KALEM GENÇLİK ÜYESİ HATİCE KÜBRA ERDOĞAN'IN FİLİSTİN DİRENİŞİ TABLOSU BUGÜN FİLİSTİNLİ YETİMLER YARARINA SATILIYOR

 

Görüntülenme: 2350 Tarih: 31 Mayıs 2020 14:00
KALEM GENÇLİK ÜYESİ HATİCE KÜBRA ERDOĞAN'IN FİLİSTİN DİRENİŞİ TABLOSU BUGÜN FİLİSTİNLİ YETİMLER YARARINA SATILIYOR

Kale’m Gençlik üyelerinden Hatice Kübra Erdoğan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj..

1. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

 

Tabii, ben Hatice Kübra Erdoğan, 20 Temmuz 2001’de Ankara’da dünyaya geldim. İlköğretim 6’ıncı sınıfa kadar orada okudum. Ardından ailemle beraber İstanbul’a yerleştim. Güzel Sanatlar Fakültesine hazırlanıyorum.

 

2. Ne kadar zamandır resimle ilgileniyorsunuz?

 

Kendimi bildim bileli bir şeyler çizmeyi sevdim. Çocukluğumdan beri. Ancak resim çiziyorum, ressamım yahut sanatçıyım diyemem. Henüz öğrenciyim. Çizmek sınırsız ve sonsuz bir derya gibi. Renkler, fırçalar boyalar bambaşka bir dünya. Lisede grafik tasarım okurken, bu işi artık kalemi elime alıp çizmekten ziyade mutfağına girmiş oldum. Tabi tüm bilgiler burada sıfırlandı. Her şeye yeniden başladım.

 

3. Bölümünüzü bilinçli bir şekilde, yetenekleriniz doğrultusunda mı tercih ettiniz?

 

İşin aslı burada ailemin desteği büyük oldu. Kendilerinden Allah razı olsun, çizime olan ilgim doğrultusunda beni bu alanda ilerlemem yönünde teşvik ettiler. Ve her zaman destek oldular.

 

4. Unutamadığınız bir an hayatınızı değiştiren bir anı var mı peki?

 

Bir tane değil birçok anı var bu anlamda. Bir şeyleri başarmanın hazzı, kaybetmenin hüznü, dostluklar, kalemler, fırçalar… hepsiyle kurduğunuz haz başka oluyor. Hangisini anlatayım bilemedim.

 

5. Başarılar demişken, daha önce karikatür alanında dereceniz olduğunu duyduk, bunun hikâyesini paylaşabilir misiniz?

 

Biz aynı bölümde aynı sınıftan 3 yakın arkadaş katıldık o yarışmaya. Ekip içerisinde herkesin gördüğü en zayıf halka bendim. Hatta koçluğumuzu yapan hocalarımız ve müdürümüz de dâhil olmak üzere sağ olsunlar teşvik etmekten ziyade moralimi de oldukça bozmuşlardı. Ailem her zaman olduğu gibi arkamda, bana inanıyor ve destekliyorlardı. Ve bir iki aile dostumuz. Ama netice de hamdolsun, Allah’ın izniyle birinci oldum. Bu süreç bana çok şey öğretti. Benim için oldukça verimli bir çalışmaydı. Hayatımda izi kalacak bir olaydı.

 

6. Tebrik ederiz, başarılarınızın devamını dileriz. Peki, şimdi gelelim Kale’m Gençlik adına yapılan çalışmalara, bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz?

 

Bilindiği üzere Kale’m Gençlik bir süredir aktif bir şekilde faaliyette. Bu çalışmalar hakkında daha önce kısa bazı bilgiler verilmişti. Kendi adıma en başından beri bu grubun içerisinde olduğum için gerçekten çok mutluyum. Kale’m Gençlik görünen, ortaya çıkanın arkasında çok ciddi ve sistemli çalışan insanlardan oluşuyor. Gençlik faaliyetleri dışında kendi çalışmaları, işleri-güçleri olan bir grup. Bir araya geldiklerinde ise büyük bir güç oluşturarak çalışmalarını sürdürüyorlar. Gece-gündüz yapılan bir çalışmadan bahsediyorum ve bütün bu çalışmalar ise gönüllülük esasınca gerçekleştiriliyor. Bu mucize gibi bir şey aslında. Hiçbir maddi karşılık, menfaat gütmeden yapılan bir mucize.

 

7. “Filistin Direnişi” tablosu hakkında konuşmak isteriz, tablonun fikir babası, oluşum süreci nasıl gerçekleşti?

 

Biz Kale’m Gençlik ailesi olarak, her ay kendi içimizde seminerler yapıyoruz. Bu seminerler sürecinde alınan bir karardı. Koronavirüs ile seminerler reklam arasına girmiş olsa da, sorumluluklarımız tatil olmuyor. Hastalıklar, virüsler olsa da İslam’a karşı vazifelerimiz devam ediyor. Seminerlerin amacı nasıl üzerimize düşen görevleri yerine getirmekse şu anki gibi kriz dönemleri de bu görevleri üzerimizden almıyor. Filistin meselesi, aklı başında, basiret sahibi her Müslümanın sorumluluğu altında. Bu meseleye yüz çevirmek İslam’a yüz çevirmektir. Dolayısıyla bu farkındalığı oluşturmak da her Müslümanın vazifesidir.

 

Tablo yapımı grup içerisinde alınan bir karardı. Özellikle Kudüs Günü’ne yetişmesi de yine bu konuya dikkat çekmek içindi. Hamdolsun büyüklerimiz de niyetimize yön çizerek, amacımıza kutsal bir elbise giydirdiler. Ve gelirinin yetimlere hediye edilme kararı alındı. Bunun mutluluğu içerisindeyiz.

 

8. Son olarak söylemek istediğiniz, eklemek istediğiniz bir şey var mı?

 

Hiçbir şey kolay elde edilmiyor. Özellikle gençlerin zihin dünyası, duygu durumu, ruh ve kalp alemi sürekli bir sirkülasyon, bir değişim ve dönüşüm halinde. İnsan bazen küçük taşlara takılıp büyük uçurumlara yuvarlanabiliyor. Herkes bir gün genç olmuştur yahut olacaktır. Bu yüzden empatiden ziyade bizzat bu durum anlayış ve destek verilmesi gereken bir durumdur. Hatalarımız her zaman hoş görülsün demiyoruz. Ama bunlara tıpkı bu tabloda yapılan gibi yön verilebilir. Her gün bir çiçek ekersek, bir sabah uyandığımızda çiçek bahçesiyle karşılaşabiliriz. Özgürlük, her bireyin hakkıdır. Bizler şu an rahat bir hayat sürüyoruz. Ama dünya üzerinde emperyalizm ve Siyonizm zulmü altında kalan tüm insanların da özgürlük hakları var. İslami değerler ve sorumluluklar ise yaşlı genç çocuk herkesin üzerinde. Kudüs İslam’ındır. Allah’tan dileğimiz, zamanın sahibinin zuhuru ile zulüm çöllerinden ve zincirlerinden kurtulalım. Ben kendi adıma ve Kale’m Gençlik adına teşekkür ederim.

 

 

 

Not: “Filistin Direnişi” adlı tablodan elde edilecek gelir Filistinli yetim çocuklara ulaştırılacaktır. Bu hayırlı işte siz de katkıda bulunmak isterseniz Kale'm Gençlik'e ait aşağıdaki sosyal medya hesaplarından irtibata geçebilirsiniz:

Yorumlar