ABD Yönetimi, işgalci İsrail’in Filistinlilere yönelik tutumunun ırkçı bir tutum olduğu söylemini reddediyor. Amerika, “Önemli olan Yahudi halkının geleceğini belirleme hakkından mahrum edilmemesi düşüncemizdir. Diğer taraftan İsrail dünyada benzeri olmayan tek bir devlettir. Bize düşen çifte standart ölçüleri uygulamamaktır.” diyor. 

Amerika’nın Şubat 2022'de yayınladığı raporda, İsrail’in Filistinlilere yönelik ırk ayrımı cinayetini işlediğini dolaysıyla bu konuda İsrail’in sorgulanıp yargılanması gerektiğini savunan Uluslararası Af Örgütü'ne (Amnesty) karşı tutumu budur. 

Uluslararası Af Örgütü ne Filistin ne de Arap kökenli bir örgüttür. Sadece, insan haklarıyla ilgilenen uluslararası bir örgüttür. 

Uluslararası Af Örgütü, dünyada insanlığa karşı işlenen suçlarla, dünyadaki ırkçılığa karşı mücadele edip raporlar düzenleyen uluslararası bir örgüttür. İsrail ile bir düşmanlığı olmadığı gibi, onunla bir çatışması da yoktur. Hiç kimse onu, Filistinlilere taraf olmakla suçlayamaz. O nedenle raporları uluslararası düzlemde büyük bir saygınlıkla karşılanıyor.

Amerika’nın bu tutumu biz Filistinlilerce bilinen bir konudur. Çünkü daha önce de defalarca bu tutumu gösterdi. Fakat İsrail’den yana tavrını bu kadar kaba sözlerle ifade etmesi üzüntü vericidir. Biden yönetimi birkaç gün önce diplomatik çabalarını yoğunlaştırmış, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas’ın yanı sıra Ürdün Kralı ve Mısır Cumhurbaşkanı ile görüşerek, Oslo İlkeler Anlaşması'yla Bennett hükümetine karşı ciddi bir karar almamaları için Filistinlileri ikna etmelerini istemiş, siyasi sürecin başlaması ve Kudüs’te konsolosluğun açılışı gibi konularda Filistinlilere verdiği sözü yerine getirmek için çalışacağını ifade etmişti. 

Bütün bu vaatleri yapan ve Filistin halkının hakkını koruma konusunda istekliymiş gibi görünen Amerika ile Amnesty raporunu yayınlandıktan iki gün sonra yaptığı açıklamayla onu reddettiğini duyuran aynı Amerika’dır. ABD yönetimi, belgelerle konuşan rapora rağmen İsrail’in Filistinlilere yönelik yaptığı ırkçı ayırımcılığı görmüyor. 

Daha önemlisi, Biden yönetimi konuyu karıştırıyor, “İsrail’in Yahudi devleti kurma hakkı vardır. Çünkü İsrail dünyada tek olan Yahudi devletidir.” diyor. Sanki dünyada tek olan Yahudi devletinin Filistinlilere yönelik ırkçı tutum sergileme hakkı varmış gibi davranıyor. Amerika’nın İsrail’i bu şekilde tanıtması, onun Filistin halkının hakkını çiğnemesi ve ona karşı ırkçı ayırımcılık politikası gütmesi için yeterli gerekçedir. 

Buradan Filistin Yönetimi'yle Arap rejimlerine siyasi uyuşturucu satan ABD'ye şunu  sormak istiyorum:

Peki, dünyada Filistinlilere ait kaç devlet var?

İşgalci İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiği 1948 yılından önce Filistinlilere ait bir devlet vardı. Ancak şu anda devletleri yok. Yurtlarından edilmişler ve kendi topraklarında kalanlar da kovulmaktadır. Bunlar, devletlerini kurmak ve geleceklerini inşa etmek için çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Filistin topraklarının bölünmesiyle ilgili aldığı kararla ona devletini kurma hakkını tanıdı. Ancak bölgede ırkçı bir rejim olan İsrail, onun devlet kurmasını engelliyor, geleceğini belirlemesine mani oluyor. 

Bu durumda Amerika’nın söylem ve tutumlarındaki adaleti nerede kaldı? 

Amerika, İsrail’e yönelik kör tarafgirliğini ne zaman bırakacak?

Dr. Yusuf Rezka

Filistin Enformasyon Merkezi