Ürdün’deki Kudüs Kültür Forumu, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yürütme Kurulunun, işgal altındaki Kudüs ve Filistin şehirlerindeki miras alanlarının korunmasıyla ilgili aldığı kararları memnuniyetle karşıladı. Kudüs Kültür Forumu Başkanı Muhammed el-Bezur, dün (9 Temmuz Perşembe) basına yaptığı açıklamada, UNESCO Yürütme Kurulunda, Kudüs ve Mescidi Aksa’nın tarihi dokusunun korunması hakkında oy birliğiyle alınan 2 kararın memnuniyetle karşılandığını dile getirdi. Siyonist İsrail’in Mescidi Aksa’ya yönelik saldırılarının bir an önce sonlandırılmasını talep eden el-Bezur, Ürdün yönetiminden, UNESCO’nun aldığı kararlara sahip çıkmasını talep etti. El-Bezur yaptığı açıklamada, “Mescidi Aksa başta olmak üzere mukaddes değerlerin muhafaza edilmesini amaçlayan her türlü adımı destekliyoruz. UNESCO’nun aldığı uluslararası kararları önemli buluyoruz.” ifadelerini kullandı. UNESCO Yürütme Kurulunda alınan kararların hem siyasi açıdan hem de kanunlar açısından önem arz ettiğini belirten el-Bezur, “Uluslararası bir kurum olması hasebiyle yürütme kurulundan oybirliğiyle çıkan kararların esas olarak kabul edilebilir” olduğunu kaydetti. El-Bezur, alınan kararlara göre Burak Duvarı ve Rahmet Kapısı’nın Haremi Şerif’in ayrılmaz parçaları olduğunu hatırlatarak, “Aksa, sadece Müslümanların ibadet edebileceği bir mekândır.” ifadelerini kullandı. Siyonist İsrail’in şu ana dek gerek bölgesel gerekse uluslararası arenada alınan hiçbir kanuna uymadığını belirten El-Bezur, işgal rejiminin yasalara uymasını beklemediğini belirterek, Ürdün başta olmak üzere tüm İslam âlemini UNESCO’nun kararlarını uygulamaya davet etti. El-Bezur, İsrail’in Filistin halkına yönelik izlediği şiddet ve baskı politikalarının son bulması için ilgili tüm kurum ve kuruluşlara, işgal girişimlerine karşı acilen harekete geçme çağırısında bulundu. UNESCO Yürütme Kurulu, pazartesi günü işgal altındaki Filistin şehirlerinde bulunan miras alanları ile eğitim ve kültür kurumlarının korunmasını öngören kararları oy birliğiyle kabul etmişti. Söz konusu kararlar, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölümleri ile Ürdün Vadisi'ni ilhak etme planlarının gündemde olduğu bir dönemde alındı. Filistin Enformasyon Merkezi