FİLİSTİN İSLAMİ CİHAD LİDERİ ZİYAD NEHHALE’NİN YEMEN KONUSUNDA ONURLU DURUŞU

Yemen’in başkenti Sanaa’da düzenlenen Uluslararası Filistin Konferansı’nda yaptığı konuşmanın tam metni: Bismillahirrahmanirrahim

Elhamdulillahi rabbil alemin.

Yemen’e selam olsun, Yemen halkına selam olsun. Yemen şehitlerine selam olsun Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi hepinizin üzerine olsun. Bizi cihatla izzetlendiren Allah’a hamdolsun. Nice yıllara… Allah Ramazan ayını Yemen’e ve ümmetimize mübarek kılsın. Bu yıl mübarek Ramazan ayı geldi ve biz Filistin'de daha diriyiz. Filistin ve Kudüs hakkımızı savunmak ve Filistin toprakları üzerindeki Siyonist işgale karşı direnmek için daha hazırız. Değerli kardeşlerim! “Filistin, Ümmetin Merkezi Sorunu” başlıklı bu konferans ve taşıdığı anlam, Yemen'in zor koşullarına ve sürekli saldırganlığa maruz kalmasına rağmen gerçekleşiyor. Konferans, Filistin ve Kudüs'te yaşananlar ve Filistin halkının Siyonist düşman karşısında inşa ettiği yeni denklemlerle eş zamanlı olarak Uluslararası Kudüs Günü'nü kutlamalarımızla gerçekleşiyor. Bugünün önemini ve İslam ümmetinin vahdetine yönelik işaretlerini vurguluyoruz. Bugün, Filistin halkı, Kudüs'ü Yahudileştirmeye, sahada yeni gerçekleri empoze etmeye, Mescid-i Aksa'yı Yahudiler için bir ibadethaneye dönüştürmeye çalışan Siyonist saldırıyla karşı karşıyayken, sizlere hitap etmekten onur duyuyorum. Bunu askeri güçlerini kullanarak ve uluslararası kılıftan yararlanarak yapıyorlar. Siyonist rejimin Filistin topraklarında meşruiyetini kabul eden ve kendi halkına baskı uygulayarak, ümmetimizi düşmanlar lehine tüketen iç çatışmalar ve savaşlar yaratmakla meşgul olan birçok Arap rejimi çöküş durumundan, Yemen bu merhalede en belirgin ve önemli unvandı. Saldıranların meşruiyeti için tek bir gerekçe bulamadığı, yedi yıldan fazla süredir Müslüman bir Arap ülkesinin öldürülmesinin ve yıkılmasının hayal kırıklığını gizlediği Yemen… Buna rağmen Yemen, halkının iradesi, gücü ve azmi ile Filistin davasını, Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı destekleyip savunmaya devam etti. Bu konferansınız, Yemen'in Arap ve Müslüman halkının Filistin davasına ve Filistin halkının mücadelesine olan taraftarlığının sadece bir başka kanıtıdır. Yemen'e karşı bu saldırganlığı sürdürenler, Filistin'in "İsrail" olduğunu kabul ettiklerini doğrulayan her türlü araç ve yöntemle Siyonist oluşuma yaklaşmakta, onun suçlarına sessiz kalmakta ve onunla ilişkilerini güçlendirmektedir. Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme girişimlerine, Filistin halkının Batı Şeria'daki topraklarına ve mallarına el koyarak kimliğini silme girişimi ve yıllardır direnmeyi bırakmayan Gazze Şeridi kuşatması rağmen, ki Gazze işgal karşısında hâlâ Kudüs'ün kılıcını kuşanmaktadır. Kardeşlerim, bacılarım! Mücahit Filistin halkımız hala cihat ve direniş ahdinde, Filistin ve Kudüs'teki tarihi haklarına sahip çıkma ahdindeler. Bugün daha diri ve Siyonist tuğyana ve Yahudi kibrine karşı daha güçlüdür. Filistin halkı bu mübarek günlerde, tarihin gerçeklerini çarpıtarak ve Mescid-i Aksa çevresinde insanları öldürmek için kinli gücünü çağırarak Kudüs'ü kontrol etme girişimlerinde bir gün bile geri durmayan ve Aksa’ya saygısızlık eden düşmanın planlarıyla karşı karşıyadır. Ve burada hepimiz bu kibirli ve yozlaşmış Siyonisti kırmak ve katil Siyonist suçluların yüzlerini kötülemek için saf tutuyoruz. Filistin topraklarında yaşanan direniş bu ülkenin bizim olduğunu ve katillerin tarihin gerçeklerini değiştiremeyeceğini teyit ediyor. Bu katiller, silahlarıyla ve dünyanın şer güçlerinin desteğiyle bizi terörize edebileceklerine inanıyorlar. Evet, bizi öldürebilirler ama dinimizi, inancımızı, toprağımızı elimizden alamazlar. Filistin halkının bu mübarek ayda bedenleriyle, kadınlarıyla, çocukları ve erkekleriyle savaşmaya, Siyonizm'in kibriyle çatışmaya, bazı Arap kardeşlerinin tüm seviyelerde kuşatmasıyla karşı karşıya bırakılması üzücüdür. Bazıları bir sükunet açıklamasıyla yetinirken, bazıları da sanki Kudüs ve Filistin onları ilgilendirmiyormuş gibi sustu. Daha da kötüsü, cani Yahudilere tebrik telgrafları gönderen ve onları dini bayramlarında kutsayanlar oldu. Orada sadece Filistin halkı, yeryüzünün en mübarek topraklarında, mübarek Mescid-i Aksa'yı savunmak için katil ve suçlu çetelere karşı savaştı ve savaşmaya da devam ediyor. Kardeşlerim, bazılarım! Konuşmamın sonunda Yemen'in büyük, yiğit ve mücadeleci halkını ve onların yiğit liderliğini selamlıyor ve onlara diyorum ki: Katillerin isimleri farklı da olsa mazlumiyetimiz birdir. Yemen'e yönelik zalim savaşın ve Yemenli kardeşlerimize uygulanan kuşatmanın sona ermesi için çağrı yapıyor, savaşın durdurulması için yapılan tüm çabaları teşvik ve tebrik ediyoruz. Ve Yemen'e saldıranların liderlerine diyorum ki: Allah'a yemin ederim ki Yemen'de öldürülen bir çocuk, Allah katında sahip olduğunuz bütün petrol ve paradan daha faziletli ve daha değerlidir. Kaç çocuk öldürdünüz! Kaç yaşlı! Kaç kadın! Vallahi bu zulüm ve saldırganlıktır. Dualarımızın sonu alemlerin rabbi olan Allah’a hamd etmek değil midir! Vesselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh

Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr