğinde ve  Bennett'e yakın olan diğer iki kişinin de son günlerde istifa etmesi bu uyarı zilini daha da ciddi hale getirdi. Fakat hikayenin tümü bu değil, Bennett hükümetinin aşırı Siyonist miting ve gösterilere izin verme kararını etkileyen iki faktör daha vardır: 
Birincisi BAE ve Bahreyn gibi Arap ülkelerin Siyonist rejim ile ilişkilerini normalleştirdiği ve şimdi sıranın Arabistan’a geldiği ve gelecek günlerde Riyad hükümetinin bu gruba katılması ve gizli ilişkilerini açıklamak için büyük çabalar harcandığı normalleştirme sürecidir. 
İkincisi ise Biden hükümetinin Siyonist rejime karşı nispeten direnmenin ardından son günlerde ve haftalarda aniden tutum değiştirerek, Siyonist lobilerin baskısına teslim olarak İran ile nükleer anlaşmaya geri dönmekten vaz geçmesi, üstelik bu rejim ve Arabistan ilişkilerinin normalleştirilmesi için arabulucu olması ve hepsinden daha da önemlisi Biden’in, Kudüs'teki yeni yerleşim planının onaylanmasına rağmen, işgal altındaki Filistin'e seyahat etmeyi planlaması ve bayrak yürüyüşüne hiçbir ciddi muhalefet etmemesidir.
Bennett’in Biden hükümeti ve Arap devletlerinden endişe duymaması onu aşırıcı Siyonistlerin gösteriler veya bayrak yürüyüşü  düzenleme konusundaki kışkırtıcı eylemlerini desteklemeye ikna etti. Ayrıca görünüşe göre Bennett hükümeti hem sınırda bulunan kırılgan koalisyon kabinesini kurtarmak ve hem de dünya ve bölgedeki karmaşık durumu suiistimal ederek bölgede yeni bir maceraya atılmaya hazırlanıyor. 
Tüm bu etkin faktörlere ilaveten, 5 Haziran 1967 savaşında Doğu Kudüs'ün işgalinin en başından itibaren işgal rejiminde ister sol ister sağ Siyonist hükümetleri Kudüs'e kalıcı şekilde hakim olmak için tek bir siyaset ve tutum izledikleri gerçeği unutmamak gerekir. 
Onlar sessiz ve sinsi işgal siyasetini gerçekleştirmeye çalıştılar, böylece Siyonist yerleşkeleri batı yakanın kuzeyinden güneyine doğru 3 ayrı güvenlik şeridi boyunca inşa ederek Kudüs kentini dört bir yanından kuşatma altına almaya çalıştılar. Bu yerleşim yerlerinde aşırılık yanlısı göçmen siyonistler genellikle her türlü silahla donatılıp barındırılıyor ve Siyonist ordunun beşinci kolu olarak görev yapıyor.
Bu sinsi ve sessiz işgal siyaset olan yerleşim alanı inşa siyasetinden birkaç hedef amaçlanıyor. Bu önemli hedeflerden biri, Kudüs şehrine kalıcı olarak hakim olmak için coğrafi ve demografik dokusunu değiştirmektir. Bir sonraki hedef, bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek için Batı Şeria'nın toprak bütünlüğünü yok etmek için parçalamaktır. 
Diğer hedef ise tarım ürünleri üreterek ihraç etmek için batı yakanın toprak ve su kapasitesini yağmalamak ve sömürmektir. Ve hepsinden daha da önemlisi Filistinli mültecilerin geri dönme olasılığını sonsuza kadar engellemektir. 
Bu nedenle işgal yerleşim alanları inşa etmek ve yerleşimcilerin desteklenmesi, Siyonist rejimin her zaman önceliği ve gündemi olmuştur. Aslında bayrak yürüyüşüne destek verilmesi bu bağlamda sembolik bir eylem olarak değerlendiriliyor.

parstoday

Yorumlar