SİYONİST İSRAİL SAVAŞTAN NEDEN KORKUYOR?

 

Görüntülenme: 2303 Tarih: 13 Aralık 2019 14:31
SİYONİST İSRAİL SAVAŞTAN NEDEN KORKUYOR?

İsrail bu günlerde Hizbullah savaşındaki askeri yeteneklerini ve bölgedeki müttefiklerinin oluşturduğu çemberi göstermeye çalışıyor. İsrailli politikacıların aşırı ve dikkat çekici çabası, aşırı yorumlar ve haberleri de beraberinde getirdi. İsrail'in saldırılarını yükseltme niyeti olduğuna ve tekrar angajman kurallarının aşma girişimine dair varsayımlar da bunlar arasında yer alıyor. Yahudilerin tüm açıklamaları, pozisyonları ve haberleri ile ilgili olan sorun, geçtiğimiz Cuma günü dikkat çekici bir noktaya geldi. Bunlardan bir kısmını sizler için derledik:

-Hizbullah hakkında çok sayıda inceleme: Hizbullah'ın savaşçılarının sayısı 90'lı yıllarda 2 bin civarındayken, bugün Suriye'deki görevinin sona ermesinin ardından İsrail karşısında konuşlandırılmış 45 binin üzerinde askere yükseldi. (Yediot Ahronot gazetesinin haberinden bir kesit)

-İsrail ordusundaki durum değerlendirmesi: İsrail'in tüm engelleme çabalarına rağmen İran, Suriye ve Hizbullah'ın İsrail karşısında yeteneklerini geliştirdiği ve açığı azalttığını gösteriyor. (Yediot ahroınot gazetesine ait başka bir haberden bir kesit)

- Sınırdaki Hizbullah komandoları: Suriye'de Hizbullah'ın gücünün ve çabalarının büyük kısmının tükenmesinden beş yıl sonra silahlı bir şekilde İsrail sınırına geri döndü. İsrail ordusu, Hizbullah ve İran'ın büyük çaplı bir savaşa doğru ilerlemeden İsrail'e meydan okumak istediğini öngörüyor. Çünkü İran, bir hesap hatası yapma olasılığı ve “savaşın eşiği” algısının yanlış anlaşılmasına neden olan öngörülerden korkuyor. Hizbullah kendi görüşüne göre savaşı gerekçelendirmeyeceğini düşündüğü bir kışkırtmaya başvurabilir.(Bu durum ayrıca İsrail ile ilgilidir) Ancak İsrail, İran'dan farklı düşünerek bu kışkırtma eylemlerine güç kullanarak cevap verebilir. Bu durum ister istemez iki tarafı da savaşa yaklaştıracaktır. (Haaretz gazetesi)

-Hizbullah'ın hassas silahları: Bir diğer tehlike kaynağı ise, Hizbullah'ın hassas silah projesidir. İsrail bugüne kadar İran'ın Hizbullah füzelerini iyileştirme çalışmalarının çoğunluğunu bozguna uğrattığını söylüyor. Bu bozgunun, Suriye'deki silah konvoylarına düzenlenen saldırıların yanı sıra, Lübnan'da füze üretimi ve modernizasyonu yapılan bölgelerin boşaltılmasını sağlayan halk baskıları yaptırarak gerçekleştirildi. Ne var ki İran, bu faaliyetlerinden asla vazgeçmedi. Bundan dolayı İsrail ile er ya da geç çatışmaya girmesi bekleniyor. (Haaretz gazetesi)

-İsrail'in Kıbrıs'ta Hizbullah'a karşı hazırlık eğitimi: İsrail, yurt dışında Hizbullah ile savaşmak için özel birimleri eğitiyor. İsrailli komandoların, Kıbrıs'ta Güney Lübnan'ın coğrafyasına benzeyen bir dağlık alana helikopterlerle inişi yaptığı ve burada eğitim gördüğü söyleniyor. Buna göre İsrail askerleri jet hızıyla saldırdığı bölgeyi işgal etti ve hedefleri yok etti. (İsrail Hayom gazetesi)

İsrail Bugün gazetesi de, bu eğitimin İsrail ordusunun kuzey sahasında Hizbullah'a karşı herhangi bir gelişmeye hazırlık olarak düzenlenen simülasyonlardan biri olduğu haberini yayınladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, kendinden önceki mevkidaşı Gadi Eizenkot gibi, kuzey sahasını İsrail ordusu için en büyük zorluk alanı olarak görüyor. Kochavi konu hakkında çarpıcı ifadeler kullandı: “Bu durum, 2006 yılında olduğu gibi çaresizlik durumunun tekrarlanmaması için, tüm eğitim programlarında Lübnan hakkında konuşacağımız, Lübnan hakkında düşündüğümüz ve Lübnan'daymış gibi davrandığımız anlamına geliyor.”

-Önleyici darbe: Lübnan'daki Hizibullah'ın elinde bugün İsrailli hedeflerin aleyhine günlük binin üzerinde füze fırlatabilecek kapasiteye sahip bir cephaneliği bulunuyor. Askeri tahminler, Hizbullah'ın İsrail'e saldıracağı yönündeyse, Siyonist ordunun Hizbullah'a karşı önleyici bir saldırı başlatmayı ve uzun menzilli füze cephanesini vurmayı düşünmesi gerekiyor. Bu saldırı aynı zamanda İran'a karşı başlamış olacak. En azından bu yöntemle, Hizbullah ile bir savaşın patlak vermesi halinde, İsrail alacağı zararı kısıtlamış olacaktır. (Jerusalem Post)

-İsrail'in füze denemesi: İran ile gerginliklerin arka planına karşı İsrail geçtiğimiz günlerde sabah erken saatlerde gelişmiş füze sistemlerini denedi. Bu teste daha önce karar vermiş olsa bile, zamanlamasının İran ile yaşanan gerginliğin zirveye ulaştığı bir dönemle eşzamanlı olarak gelmesi göz ardı edilemez. İsrail önümüzdeki savaşta, İran'ın Irak, Suriye ya da Yemen üzerinden işgal edilmiş topraklara Cruise füzeleri fırlatarak saldırmasını öngörüyor. (İsrael Hayom gazetesi)

-Füze denemesi İran'ın caydırıcılığına mı işaret ediyor?: İsrail Ordusu genellikle yaptığı denemelerin amacını açıklamayı tercih eder. Ancak bu kez, karadan karaya füze fırlatma deneyi hakkındaki amacını açıklamadı. Bu sessizlik, füze denemesinin Tahran'a bir tehdit mesajı taşıdığı ve İsrail'in düşmanlarını caydırmayı amaçladığı anlamına geliyor. (Kanal 13 haberi)

İsrailli Kanal 12'de yayınlanan diğer bir habere göre, bu deneme uzun mesafelerden yürütülen hassas saldırılara hazır olmak için İsrail'in bu aşamada ihtiyaç duyduğu şeyleri, yani füze menzilini uzatmak ve hassasiyetini iyileştirmeyi içeriyor.

-Naftali Bennet: Durum, geniş bir operasyon için uygundur. Savaşlar arasında çatışmanın etkinliği şüpheli hale geldi. Savaşın büyük kısmı silah kaçakçılığını önlemeye odaklandı. Bununla birlikte İsrail'in kuzeyde hareket özgürlüğü ise son derece kısıtlandı. Çünkü Suriye'deki savaşın bitmesiyle birlikte, burada diğer ülkelerin çıkarları ile daha fazla sürtüşme yaşanmaya başlandı. Rusya, İsrail'in Suriye'deki Rus güçlerine saldırı tehlikesinden endişe duyuyor, İran İsrail'in tüm saldırılarının intikamını almak için yeni bir denklem yaratmaya çalışıyor, Suriye rejimi ise ülke topraklarındaki tüm bombardımana cevap vermeye kararlı görünüyor. İsrail Güvenlik Bakanı Naftali Bennet ise bunun aksinin doğru olduğunu düşünüyor. Bennet'e göre İsrail'in elinde şu anda saldırıları tırmandırma ve İran'ın Suriye'deki askeri varlığını uzaklaştırmak için tüm gücüyle çabalama fırsat bulunuyor. (Haaretz gazetesi)

Bu haberlerin yanı sıra, Yahudi medyası buraya sığmayacak kadar çok sayıda haberlerle doludur. Görünüşe bakılırsa, İsrail bu yolla tek bir amacı olan birkaç mesaj vermeye çalışıyor: Düşmanı caydırmak. Bu durum İsrail'i aniden ve aşırı bir şekilde düşmanı caydırma talebine iten sebep hakkında soru işaretleri oluşturuyor:

Yahudi medyasının Hizbullah, İran, gelecek savaş, güney – kuzey – doğu cephelerinin bu savaş ile uyumu ve İsraillilerin olanakları ile yeteneklerini aşırı bir şekilde vurgulayan bu haberleri, asla bir medya uzmanlığı olarak yorumlanamaz. İsrail medyasında, katı bir sansür uygulanan güvenlik tehditleri dışında her konuda özgürce konuşmak mümkündür. Bu çerçevede, Yahudi medyası düşmanları ile arasındaki savaşta bir savaş aracı olmaya devam edecektir.

Yahudi medyasının gerçeği, yani güvenlik konusuna yönelik varlığı, yoğun bir haber kitlesi yayınlaması, bu haberlerde aynı içeriklerin birbirinin kopyası gibi tekrar tekrar yayınlanması gerçeği, medyanın amacının sadece caydırıcı mesajlar vermek ve önleyici saldırılar düzenlemek olmasını imkânsız kılıyor. Buna göre, İsrail'in düşmanlarından bir cevap almaktan, aldığı cevabın sonuçlarından ve işlerin istemediği bir noktaya gelmesinden korktuğu çok açıktır. Açık olmayan şey ise, cevabın İsrail'in geçmiş saldırıları sonucunda ve zamanlamasının da bölgesel gelişmeler ve İran ablukası bağlamında gelip gelmeyeceği sorusunun cevabıdır.

Aynı zamanda, tarih geçtiğimiz yıllarda “savaşlar arası çatışma” ve farklı şekillerde tehditler bağlamında tırmandırmalara şahit oldu. Bugün yaşanan durum da aynı tırmandırmaları mı oluşturuyor yoksa aşırı varsayımlardan mı ibaret?

Yahya Dabok
Kaynak: Al-Akhbar
Çeviri: Merve Soydaş
İNTİZAR.WEB.TR

Yorumlar