Yemen halk hareketi Ensarullah, bir hafta içinde BAE’ye ikinci dron saldırısı düzenledi. Son İHA saldırısı Amerikan Patriot hava savunma silah sistemleri tarafından engellendi ve hedeflerine ulaşamadı. Pazartesi günkü saldırı, geçen hafta Abu Dabi'deki bir yakıt deposuna yapılan ve üç sivilin ölümüne neden olan başarılı bir saldırının ardından geldi. Suudi liderliğindeki koalisyonun hava saldırılarında ise bir hapishane vuruldu ve 100’den fazla kişi öldü.

Yemen ordusu ve Ensarullah Hareketi Suudilere karşı askeri misilleme operasyonları uygulasa da şimdiye kadar BAE'ye saldırmaktan kaçındı.  Yemen ordusunun füze ve İHA kabiliyeti Körfez'de büyük endişeye neden oluyor ve aynı zamanda kuzeydeki bir Emirlik müttefiki olan İsrail'in de dikkatini çekti. 

Ensarullah Hareketi, "Allah Ekber, Amerika'ya Ölüm, İsrail'e Ölüm, Siyonistlere Lanet, İslam'a Zafer" yazan bir bayrak altında yürüyüşe geçti ve geçmişte Siyonist rejim İsrail’e karşı sayısız tehditte bulundu. Bu hafta BAE'ye düzenlenen saldırıdan sonra, Ensarullah Hareketi kaynakları Arapça yayınlanan el-Akhbar gazetesine İsrail'in Yemen'de hareket eden Suudi-Emirlik hükümet yanlısı koalisyona aktif olarak katılıp katılmadığını görmek istediklerini söyledi. Eğer öyleyse, İsrail hedeflerinin listelerine ekleneceğini söylediler.

İsrail'e yönelik geçmişteki Husi tehditleri hiçbir zaman gerçekleşmedi, ancak son zamanlardaki tırmanış İsrailli uzmanların alarmı yükseltmesine neden oldu. Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü'nde araştırma görevlisi ve ulusal güvenlik uzmanı olan Ömer Dostri, çeşitli unsurların Husi tehdidine güvenilirlik kazandırdığını açıklıyor.

The Media Line'a konuşan Dostri, "Doğru, Yemen [İsrail'den] çok uzakta, ancak bazı şeylerin dikkate alınması gerekiyor" dedi. 

Ocak ayının başında, Husiler Kızıldeniz'de BAE bayrağı altında seyreden bir kargo gemisini ele geçirdi ve bundan sonra Dostri, “Ensarullah'ın üst düzey bir üyesinin operasyonun İsrail'e bir mesaj olduğunu söylediğini görüyorsunuz. Yemen'e yönelik her askeri harekatın, İsrail gemilerinin ve [askeri] üslerinin tehlikede olacağı anlamına geleceğini" söyledi.

Son yıllarda İsrail ve İran bir deniz gölge savaşı yürüttüler. Bunun bir kısmı, İsrail vatandaşlarına bağlı gemilere yönelik saldırıları içeriyor. İsrail, petrol tankerleri ve donanma hedefleri de dahil olmak üzere çok sayıda İran gemisine saldırmakla suçlanıyor. 

Dostri, İran'ın yakın müttefikleri olan Husilerin, “İsrail'in faaliyetlerine veya ülkenin Bab el-Mandeb boğazı [civarında] Kızıldeniz bölgesinde gezinme özgürlüğüne kesinlikle zarar vermeye çalışabilir. Bu mümkün. Husilerin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer ülkelerin gemilerini sabote etmeye çalıştığını ve gerçekten korsanlar gibi davrandığını görüyoruz.”

Ancak İsrail'e yönelik asıl tehdidin İsrail topraklarında değil, Körfez'de balistik füzeler ve insansız hava araçları saldırıları olduğuna inanıyor. Dostri, "BAE'de şu anda çok sayıda İsrailli turist, diplomat ve iş adamı var ve burada Ensarullah ve İran'dan İsrail'e mesaj çok açık: Şu anda İsrail'in yerel hedeflerini bir kenara koyuyoruz, ancak İsrail hedeflerine ulaşabiliriz.” dedi.

2014'ten beri Yemen, Suudi Arabistan ve BAE tarafından desteklenen, uluslararası alanda tanınan eski işbirlikçi hükümet ile Tahran'ın desteğini alan halk hareketi Ensarullah arasında bir çatışma durumunda. Suudi rejimi ise ABD desteği ile Yemen’e karşı bir yıpratma savaşı başlattı. Dış İlişkiler Konseyi, dünyanın en kötü insani krizlerinden birine yol açan çatışma sonucunda şimdiye kadar yaklaşık 100.000 kişinin hayatını kaybettiğini tahmin ediyor. 

Dostri, saldırıların Tahran'ın baskı yaratma ve Viyana'daki müzakere masasındaki konumunu iyileştirme çabalarının bir parçası olduğuna inanıyor. Ayrıca İran'ın bölgedeki Amerikan varlığını zayıflatma girişiminin bir parçası olduğunu da söyledi.

Dostri, İsrail'in Yemen'deki Husi hedeflerine karşı harekete geçmesi, onları askeri olarak zayıflatması ve Yemen'den İsrail'e karşı hareket eden ikinci bir 'Hizbullah-istan' veya 'Hamas-istan' oluşumundan kaçınması gerektiğini söylüyor. 

Dostri, “İsrail'e bir Husi saldırısı gelecek, bence bu sadece bir zaman meselesi ve [İsrail] bunun olmasını beklememeli” dedi. İsrail ordusu, donanma gemilerini Kızıldeniz'e yerleştirmeli ve insansız hava araçları kullanarak gizlice hareket etmesi gerektiğini söyledi. Bu şekilde İsrail önemli bir tehdidin gelişmesini önleyecektir.

İsrail'in Yemen'deki Suudi liderliğindeki koalisyona askeri ve diplomatik olarak verdiği destek, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki halihazırda gelişen ilişkileri güçlendirebilir. Aynı zamanda Suudilere Kudüs ile daha iyi ilişkilerin faydaları konusunda bir farkındalık getirebilir.

/The Jarusalem Post-Tercüme ve edit İsrailpost