BM GÜVENLİK KONSEYİ ABD'NİN SUNDUĞU GAZZE TASARISINI KABUL ETTİ

img
BM GÜVENLİK KONSEYİ ABD'NİN SUNDUĞU GAZZE TASARISINI KABUL ETTİ

BM Güvenlik Konseyi, yerel saatle Pazartesi gecesi, ABD’nin Donald Trump’ın sözde barış planı temelinde sunduğu ve Gazze’nin geleceğine yönelik hazırlanan karar tasarısını, Rusya ve Çin’in çekimser oyuna rağmen kabul etti.

Buna göre Gazze’de bir barış heyeti ve uluslararası istikrar gücü oluşturulacak. Qodsna'nın bildirdiğine göre, BM Güvenlik Konseyi 2803 (2025) sayılı Gazze kararını kabul etti. Karara göre, “Gazze’deki çatışmayı sona erdirmeye yönelik ABD’nin kapsamlı planı”nda yer aldığı şekliyle, bir barış heyeti ve uluslararası istikrar gücü görevlendirilecek.

ABD’nin sunduğu karar tasarısı 13 evet, Çin ve Rusya’dan 2 çekimser oy aldı. Konsey’in 15 üyesinden hiçbiri ret oyu kullanmadığı için karar kabul edildi. Bu karar, Filistin devletinin kuruluşu için olası geleceğe dair bir yol haritası içeren bir madde de barındırıyor.

Karara göre üye ülkeler, Gazze’nin yeniden inşası ve ekonomik iyileşmesini denetlemekle görevli olacak “Geçiş Heyeti” adı verilen Barış Konseyi’ne katılabilecek.

Karar ayrıca, Gazze’de silahsızlandırma sürecini, silahların toplanmasını ve askeri altyapının imhasını garanti altına alacak uluslararası istikrar gücünü de içeriyor.

ABD temsilcisinin kabul edilen karar hakkındaki iddiaları

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, oylama öncesi yaptığı açıklamada, bu karara karşı çıkmanın “savaşın yeniden başlamasına onay vermek” anlamına geldiğini öne sürdü.

Waltz, Trump’ın 20 maddelik planında tüm çözümlerin öngörüldüğünü iddia ederek, “Savaşa geri dönemeyiz” dedi.

ABD temsilcisi, bu kararın ve Gazze’ye uluslararası güç gönderilmesine ilişkin tasarıya Washington’un olumlu oy vermesinin nedeni olarak, bunun Trump’ın 20 maddelik ateşkes planına dayanan “cesur ve pragmatik bir yol haritası” olduğunu öne sürdü. Waltz, karar metninin Katar, Mısır, Suudi Arabistan, Pakistan, Endonezya ve Türkiye’nin ortak diplomatik çabalarının sonucu olduğunu aktardı.

Waltz, bu kararla uluslararası istikrar gücüne — aralarında Endonezya ve Azerbaycan gibi çoğunluğu Müslüman ülkelerin de bulunduğu barış güçlerinden oluşan bir koalisyona — Gazze’nin güvenliğini sağlamak, silahsızlandırma sürecini denetlemek, sivilleri korumak ve insani yardımların güvenli geçişini garanti etmek amacıyla tek komuta altında görev yapma izni verildiğini söyledi.

Waltz, bu gücün kademeli olarak İsrail ordusunun yerini alacağını ve seçilmiş, onaylanmış Filistin polis güçlerinin yeni bir rol üstleneceğini iddia etti.

ABD temsilcisi ayrıca uluslararası koordinasyonla bir geçiş kurumu kurulacağını ve yeniden inşanın Dünya Bankası destekli bir fon aracılığıyla finanse edileceğini belirtti. Bu kararın, “Filistin Yönetimi’nin reformları tamamlamasının ardından Filistinlilerin özerkliği için olası bir yol” çizdiğini savundu.

Waltz, Konsey'deki çekincelere ve Rusya’nın taslağına atıfta bulunarak, “Endişeleri duyuyoruz ama buradaki tereddüt gerçek düşmandır” dedi. İsrail güvenlik güçlerinin “güvenlik ortamını istikrara kavuşturacağını, Gazze’nin silahsızlaştırılmasını destekleyeceğini, terör altyapısını tasfiye edeceğini, silahları devre dışı bırakacağını ve Filistinli sivillerin güvenliğini sağlayacağını” ileri sürdü.

Kararın kabulüne memnuniyetle yaklaştığını belirten Waltz, bunun “istikrarlı bir Gazze yönünde atılmış önemli bir adım” olduğunu ve Trump’ın liderlik edeceği Barış Heyeti’nin “çabalarının temel taşı olmaya devam edeceğini” iddia etti.

Cezayir: Karar ilhak ve zorla yerinden etmeye açıkça karşıdır

Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Ammar Bin Jama, ABD ve Başkan Donald Trump’a, Gazze ile ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi tarafından yeni kabul edilen karar tasarısının sunulmasındaki çabaları nedeniyle teşekkür etti.

Bin Jama, ülkesinin özellikle Trump’a “Gazze’de ateşkesin sağlanması ve sürdürülmesindeki kişisel rolü nedeniyle” teşekkür ettiğini söyledi.

Cezayir’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, bu ateşkesin neredeyse iki yıldır süren “katlanılmaz acılara” son verdiğini söyledi.

Bununla birlikte, gerçek barışın Orta Doğu’da adalet olmadan sağlanamayacağını vurguladı. “Onlarca yıldır bağımsız devletlerini kurmayı bekleyen Filistinliler için adalet şarttır.”

Ben Camaa ayrıca, bu karar tasarısının bütünüyle okunması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bu karar açık bir şekilde vurguluyor: Hiçbir ilhak, hiçbir işgal, hiçbir zorla yerinden etme yoktur.” İşgal güçlerinin Gazze’den çekilmesi ve sivillerin korunması için uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması çözümün bir parçasıdır.

Cezayirli diplomat, Filistin Yönetimi’nin bu çabalara destek verdiğini ve kararın içeriğinden memnun olduğunu da ekledi. Filistin halkı, bağımsız devletlerinin siyasi geleceğini belirleyebilmelidir; biz ateşkesi ve onun sürdürülmesini destekliyoruz.

O ayrıca insani yardımların Gazze’de “İsrail’in müdahalesi olmadan” dağıtılması gerektiğini kaydetti.

İngiltere’den Batı Şeria’daki şiddete ve bunun Gazze’ye etkisine dair uyarı

İngiltere’nin BM Güvenlik Konseyi’ndeki temsilci yardımcısı, Batı Şeria’da artan şiddetin Gazze’deki ilerlemeyi zayıflatabileceği uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler’de İngiltere Büyükelçi Yardımcısı James Kariuki, ABD’nin Gazze ile ilgili kararının kabul edilmesinin ardından Güvenlik Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada, yardım kuruluşlarının Gazze’de kesintisiz çalışmasına izin verilmesi gerektiğini vurguladı.

İngiliz diplomat, geçiş düzenlemelerinin uluslararası hukuka uygun şekilde uygulanması ve Filistin’in egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.

İşgal altındaki Batı Şeria’da süren şiddet dalgasına dikkat çeken Kariuki, Filistin topraklarında kötüleşen ekonomik durumun ve yerleşimci saldırılarının Gazze’deki ilerlemeyi baltalayabileceğini söyledi.

İngiliz temsilci, Londra’nın bu barışın iki devletli çözüm temelinde sağlanması için ABD ve diğer ortaklarıyla çalıştığını ifade etti ve şöyle devam etti: “Filistin Yönetimi’nin gerekli reformları yapmasını ve Filistin’e hükmetmesini istiyoruz.”

Rusya: İsrail bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına izin vermeyecek; istikrar gücü ‘sömürgeci yöntemleri hatırlatıyor’

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Moskova’nın ABD karar tasarısına çekimser oy verdiğini açıklayarak Filistinlilerin süreç dışında bırakılmasından endişe duyduklarını söyledi ve ABD’nin “iyi niyetle hareket etmediğini” belirtti. İsrail’in, bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına izin vermeyeceğini defalarca ilan ettiğini ve bunun karar tasarısında açık şekilde yer almadığını vurguladı.

Rusya’nın BM Büyükelçisi, çekimser oy gerekçesi olarak şunu ekledi: “Rusya, bu karar tasarısını destekleme imkânı olmadığı için çekimser kaldı. Bu kararın Filistin ile İsrail arasındaki çatışmayı bitiremeyeceğine ve Filistin’deki kıtlığı durduramayacağına inanıyoruz.”

Nebenzya, dünya ve Orta Doğu barışı için atılan bu adımların olumlu olmakla birlikte, küresel güvenliğin baş sorumlusu olarak Güvenlik Konseyi’nin sorumluluğunu tam olarak yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.

Rus temsilci şöyle konuştu: “İsrailli yetkililer defalarca bağımsız bir Filistin’e izin vermeyeceklerini söyledi. Bu kararda Filistinlilerin bağımsız bir devlet kuracağına dair hiçbir açık ifade yoktur.”

Batılı ülkelerin Gazze krizindeki tavrını ve Trump planını eleştiren Nebenzya, “Şeffaf olmayan ve sadece karar metniyle sınırlı bir adım atamayız. Bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik gerçek bir çözüm ortaya konmalıdır. Trump planı, tüm silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor fakat halkın güvenliğini kimin sağlayacağı belirsizdir. Barış anlaşmasına zarar vermeyecek adımlar atılmalı ve Güvenlik Konseyi, sadece ABD’nin güleryüzlü garantilerine dayanarak bu planı kabul edemez. Zira şimdiye kadar Gazze’de hiçbir olumlu gelişme sağlanmamıştır.” dedi.

Nebenzya ayrıca, işgal altındaki Filistin topraklarında iki devletli çözüme dair hiçbir ilerleme görmediklerini söyledi ve “Arap ve İslam ülkeleri kendi planlarını ilerletebilirlerdi ama ABD’yi takip ettiler. Bu kararın kabul edilmesi, Güvenlik Konseyi’nin bağımsızlığını sorgulatmaktadır. ABD’nin iddia ettiği barış ve istikrarın sağlanmasını umuyoruz, ancak bunun gerçekleşeceğini sanmıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ayrıca kararın İslam ülkelerine sorumluluk yüklediğini belirterek şöyle dedi: “Bu karar, Amerika’ya hiçbir sorumluluk yüklemiyor. Bu planın uygulanması ve barışın tesisi İslam ülkelerinin üzerine bırakılmış durumda. Filistinliler, kendi kaderlerini tayin etme haklarına sahip olmalıdır ve bu hak ellerinden alınmamalıdır.”

Nebenzya, karar tasarısında uluslararası istikrar gücünün (ISF) Filistin Yönetimi ile nasıl bir işbirliği içinde olacağına dair bilgi bulunmadığını belirterek, şöyle dedi: “Karara göre bu güç, Ramallah’ın tutumuna veya görüşüne herhangi bir şekilde bağlı olmadan tamamen bağımsız hareket edebilecek gibi görünüyor.”

Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Temsilcisi, “Bu durum, Gazze Şeridi’nin Batı Şeria’dan ayrılmasını daha da derinleştirebilir. Bu, Filistinlilerin görüşlerinin dikkate alınmadığı, Milletler Cemiyeti döneminde Britanya mandası altında uygulanan sömürgeci yöntemleri hatırlatmaktadır.” dedi.

Ayrıca Trump planı çerçevesinde bu gücün yetkilerine ilişkin sorular bulunduğunu belirterek, “Barışı uygulama görevleri, onu barış koruma sınırlarının ötesine geçerek fiilen çatışmanın bir tarafına dönüştürebilir mi?” ifadelerini kullandı.

Pakistan, Gazze’de barış için İsrail güçlerinin çekilmesi gerektiğini vurguladı

Pakistan’ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Asem İftikhar Ahmed, BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, “Pakistan, Gazze’deki kan dökülmesini durdurmak ve İsrail güçlerinin derhal çekilmesini sağlamak için bu karara ‘evet’ oyu verdi. Gazze’nin yeniden inşasının başlaması ve Filistinliler için bir gelecek yolu açılması amacıyla bu tasarıyı destekledik.” dedi.

Pakistan temsilcisi, iki yıllık savaşın etkilerine ve 65 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine işaret ederek, “Bu yıkıcı savaşın ardından, Şarm eş-Şeyh’te savaşın durması ve Gazze’nin yeniden inşası için bir fırsat doğdu. Bu karar, Batı Şeria’nın ilhakının durdurulması ve Filistin halkının desteklenmesi için de bir imkân sunuyor.” ifadelerini kullandı.

Pakistanlı diplomat, “Tüm İsrail güçleri Gazze’den çekilmelidir ki Filistinliler için barış sağlanabilsin.” dedi. Filistin’de hiçbir ilhak ve zorla göç olmaması gerektiğini belirterek, Gazze’yi de kapsayan bağımsız bir Filistin devleti kurulması gerektiğini vurguladı.

Pakistan Büyükelçisi, “Gazze, Filistin’den ayrılamaz.” diyerek Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi. Filistinlilerin haklarının bu kararda tam olarak tanınması gerektiğini, aksi takdirde kalıcı bir barışın mümkün olmayacağını belirtti.

“Filistinliler kendi kaderlerini tayin edebilmelidir ve hiçbir adım onların haklarını ihlal etmemelidir.” dedi.

Fransa: Batı Şeria, Filistin'in parçası olmalıdır

Fransa’nın BM Daimi Temsilcisi Jérôme Bonnafont, Filistin halkının ihtiyaçlarının ve Gazze’nin yeniden inşasının önemine vurgu yaparak, “Gazze ve Batı Şeria, Filistin’in bir parçasıdır ve bu bölgelerde hiçbir işgal olmamalıdır.” ifadelerini kullandı.

Fransa’nın ABD kararına verdiği ‘evet’ oyuna ilişkin olarak, “Fransa’nın bu karara olumlu oy vermesi, Filistin halkının ihtiyaçlarının en hızlı şekilde karşılanması ve Gazze’nin yeniden inşası içindir.” dedi.

Gazze’nin en kısa sürede yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirten Bonnafont, “Filistin’deki tüm silahlı gruplar, Hamas dahil, silahsızlandırılmalıdır.” iddiasında bulundu. Bölgesel barış ve istikrar için tüm tarafların taahhütlerine bağlı kalması, ateşkesin hayata geçirilmesi ve insani durumun iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.

Fransız temsilci, “Gazze ve Batı Şeria, Filistin’in bir bütünüdür ve bu bölgelerde işgal kabul edilemez. Filistin halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz; Fransa, savunmasız Filistin halkına karşı sorumluluğunu yerine getirmeyi seçmiştir.” dedi.

Fransa adına konuşan temsilci, tüm taraflara yükümlülüklerini yerine getirme ve Filistin’de barış ve adalet için işbirliği yapma çağrısında bulundu.

Çin: ABD’nin tasarısı Filistin halkının haklarını yok sayıyor; detay eksikliği endişe verici

BM’de Çin’in Daimi Temsilcisi Fu Cong, ülkesinin ABD tasarısına çekimser oy verdiğini belirterek karar metninin eksikliklerine dikkat çekti ve “Bu karar, Filistin halkının haklarına ve iki devletli çözüme hiçbir şekilde değinmiyor.” dedi.

Fu, “Bugün kabul edilen karar çok sayıda sorun barındırıyor ve Filistin halkının haklarını içermiyor. Maddeler açık değil. BM’den barış gücü göndermesi isteniyor ancak bu güçlerin nereye konuşlanacağı bile belli değil. Karar tasarısı bu konuda hiçbir açıklama yapmıyor.” dedi.

Çin Büyükelçisi, Güvenlik Konseyi üyelerinin defalarca açıklama talep ettiğini, ancak hiçbir bilgilendirme yapılmadığını ve sadece oylamaya gidildiğini belirtti.

Filistin halkının haklarının korunması gerektiğini vurgulayan Fu, “Karar tasarısının detayları, Filistinlilerin temel haklarının hiçbirini içermiyor. Filistin halkının toprak bütünlüğü ve kendi kaderini tayin hakkı bu kararda yok. İki devletli çözüme de atıf yapılmamış.” dedi.

Temsilci, karar metnindeki detay eksikliğinin “derin bir endişe kaynağı” olduğunu vurguladı ve şöyle dedi: “Bu karar, Filistinlilerin kendi topraklarına hükmetme ilkesini yansıtmıyor. Gazze, Filistin halkınındır, başka kimsenin değil.”

Fu, ABD’nin uluslararası istikrar gücü ve barış heyeti hakkında daha fazla bilgi vermesi gerektiğini söyledi. “Bu gücün yapısı, bileşimi, görev tanımı ve hazırlık kriterleri ayrıntılı şekilde açıklanmalıydı.”

Çin Büyükelçisi, bu kararın “BM ve Güvenlik Konseyi’nin etkin katılımını güvence altına almadığını” belirterek, Trump liderliğinde kurulacak barış heyetine “Gazze’de tüm sivil ve güvenlik düzenlemelerinin tam sorumluluğunu yüklediğini, ancak yıllık yazılı rapor dışında herhangi bir denetim veya izleme mekanizması öngörmediğini” dile getirdi.

www.kudusgunu.com



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!