Atun, dün (12 Mart Cumartesi) öğleden sonra konuyla ilgili yaptığı açıklamada, işgal rejiminin ve cezaevleri idaresinin son dönemde Filistinli esirlere büyük yaptırımlar uyguladığını ve baskı yaptığını, kazanılmış haklarını ellerinden aldığını, cezaevlerine detektör kapılar yerleştirdiğini, esirlerin eğitim ve avluya çıkma gibi haklarına kısıtlama getirdiğini ifade etti.
Esirlerin ellerindeki imkanlarla yaptırımlara karşı çıktıklarını ve birlikte mücadele ettiklerini belirten Atun, işgal rejimine ve cezaevleri idaresine karşı birlikte hareket etmeyi başaran esirlerin toplu açlık grevine gitme tehdidinde bulunduklarını kaydetti.
Esir hareketinin mücadelesine destek verilmesini isteyen Atun, konsolosluklara ve elçiliklere sahip Filistin resmi yönetiminin esirleri desteklemede ihmali olduğuna değindi.
Atun, işgal güçlerinin verdiği uzaklaştırma cezalarına ve gözaltına almalara rağmen kendileri için Kudüs’ün alternatifi başka bir yer olmadığını bildirdi.
İşgalcilerin Filistin topraklarını ve özellikle de Kudüs’ü işgallerinin ardından uzaklaştırma cezalarını kullanmaya başladıklarına dikkat çeken Atun, 2006’da milletvekili seçildikten sonra işgal rejimine bağlılıkları bulunmadığı gerekçesiyle Kudüs’ten uzaklaştırıldıklarını hatırlattı.
Filistin Enformasyon Merkezi