Hamas liderlerinden Mahmud Merdavi: 'Witkoff'un teklifi, daha önceki İsrail tekliflerinden bile daha vahim boşluklar içermektedir.'
Hamas'ın üst düzey yetkililerinden Mahmud Merdavi, Witkoff'un teklifine Hamas'ın verdiği cevapla ilgili olarak yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Amerikan temsilcisiyle haftalar süren ciddi ve sorumlu müzakerelerin ardından, ulusal hedeflerin asgari düzeyiyle ve halkımızı koruma gereklilikleriyle uyumlu kabul edilebilir bir metin üzerinde uzlaştık. Amerikalı temsilci de bu metni İsrail tarafına sunmayı kabul etti. Ancak işgalci bu teklifi reddetti ve Amerikalılardan, metni nihai ve tartışmaya kapalı bir öneri olarak bize sunmalarını istedi.
Oysa bu belge, daha önceki İsrail tekliflerinden bile daha vahim boşluklar içermekte:
Gerçek bir geri çekilmeyi garanti etmiyor. Hiçbir aşamada kapsamlı bir savaş durdurmayı öngörmüyor. İnsani yardımların sürdürülebilir şekilde ulaştırılmasını garanti etmiyor. Yedinci günden sonrası için –ki bu gün İsrailli esirlerin teslim edilmesinin öngörüldüğü gündür– hiçbir taahhüdün uygulanmasını güvence altına almıyor; bu tarihten sonrasını ise tamamen İsrail'in keyfi değerlendirmelerine ve niyetlerine bırakıyor.
Daha açık bir ifadeyle: “Elimizde bu var, alırsanız alın; sonrası için bakarız belki uygularız.”
Tüm bunlara rağmen tavrımız şu oldu: Evet, ama…
İlkesel olarak “evet” dedik, fakat bu uzlaşıların soykırımın ve aç bırakmanın devamına meşruiyet kazandırmasına, siyasi ve güvenlik aldatmacalarına kapı aralamasına itiraz ettik.
Katliamı durdurmayan, sürdürülebilir yardımların önünü açmayan, yerinden edilmişlerin dönüşünü güvence altına almayan, işgale geri çekilme ve ateşkes taahhüdü yüklemeyen maddelerin değiştirilmesini talep ettik.
İlginç olan şu ki, bu değişiklik taleplerimiz geçtiğimiz haftalarda Amerikan arabulucusuyla harfiyen üzerinde mutabakata varılmış konularla birebir örtüşmektedir.
Ne yazık ki sonuç şu oldu: Amerikan tarafı, üzerinde uzlaşılmış orijinal metni desteklemek yerine, tutumumuzu “geriye atılmış bir adım” ve “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Oysa çok iyi biliyorlardı ki, bu tutumumuz, onlarla mutabakata vardığımız hususlara sadık kalınmasından ibarettir.
Tüm ilgili taraflara ve dünya kamuoyuna mesajımız nettir:
Çabaları boşa çıkaran ya da oyalayan taraf biz değiliz. Sorumlu bir onay sunduk, ve halkımızı soykırımdan korumak için gerekli değişiklikleri talep ettik. Saldırganlığın durdurulmasını, insani yardımların güvence altına alınmasını, yerinden edilenlerin dönüşünü ve esirlerin özgürlüğünü istiyoruz. Talep ettiklerimiz siyasi şartlar değil, insani onurun asgari gerekleridir.
Savaşı gerçekten durdurmak isteyen varsa, öldüreni, aç bırakanı ve kuşatma uygulayanı durdursun. Halkını savunan ve sadece taahhütler için güvence isteyen tarafa değil.
İşgalin sonlanmasını, savaşın, açlığın ve soykırımın bitmesini sağlayacak bir anlaşmaya ulaşmak için tüm çabalarımızı sürdüreceğiz."
www.kudusgunu.com