Aslında 13 Haziran İsrail meclis toplantısının  söyleyecek birçok sözü vardı.
2009 yılından itibaren İsrail rejiminde Başbakan olan Netanyahu,  geçen gün 12 yılın ardından hala iktidarda kalmaya ve yeni kabinenin kurulmasını engellemeye çalıştı.  Netanyahu'ya destek verenler mecliste kargaşa başlatarak Likud partisi liderinin görevden alınmasına engel olmaya çalışmak için son kozlarını oynadılar, fakat meclis başkanı onlardan bazılarını oturumdan attı.  Netanyahu'nun kargaşa ve tehdit lobileri sonuç vermedi ve en son kendisi üzgün bir şekilde Başbakanlık kürsüsünü Naftali  Bennett'e  bırakmak zorunda kaldı.
 Bu arada Netanyahu ve destekçilerinin meclis içinde ve dışındaki davranış modeli, Amerika'da Ocak 2021'de Trump destekçilerinin  kongreye saldırmasına çok benziyordu. Bu davranış modeli ise demokrasi ve iktidarın barışçıl devirin,  Trump ve Netanyahu gibi kişilere anlamsız olduğunu gösterdi.  Aynı zamanda bu davranış modeli söz konusu kişilerin kendi siyasi şiddetleri ile diğer ülkelere nasıl bedeller dayattığını ve dünya güvenliği için ne kadar sorun ve tehdit oluşturduğunu gösteriyor.
 Bir diğer konu ise Netanyahu'nun kendi konuşmaları ile ve özellikle yakında tekrar iktidara döneceğine dair tehditleri ile İsrail rejimi toplumuna ve siyasi rakiplerine 2 mesaj iletmeye çalışmsıdır.  Birincisi Netanyahu ve müttefiklerinin yeni kabineyi dağıtmak için her şey yapabilecekleri mesajıdır.  İkinci mesaj ise her ne kadar Netanyahu tekrar iktidara geri döneceği vaadinde bulunsa bile yine İsrail mahkemesindeki yolsuzluk dosyalarından  endişeli  olmasıdır.  Son 2 yılda Netanyahu'nun başbakanlık görevini kaybetmek istememesinin sebeplerinden biri de yolsuzluk dosyaları nedeni ile hapse atılmaktan duyduğu korkudur.
 Bir diğer konu ise İsrail parlamentosunun, en önemli özelliği çok Kırılgan olan yeni bir kabinenin iş başına gelmesine tanıklık etmesidir.  Naftali Bennett  sol, ılımlı ve Arap Parti temsilcilerinden oluşan bir kabininin başkanlığını üstlenmiş, üstelik bizzat kendisi de aşırı Sağ Yamina  partisinin liderliğinde bulunuyor.  Şimdiye kadar  İsrail rejiminde bunca renkli ve karşıt eylemlerde olan kişilerden oluşan bir kabineye  rastlanmamıştır.
  Tabii ki Başbakanlık görevi de dönemsel olarak Benett ve Yair Lapid  arasında yürütülecektir;  böylece Lapid Kasım 2023'te bu görevi Benett'e  devredecek.  Hatta Dışişleri Bakanlığı gibi bazı bakanlıklar bile dönemsel olacaktır.
Tabii ki bu durum sağcı Bennett  ve solcu Lapid arasında güvensizliğe sebep olabilir,  tıpkı geçen sene Netanyahu ve Gantz  arasında yaşanan durum gibi. 
 Diğer yandan bu durum siyonist rejimde yeni kabinenin sırf " Netanyahu'dan geçiş" kabinesi olarak adlandırılabilmesidir, zira işgal topraklarında istikrarın oluşması yönünde güçlü bir kabine olamaz;  Netanyahu da geçen gün bu konuya değildi.  Halne en büyük muhalefet partisi olan Likud liderliğini yürüten Netanyahu, Benett  kabinesinin, " haince bir  ittifak"  üzerine kurulmuş " zayıf ve uzlaşmacı"  kabine şeklinde tanıttı.
Buna ilaveten yeni kabine sadece tek bir oy farkı ile kuruldu;  öyle ki mecliste sadece 60 temsilci yeni kabineye güven oyu verirken 59'u  hayır oyu kullandı,  bu da yeni kabine muhaliflerinin, birleşik ve çok olduğunu gösteriyor.  Aynı zamanda sadece tek bir partinin koalisyon hükümetinden çekilmesi ise  hükümetin düşmesine sebep olabilir.
Bu yüzden geçen günlerde siyonist rejim meclisinde yaşanan görüntüler ve kabininin kırılganlığı nedeni ile,  yeni kabinenin uzun  ömürlü olacağı beklenilmez, böylece yine erken meclis seçimlerin düzenlenmesi ise şaşırtıcı olmayacaktır.

Parstoday