Lübnan’ın önde gelen siyasetçilerinden, İlerici Sosyalist Partisi’nin eski lideri Velid Canbolat, ABD tarafından Lübnan’a sunulan belgenin gerçekte İsrail’in diktesi olduğunu söyleyerek sert tepki gösterdi.
Tesnim'in haberine göre, Velid Canbolat, Hizbullah taraftarlarının hassasiyetlerine işaret eden Şeyh Naim Kasım’ın sözlerinin doğru olduğunu belirtti ve “Hiç kimse bizi teslim olmaya zorlayamaz” ifadelerini kullandı.
“Bize Sunulan Şey İsrail’in Dayatmasıdır”
Bir basın toplantısında konuşan Canbolat, “Amerikalıların getirdiği belge, ‘Hizbullah’ı silahsızlandırın, ardından İsrail’in geri çekilmeyi kabul ettiğini görün’ şeklinde özetlenebilir. Ancak gerçek farklıdır; İsrail güneydeki mevzilerini güçlendirmeye devam ediyor” dedi. Hizbullah savaşçılarının Lübnan’ın ulusal yapısının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Canbolat, ülkenin onurunu koruyacak koşullar altında normale dönülmesi gerektiğini ifade etti.
Şii Toplumunun Hassasiyetleri
Canbolat, ülkenin işgal altındaki bölgelerinin özgürleştirilmesi ve uluslararası kararların uygulanması gerektiğini savunarak, Şii toplumunun siyasi hassasiyetlerini görmezden gelen yaklaşımların kabul edilemez olduğunu söyledi. “Direnişi silahsızlandırma çağrısı, Şii toplumunun büyük çoğunluğu tarafından reddedilecektir. Şeyh Naim Kasım’ın dediği gibi, Hizbullah’ın silahı, destekçilerinin ruhudur” ifadelerini kullandı.
Orduya Karşı Kışkırtma Uyarısı
Canbolat ayrıca, askeri yöntemlerin ülkeyi çözüme götürmeyeceğini belirterek, ordunun halkına karşı kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Amerikan heyetiyle yaptığı görüşmede, Litani Nehri’nin güneyinde silahsızlanmanın büyük ölçüde sağlandığını, buna rağmen ordunun personel, teçhizat ve maaş açısından güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
ABD’nin Baskıları ve Fitne Girişimleri
Lübnan’da tartışmalar, ABD’nin son dönemdeki baskılarıyla daha da alevlendi. Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı’nın siyasi yardımcısı Hüseyin Halil, yaptığı açıklamada Washington’un orduyu halkla karşı karşıya getirmeye çalıştığını belirterek, bunun ülkenin iki temel sütunu olan ordu ve direnişi hedef alan tehlikeli bir girişim olduğunu ifade etti.
Halil, ABD’nin geçmişte İsrail’e baskı yapma ve Lübnan’ın işgal altındaki topraklarından çekilme yönünde verdiği sözleri tamamen unuttuğunu vurguladı. “Amerikalılar, Morgan Ortagus’tan Tom Barrack’a ve Kongre üyelerine kadar çeşitli heyetleri Beyrut’a göndererek sahte vaatlerde bulundu. Bu, Washington’un açık çelişkilerle dolu politikasının göstergesidir” dedi.
Halil, son olarak, Amerikalıların ordu ile direniş arasında ayrışma yaratma çabalarının “ölümcül tuzaklar” olduğunu belirterek, Lübnanlı yetkilileri bu planlara karşı uyardı.
