Sputnik haber ajansı Arapça servisinin haberine göre Hizbullah’ın Lübnan Meclisindeki Grup Başkanı Muhammed Raad, geçtiğimiz hafta 7 kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olan saldırganlarla hesabın kapanmadığını belirtti.

El-Ahd gazetesine dayandırılan habere göre Hizbullah milletvekili Muhammed Raad, siyasi bir toplantıda yaptığı konuşmada geçen haftaki saldırıya değindi ve halkın kanını dökenlerden hesap soracaklarını söyledi.

Ülkede yolsuzlukla mücadele gerekçesiyle gösteriler yapılırken bazılarının Zalka ve ‘Cellu’d- Dib’ bölgelerinde “Hizbullah teröristtir” ve “Lübnan’da İran işgali istemiyoruz” sloganları attıklarını hatırlatan Muhammed Raad, “Onlara açıkça şunu söyleyeceğim. Eğer mesele terörse öncelikle bu sloganı atanlar teröristtir. Çünkü tüm tarihleri katliamlarla, iç barışa yönelik tehditler ve saldırılarla doludur” dedi.

Muhammed Raad, şöyle sordu: “Bu İran işgali hikayesi nedir? Nerede o? Lübnan’da İran askerini kim gördü? Ama bizim içimizde yaşayan siyonistleşmiş olanlar, yabancıların paralı askeri olanlar, İran işgalinden söz ediyorlar ve bizi kastediyorlar. Onlara göre biz İran topluluğuyuz kendileri ise mor deniz kabuklarından çıkan Fenikelilerdir.”

Bu kin ve nefret birikiminin Lübnan’ın çıkarlarına ve egemenliğine aykırı olduğunu vurgulayan Hizbullah milletvekili Muhammed Raad, “Lübnan’da iç savaş döneminin taifeci dilinin ve saçma savaşlarının tekrarlanmaması için” “Lübnan’ın yüksek çıkarları adına” 2006 yılında ülkedeki en büyük Hıristiyan grup olan Ulusal Özgürlük Hareketi ile anlaşma yaptıklarını hatırlattı. 

Lübnan’da hükümetin kurulmasının bir buçuk yıl boyunca engellendiğini belirten Muhammed Raad, özellikle de İran’dan akaryakıt getirerek uygulanan ablukayı kırma adımı sırasında Hizbullah’ın iradesini kırmaya çalıştıklarını; ancak akaryakıt temini konusunda gerekirse savaşmaya hazır olduklarının mesajını vererek kuşatmayı kırdıklarını söyledi ve “Amerika onay verince iki gecede hükümeti kurdular. Biz hükümetin kurulmasından yanayız; çünkü hükümetsiz ülke kaosa gidiyor ve iç barış tehdit altına giriyor. Biz ise iç barış ve sükunet istiyoruz” dedi.

Muhammed Raad sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz hükümetin kurulmasını istedik, hiçbir özel şart veya talep ileri sürmedik ve güvence verdik; ama bunları kabul etmeyenler oldu Necib Mikati’yi de Saad Hariri’yi de kabul etmeyenler var; onlar Lübnan’da hükümet kurulmasını istemiyor. Onlar arasında çatılara keskin nişancı dikerek Lübnanlıların kanını satanlar var. Onlar kendilerini kullananlara “iç barışı bozup ülkeyi mahvetmek için ben sizin atınızım benim üstüme bahis oynayabilirsiniz” dediler. Yoksa adli müfettişin liman soruşturmasındaki tavrına itiraz için sokağa çıkan göstericiler neden avlanıyor?”

Hizbullah Milletvekili Muhammed Raad, saldırıyı yapanların cezalandırılacağını belirterek şunları söyledi:

 “Bu keskin nişancı grubuyla hesabımız bitmiş değil. Halkımızın kanı mürekkep değil. Halkımızın kanı kan olmaya devam ediyor ve biz o kanın değerini biliyoruz. Çünkü halkımızın kanı olmasa Lübnanlılar bu ülkede onurlu bir şekilde yaşayamazdı; bu ülkeyi İsrail çizmeleri yönetirdi. Perşembe günü bu katliamı yapan kuvvetlerle hesabımız var. Ama bir iç savaşa sebep olmayacağız, iç barışı tehdit etmeyeceğiz. Fakat bu kanın yok yere dökülmesini de kabul etmeyeceğiz. Devlet bu konuyu soruşturmalı canileri bulup hesap sormalı bu onun işi. Önce devletin yapacaklarını bekleyeceğiz; ama halkımızdan masum insanların kanını unutmayacağız.”

Hizbullah’ın Lübnan meclisindeki milletvekillerinden Hasan Fadlullah da geçen hafta Beyrut’un Tayyuna bölgesindeki barışçı gösteriye yapılan saldırının hesabının sorulması gerektiğini belirterek “Biz kanımızı yerde bırakmaya alışkın değiliz, onu savunmasını biliyoruz” dedi.

YDH