Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah dün yaptığı konuşmada, İsrail parlamento seçimleri ve Suudi petrol tesisi Aramco'ya düzenlenen saldırıyı değerlendirdi.

Hizbulllah'ın liderlik konseyinin kurucu üyelerinden Şeyh Hüseyin Kurani'nin vefatı dolaysıyla düzenlenen merasimde konuşan Seyyid Hasan Nasrullah'ın gündeminde işgal rejiminin parlamento seçimleri ve Aramco'ya Yemenli güçlerin düzenlediği İHA'lı saldırı vardı.
Nasrullah'ın İsrail seçimleri ile ilgili sözlerinde iki önemli nokta dikkat çekti.
Birincisi, Netanyahu'nun direniş gruplarına karşı savaşçı yaklaşımları dahil seçim hareketlerinin ters tepmiş olması ve seçimleri kaybetmesiydi. Bu yenilgi sadece Netanyahu için değil aynı zamanda işgal rejimi Başbakanını destekleyen ABD'nin de bir yenilgisi olarak kabul ediliyor. 
Nasrullah bu bağlamda şöyle dedi: Siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu bu seçimleri kazanmak için Irak'ın topraklarına yönbelik hava saldırılarından, Lübnan ile savaş çıkarma çabaları dahil elinden geleni yaptı. Ancak ABD'nin desteklerine rağmen yine kaybetti.
İkinci konu ise, Hizbullah için İsrail'de seçimleri hangi koalisyonun kazanmasının önemli olmadığı çünkü onların direnişe karşı husumetinin şahıslarla ilgili bir konu olmadığını ve sistematik bir düşmanlık olmasıdır.
Hizbullah Genel Sekreteri bu hususta da şöyle dedi: 
Bu seçimlerin sonuçları Hizbullah için önemli değil, çünkü tüm siyasi partiler ve koalisyonların liderlerinin izlediği politikalar, tamamen Filistin ve Araplara karşıdır.
Aramco'ya saldırı ise Nasrullah'ın sözlerinin bir diğer konusuydu. Nasrullah'ın bu konudaki sözlerinde, üzerinde durulması gereken bir kaç önemli nokta var.
Birincisi şu ki, Aramco'ya karşı saldırıya tepki gösteren uluslararası camianın, Suudi Arabistan'ın Yemen'e karşı savaşı sonucu on binlerce Yemenlinin ölümüne karşı sessiz kalmasıdır. Buna göre Nasrullah, Aramco'ya yönelik saldırıya gelen kınamaların petrolün kandan daha değerli olduğunu gösterdiğini vurgulayarak, "Suudi petrol tesislerine yönelik son saldırıda, kimse ölmedi ve çelik ve demirden olan bu tesisler hedef alındı, ancak fırtına koptu. Ancak 4 yıldır Amerika, BAE ve Suudi koalisyonu her gün Yemen halkının üzerine bomba yağdırıyor ve Yemenli çocuk ve kadınları katlediyor."  ifadelerini kullandı.
İkinci mesele ise, ABD'nin Suudi Arabistan'ın güvenliğinden endişe duyması değil, Suudi Arabistan'daki olaylardan kazanç elde etmeye çalışması ve bir nevi, Al-i Suud'u yeniden sağmak için yeni zemin sağlama çabalarıdır.
Aramco'ya saldırı ile ilgili Nasrullah'ın üzerinden durduğu 3. bir konu da, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği'nin kendi güvenliğini oluşturmak için en ucuz yolun Yemen'e karşı savaşı durdurmaları ve ABD'de yenilmiş Trump yönetimine pek güvenmemeleridir. 
Nasrullah bu bağlamda şöyle konuştu: Siz, yenilmiş bir yönetime güveniyorsunuz. Bu yönetim, Venezüella, Kuzey Kore, Çin, Suriye, Irak, Filistin ve İran'ı diz çöktürmekte başarısız kalmıştır." 
Nasrullah'ın sözlerinde dikkat çeken 4. konu da, Hizbullah Genel Sekreteri'nin Riyad ve Abu Dabi'ye uyarı niteliğindeki tavsiyeleriydi.
Nasrullah Suudi Arabistan ve BAE'ye, Yemen savaşından ders alıp, İran'a karşı savaş açmaya yönelik hesaplarını gözden geçirmelerini tavsiye etti.
Bu bağlamda Nasrullah şu açıklamada bulundu: "İran ile savaş, bahse girilebilecek iyi bir konu değil ve bu savaş onları yok eder."
Kuveytli siyasetçi ve eski milletvekili Naser ed Deviyle bu bağlamda salı günü yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ve BAE'yi şu şekilde uyarmıştı: "Bir kez daha tekrarlıyorum; üstün düşmanla savaşmak intihar olur, başka bir yol peşinde olun. Trump'ın sözlerine inanmayın, savaş çıkarsa Arapların petrolünden bir şey kalmaz ve bedevi dönemine geri döneriz."

parstoday