Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İran'ın Bercam Nükleer Anlaşması çerçevesindeki girişimlerini değerlendirdiği son raporunun ardından Siyonist Rejim Korsan İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu İran'ın nükleer faaliyetlerinin askeri boyut taşıdığını ve İran'ın nükleer bomba yapmak peşinde olduğunu iddia etti. İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Pazartesi akşamı Binyamin Netanyahu'nun tekrarlanan gerçek dışı iddiasına tepki olarak Twitter'dan şöyle bir mesaj paylaştı:"Gerçek bir nükleer silah sahibi, yalancı bir çoban gibi İran'da sözde tahrip edilmiş bir site hakkında haykırıyor!" İran dışişleri bakanı şöyle bir hatırlatmada da bulundu: " İsrail başbakanı ve B Takımı dökülen günahsızların kanına ve 7 trilyon dolarına aldırmadan yeni bir savaş peşindedirler. " Siyonist Rejim başbakanı ne zaman küresel nükleer denetleme kurumları ve örgütleri İran'ın nükleer faaliyetlerini barışçıl ve anlaşmalara göre olduğunu açıklasa, eski iddialarını ortaya atarak İran İslam Cumhuriyeti ile ilgili kendi şahsi görüşlerini paylaşıp dünya kamuoyunu yönlendirmeye çalışmaktadır. Amerika'nın da Bercam Nükleer Anlaşmasından çekilmesinde yalanları ve iddiaları ile büyük rol oynayan Netanyahu şimdiye kadar boş ve temelsiz iddialarda bulunarak uluslararası camiayı İran aleyhinde seferber etmeye çalışıyor. Ancak Netanyahu'nun bu yöndeki çabalamaları her defasında yenilgiye uğruyor. Amerika'nın 2003 yılında Irak'a yönelik tarihi ve acı tecrübesi de İsrail başbakanının yalanlarının binlerce Iraklının canına mal olmasının ispatlayıcısıdır. Netanyahu Amerika'yı Irak'a saldırmak için ikna ve teşvik etmek için Irak Baas Rejimi'nin kitle imha silahlarına sahip olduğunu iddia etmişti. Bu iddialar Netanyahu'nun 2002 Amerika kongresi ziyaretinde ortaya atılmıştı. Amerika'nın Irak saldırısı ve bu saldırının gerekçelerinin yalan olduğunun ispatlanması binlerce Iraklının canına mal olup Irak'ın hayati altyapısını yerle bir etti. Hala Iraklılar bu savaşın sonuçları ile uğraşmaktadırlar. Şimdi ise Donald Trump'ın Beyaz Saray'da bulunması ile Netanyahu'nun savaş çığırtkanlığı için bir fırsat söz konusudur. Ancak geçen senaryoların İran'a yönelik uygulanmasından duyulan korku, B takımı ve Trump'ı çıkmaz sokağa götürmüştür. Bu mesele Siyonist rejim başbakanı Netanyahu'nun temelsiz ve yalan iddialar ile uluslararası ve bölge kamuoyunu İran aleyhinde seferber etmeye çalışmasına neden olmuştur. Siyonist İsrail, Batı Asya bölgesinde nükleer silaha sahip bir ülkedir. Korsan İsrail yüzlerce nükleer başlığa sahip olsa da hiçbir uluslararası ve hukuk kurumu karşısında kendini sorumlu hissetmiyor. Bu doğrultuda İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı Pazartesi akşamı Twitter'da İngiliz Sunday Times gazetesinin 5 Ekim 1986'da İsrail'in askeri nükleer programları ile ilgili olan baş sayfasından bir fotoğrafı ve İsrail'in nükleer bomba santralinin Nakab çölünde bulunduğu ve gizli faaliyet gösterdiği ifadelerini paylaştı. Siyonist Rejim İsrail Amerika'nın yardımları ile askeri nükleer faaliyelerine devam etmektedir. Halihazırda Korsan İsrail'in nükleer başlıkları Batı Asya ve hatta dünya için büyük bir tehdittir. Böyle bir ortamda İsrail başbakanının İran karşıtı iddiaları aslında Siyonist Rejimin savaştalepliği ve tehlikeli siyasetleri ve girişimleri karşısında sessiz kalan uluslararası kurumlar ve kurallarının aşağılanması ve alaya alınması anlamına geliyor. İran İslam Cumhuriyeti ise uluslararası kurallar ve Bercam Nükleer Anlaşmasına saygı duyarak her zaman nükleer faaliyetlerini askeri olarak kullanmayacağını göstermiştir. UAEK'nun 9 Eylül raporu ise bir kez daha İran'ın Bercam Nükleer Anlaşması ve barışçıl nükleer faaliyetlerini onaylamış oldu. Parstoday