Seyyid Hasan Nasrullah Salı günü gaziler günü dolayısıyla yaptığı konuşmasının büyük bir bölümü Rusya'ya Ukrayna savaşı ile ilgiliydi. Bu konuşmanın eksen noktası Ukrayna krizinin Batı'nın ahlaki çöküşünün göstergesi olmasıydı.
Seyyid Hasan Nasrullah söz konusu konuşmasında Filistin meselesine de değindi. Filistin'in en çok cinayet işlenen bir yere dönüştüğünü belirtti. Siyonist Rejim İsrail sürekli savaşlar dayatmasının yanı sıra son 15 yılda Gazze Şeridi'ni de kuşatmıştır. Buna rağmen Birleşmiş Milletler Günenlik Konseyi ve Batılı ülkeler Siyonist cinayetler hususunda konuşmuyorlar.
Lübnan Hizbullah genel sekreteri Seyid Hasan Nasrullah’a göre "Amerika uluslararası kurallara ve insani değerlere hiçbir önem vermiyor. Amerika sadece İsrail'in cinayetlerini kınamamakla kalmıyor Güvenlik Konseyi'nin Filistin meselesine müdahil olmasına da engel oluyor."
Hizbullah genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın değindiği bir diğer konu ise Amerika'nın farklı ülkelere karşı yürüttüğü savaşlardı. ABD'nin Afganistan ve Irak'a karşı savaşa resmen girmesi, Suriye krizine askeri olarak müdahale etmesi ve Irak'ta ABD askeri harekatları ve saldırılarında defalarca sivillerin öldürülmesi, 21. yüzyıldaki cinayetlerinin ve savaşlarının sadece bir kısmıdır.
Savaşın yanı sıra ABD, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Irak'taki halk seferberliği-Haşdi Şabi komutan yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'e suikast düzenleyerek devlet terörizmini açık bir şekilde gözler önüne sermesini de unutmamak gerekir.
Nasrullah'ın değindiği üçüncü husus, Yemen'di. Aslında Yemen, çok sayıda insani cinayetin işlendiği önemli ve stratejik bir bölgedir. Suudi koalisyonu, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin doğrudan desteğiyle, sekizinci yılına girmek üzere olan savaşı 2015'te başlattı. BM raporlarına göre Yemen, şimdi de bu savaşın doğal bir sonucu olarak yüzyılın en büyük insani felaketiyle karşı karşıya. Yemen, Batı'nın ahlaki çöküşünün kanıtlandığı en bariz alanlardan biridir. Seyyid Hasan Nasrallah bu konuda şunları söyledi: "Yedi yıllık Yemen kuşatması ne olacak? Yakıtın Yemen'e ulaşması engelleniyor ve Yemen halkı beyaz olmadığı için dünya buna sessiz kalıyor."
Seyyid Hasan Nasrullah'ın ifadelerindeki önemli konulardan biri de mülteciler konusunda yapılan ayrımcılıktı. Hali hazırda yaşanan dünya düzeninde, Yemen, Filistin, Suriye ve Ukrayna vatandaşları dünya mültecilerinin ana parçasıdır. Ancak, yalnızca Ukraynalı mülteciler konusu Batı ve ona bağlı medya tarafından ele alınmaktadır.
Buna göre, Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri şunları söyledi: "Batı'nın yerinden edilenler ve mültecilere karşı din, ırk ve ten rengi temelinde ayrımcılık yapmasından kaynaklanan etik ve ahlaki çöküşü açık ve nettir. Yani Batılı ülkeler Müslüman ülkelerden giden mültecileri umursamazken, Ukraynalı mültecilere özenle davranmaktadırlar. Ukrayna da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerdeki mültecilerin durumuna ciddi bir şekilde dikkat edilmesi, mevcut dünya sisteminde bir zorunluluk olsa da, mülteciler gerçekten önemsenmekten ziyade Rusya'ya baskı yapmak için bir araç olarak görülüyorlar.
Bu deliller ve kanıtlara dayanarak Seyyid Hasan Nasrullah, Ukrayna krizinin Batı'nın ahlaki çöküşünü gösterdiğine inanıyor. Batı, ahlaki normları evrensel değerler olarak teşvik etmekte ve hatta bu normları yumuşak güç kaynağı olarak tanıtmaktadır. Ancak Ukrayna krizi, Batı'nın, özellikle de ABD'nin ahlaki konulara seçici yaklaşımını gözler önüne seriyor.
parstoday