MUSTAFA AYDIN YAZDI: DÜNYA KUDÜS GÜNÜ BÖLGEDE İSTİKRAR STRATEJİSİDİR

İSLAM ÜLKELERİ, 16 Nisan 2023 02:47

MUSTAFA AYDIN YAZDI: DÜNYA KUDÜS GÜNÜ BÖLGEDE İSTİKRAR STRATEJİSİDİR

Bismillahirrahmanirrahim

 

Kudüs Günü

 

Kudüs Günü bölgede istikrar stratejisidir

 

Dünya Müslümanlarının en büyük nüfusu Güneybatı Asya bölgesinde yaşamaktadır. Medeniyetin ve beşeri kanunların en eski eserleri bu coğrafyadan dünyaya sunulmuştur. Müslüman milletlerin 14 asır aynı dünya görüşü, antropoloji, ritüel ve inançları paylaşarak bir arada yaşamalarından sonra, İslam ülkeleri arasında dayanışma, işibirliği, birlik ve beraberliğin zirve yapması  bekleniyordu. Ancak güvenlik durumu ve bölgesel istikrarla ilgili güncel haberler aksini söylüyor. Neden?

 

İslam Dünyasında İhtilaf

 

İslam toplumlarının sosyal ve siyasi iç faktörleri, bilgi devriminin ortaya çıkmasıyla ve karşılıklı anlayışın artmasıyla ihtilafları azaltıp nihayetinde yakınlaşmaya yol açıyorsa, o zaman neden İslam ülkeleri arasında dayatılan faktörler onları birbirinden uzaklaştırıyor?

 

Farklı açılardan bakıldığında bu soruya birçok cevap verilebilir. Ancak açık olan şu ki İslam dünyasındaki ihtilaf bu ülkelerin güvenliğini hedef almakta ve bu durumdan en büyük çıkarı bölge dışı ülkeler sağlamaktadır. Dünya düzenini koruma ve bölgemizde istikrarı sağlamanın kendilerinin  işi olduğunu iddia eden ülkelerin, elbette asıl işleri Müslüman halkın sermayelerini yağmalamaktır.

 

İslam dünyası ülkeleri arasındaki ihtilafın temelinde dış güçlere olan aşırı güven yatmaktadır. Bölgedeki istikrarsızlığın sebebi her gün yapılan yağmadır. Bu uluslararası yağmaya kendilerinin ulusal çıkarları adını veren dış güçler bunu sürdürmek için de Müslüman devletlere güvenlik bağlılığı stratejisi tanımlamışlardır. Hegemonyayı kabul edenlerin gözünde İslam ülkelerinin güvenliği, sermayelerini vermeye ve çeşitli yabancı dayatmaları kabul etmeye bağlıdır. Bu çifte zulmün simgesi, İslam dünyasının kalbinde yer alan Kudüs'ü işgal eden rejimin varlığıdır.

 

İslam dünyası ülkelerinin kalkınmasının zarureti

 

İslam dünyasının topyekün kalkınma stratejisinde, İslam ülkelerinin iç güvenliğine ve ulusal çıkarlarına dayanarak sürdürülebilir bir güvenlik ve istikrarın sağlanması kolaylıkla mümkündür. Müslüman ülkeler güvenlik açısından dışa bağımlılığı zihinlerinden atmış ve bir milyardan fazla Müslüman söz birliği etmiş olsaydı 6 milyonluk bir ülke, Müslümanların kutsal kitabını ve  85 milyonluk bir İslam ülkesinin bayrağını yakmayı aklından bile geçirmezdi. Aynı şekilde Siyonistler tarafından Mescid-i Aksa'ya ve ibadet edenlere hakaret edilmesi, evlerin yakılması, Filistinli gençlerin, kadınların ve çocukların esaret altına alınması sıradan bir haber haline gelmez, hatta aşırılık yanlısı batılılara bağlı olanlar Müslümanlar arasında yuvalanmazdı. Bölgedeki aşırılık yanlılarının ve teröristlerin çoğunun ellerinde silahlar ve ceplerinde yabancı ülkelerden gelen paralar var ve hiçbirinin Filistin başta olmak üzere Müslümanların haklarını savunmak gibi bir derdi yok. Bölgenin güvenliğinin istikrarsızlığı, Müslümanların doğal ve beşeri kaynaklarının zenginliğini yağmalama sürecini, güvenliğin Müslümanların doğal ve beşeri zenginliklerini talan sürecini koruyarak Siyonistlerin Filistinlilere dayatmasını aynı madalyonun iki yüzü olarak görenlere verilmesinden kaynaklanmaktadır.

 

 

Filistin'e destek güvenliğin merkezidir

 

Siyonist rejim, uluslararası mahkemelerde tüm suçlamalardan suçlu kabul edilebilir. İnsanlığa karşı suçlar, soykırım, savaş suçları, toprakların işgali, bu rejimin varlığıyla ortaya çıkmıştır.  Kendi kaderlerini belirleme hakkından bile yoksun bırakılan Müslüman ve mazlum Filistinliler bu suçlara kurban edilmiştir. Doğal olarak bu açık zulüm ve ayrımcılık bölgedeki ve dünyadaki tüm Müslümanları ve özgür insanları etkilemekte ve bu zulme devam etmek için küresel güvenlik iddiasında bulunanların desteği bölge düzenini kaosa sürüklemektedir. İlginçtir ki, Siyonist rejimi desteklemek şüphesiz bunu defalarca açıkça ifade eden Amerika ve batılı savunucuların taahhüdüdür. Ancak bazı dar görüşlü veya kör Müslüman düşünürlere göre Filistin'in savunulması bu ülke halkının milli  meselesi veya en fazla Arapların ulusal meselesi olarak görülmektedir. Silahlı bir işgalcinin bölgemize zorla gelip insanların evlerini ateşe vermesi şaşılacak bir durumdur. İlk adımda Nil'den Fırat'a kadar tüm bölge sakinlerine barışı ve güvenliği yasaklıyor ve ardından işgal ettiği yerlerde kendine şehirler ve kasabalar kuruyor. İşin daha da ilginç tarafı diğer dört kıtada sözde demokrasiyi savunanlar güvenliğimizin bozulmasını destekliyorlar ve  bu durum dünya barışını tehlikeye atmıyor.  İçeride bazıları, komşunun evinin güvenliğini direniş göstermeden yalnız ve silahsız sakinlerine teslim etmemizi, böylece sıranın bize gelmesini bekliyor, ki bu durumda batı egemenliğini kabul edip kimliğimizi ve güvenliğimizi ortadan kaldırarmakla ulaşılacakk yeni dünya barışı, ancak başkaları tarafından arzu edilen bir sonuç olacaktır.

 

 

Siyonistlerin bu istikrarsızlığı yakın zamanda batıdan bir hediye de almış oldu: Organize terörizm olarak nitelendirdiğimiz aşırılık. Hem aşırılık hem de Siyonizm, bölgeye dayatılan sözde düzen savunucularının bir sonucudur. Bu ikisi, Batılıların tüm sert ve yumuşak gücüyle destekleniyor ve isimlerini terörden teröre karşı koalisyon olarak değiştirerek talan ve yağmalarını  meşru olarak göstermek istiyorlar.

 

Güney Batı Asya'da petrol ve gaz rezervlerinin bulunduğu her yerde, yabancı güçlerin askeri üslerinin de orada olduğuna dikkat ettiniz mi? (Tabii ki, İran İslam Cumhuriyeti bu durumda Batı için bir istisnadır) Dış güçlerin olduğu her yerde de Siyonist rejim askerlerinin izleri mevcuttur. Ya bombalamak halindeler ya manevra yapıyorlar ya da saldırmayı düşünüyorlar. Doğaları gereği açgözlüdürler ve bir engel görmezlerse dünya kaynaklarını yutarlar.

 

Direniş stratejisi

 

Birinin güvenlik ve diğerinin toprak yağmaladığı Güneybatı Asya'da Siyonizm ile Batı dünyasının birbirine verdiği bu değiş tokuşun ve karşılıklı desteği karşısında çare nedir? Bölgenin huzur ve güvenliği nasıl sağlanacak? Bölge sakinlerinin haklarına saygı nasıl gösterilecek ve bölge ülkelerinin tüm dünya ile özgür ve adil bir ilişki kurması nasıl sağlanabilecektir?

Çözüm, farklılıklara ve etnisitelere bel bağlamadan, kimliklere saygı duyarak kendi İslami ve milli kimliğine dönmekledir. Birbirinin evlerine kardeşçe bakmak, İslam ve insan birliğinin alenen ilanıdır. Türkler, Araplar, Farslar ve bölgenin diğer dilleri ve kültürleri, bilim ve insanlık ile birlikte ahlaki maneviyat ve sosyal adaletin ilerlemesiyle uzlaşan tek bir varlık oluşturuyor ve ortak ritüellerimiz bu cihadı başlatmak için iyi bir bahane.

 

43 yıl önce 1358 H. Yılında (1979) Ramazan ayında İmam Humeyni, mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü Dünya Kudüs Günü ilan etmekle İsrail hükümetinin ve destekçilerinin durdurulması için dünya Müslümanlarını birleşmeye davet ederek bu yolun öncüsü oldu. İslam Devrimi'nin yüce lideri Ayetullah Hamanei de bunun devamında Dünya Kudüs Günü'nün kutlanmasını direnişi güçlendirmek ve ırkçı İsrail rejiminin saldırısına uğrayan Filistinlilerin kendilerini yalnız hissetmemesi olarak değerlendirdi. Bu husus, gayrimüslimler de dâhil olmak üzere pek çok aydın ve sanatçının desteğiyle karşılandı ve bugün İran'ın yanı sıra dünyanın 80 farklı ülkesinde Kudüs Günü yürüyüşleri ve törenleri düzenleniyor. (Tabii bazı ülkelerde bu törenler, cuma iş günü olduğu için hafta sonu, cumartesi veya pazar günü yapılıyor.)

 

Kudüs Günü, vahdet, birlik ve beraberliğin başlangıcıdır

 

Siyonist istikrarsızlaştırıcılara ve Batılı yağmacılara karşı, bilgi ve bilinç, kendine güvenme, cesaret, çaba, pes etmeme ve bağımlı olmama gibi silahlarla zafere ulaşmaya karşı direnmek yakın, mümkün, akıllı ve şerefli bir yoldur. Bu direnişin toplumsal göstergeleri de var, bunlardan biri de Kudüs Yürüyüşü olabilir. Siyasetçiler kendilerini kurtarmak için Filistin meselesini ve İsrail rejimini ayrı ayrı ele almak isteyebilirler. Ancak bölge halkı biliyor ki, gasıp İsrail rejim zalimlerinin varlığı Filistin halkına yönelik zulme damgasını vurmuştur ve bu mazlumiyetin çözümü zalimin varlığını ortadan kaldırmaktır. Kudüs Günü, Müslümanların istikrarsızlık ve yağmaya karşı birlik, beraberlik ve İslami direniş yolunu desteklemek için farkındalık ve toplumsal seferberliğin başlangıcıdır.

 

İSLAM ÜLKELERİ, 16 Nisan 2023 02:47

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
HİZBULLAH KOMUTANI HASAN BEDR ŞEHİT OLDU

HİZBULLAH KOMUTANI HASAN BEDR ŞEHİT OLDU

HAMANEY: SİYONİST REJİM FİLİSTİN'DEN TEMİZLENECEKTİR

HAMANEY: SİYONİST REJİM FİLİSTİN'DEN TEMİZLENECEKTİR

KASSAM VE KUDÜS TUGAYLARI SALDIRILARINI NEDEN DURDURDU?

KASSAM VE KUDÜS TUGAYLARI SALDIRILARINI NEDEN DURDURDU?

SAMİ EBU ZUHRİ'DEN GAZZE İÇİN SİLAHA SARILMA ÇAĞRISI

SAMİ EBU ZUHRİ'DEN GAZZE İÇİN SİLAHA SARILMA ÇAĞRISI

HALİL EL HAYYE: DİRENİŞİN SİLAHI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

HALİL EL HAYYE: DİRENİŞİN SİLAHI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

ŞEYH NAİM KASIM'DAN SİYONİST İSRAİL'E UYARI

ŞEYH NAİM KASIM'DAN SİYONİST İSRAİL'E UYARI

OCHA: GAZZE'DE GIDA VE TIBBİ MALZEME STOKLARI BİTMEK ÜZERE

OCHA: GAZZE'DE GIDA VE TIBBİ MALZEME STOKLARI BİTMEK ÜZERE

GAZZE'DE SOYKIRIM SÜRÜYOR

GAZZE'DE SOYKIRIM SÜRÜYOR

SİYONİST ORDU CENİN'DE 3250 EVİ YIKTI

SİYONİST ORDU CENİN'DE 3250 EVİ YIKTI

MISIR ELÇİLİĞİ ÖNÜNDE REFAH KAPISI EYLEMİ

MISIR ELÇİLİĞİ ÖNÜNDE REFAH KAPISI EYLEMİ

ANKARA DÜNYA KUDÜS GÜNÜ EYLEMİ (VİDEO-FOTO)

ANKARA DÜNYA KUDÜS GÜNÜ EYLEMİ (VİDEO-FOTO)

MUSTAFA AYDIN YAZDI: TÜRKİYE VE İRAN'IN FİLİSTİN POLİTİKALARI

MUSTAFA AYDIN YAZDI: TÜRKİYE VE İRAN'IN FİLİSTİN POLİTİKALARI

AHMED MUHAMMEDİ: KUDÜS GÜNÜ DİRENİŞ BAYRAĞINI CANLI TUTMA GÜNÜDÜR

AHMED MUHAMMEDİ: KUDÜS GÜNÜ DİRENİŞ BAYRAĞINI CANLI TUTMA GÜNÜDÜR

HAMANEY'DEN DÜNYA KUDÜS GÜNÜ ÇAĞRISI

HAMANEY'DEN DÜNYA KUDÜS GÜNÜ ÇAĞRISI

DİRENİŞ CEPHESİ BİLEŞENLERİ FİLİSTİN DİRENİŞİNİN YANINDA

DİRENİŞ CEPHESİ BİLEŞENLERİ FİLİSTİN DİRENİŞİNİN YANINDA

ANKARA DÜNYA KUDÜS GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASINA DAVET

ANKARA DÜNYA KUDÜS GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASINA DAVET

MALATYA DÜNYA KUDÜS GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASINA DAVET

MALATYA DÜNYA KUDÜS GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASINA DAVET

İSMAİL BEKAİ: DÜNYA GAZZE İÇİN AYAĞA KALKMALI

İSMAİL BEKAİ: DÜNYA GAZZE İÇİN AYAĞA KALKMALI

SİYONİST İSRAİL ORDUSUNDA KRİZ BÜYÜYOR

SİYONİST İSRAİL ORDUSUNDA KRİZ BÜYÜYOR

HAMAS'TAN GENEL SEFERBERLİK ÇAĞRISI

HAMAS'TAN GENEL SEFERBERLİK ÇAĞRISI

SİYONİST İSRAİL NASIR HASTANESİNE SALDIRDI

SİYONİST İSRAİL NASIR HASTANESİNE SALDIRDI

SALAH EL BERDEVİL ŞEHİT OLDU

SALAH EL BERDEVİL ŞEHİT OLDU

YEMEN BEN GURİON HAVALİMANINI VURMAYA DEVAM EDECEK

YEMEN BEN GURİON HAVALİMANINI VURMAYA DEVAM EDECEK

SİYONİST İSRAİL GAZZE'DE KALICI İŞGAL PEŞİNDE

SİYONİST İSRAİL GAZZE'DE KALICI İŞGAL PEŞİNDE

HAMANEY: İSLAM ÜMMETİ SİYONİST REJİME KARŞI BİRLİK OLMALI

HAMANEY: İSLAM ÜMMETİ SİYONİST REJİME KARŞI BİRLİK OLMALI

HAMAS: ATEŞKESİ NETANYAHU ENGELLİYOR

HAMAS: ATEŞKESİ NETANYAHU ENGELLİYOR

HAMANEY: SİYONİST VARLIK YOK OLACAKTIR

HAMANEY: SİYONİST VARLIK YOK OLACAKTIR

KEMAL KEMAHLI NATO İNCİRLİK ÜSSÜNÜN ÖNÜNDE KONUŞTU

KEMAL KEMAHLI NATO İNCİRLİK ÜSSÜNÜN ÖNÜNDE KONUŞTU

EBU UBEYDE'DEN DÜNYA MÜSLÜMANLARINA ÇAĞRI

EBU UBEYDE'DEN DÜNYA MÜSLÜMANLARINA ÇAĞRI

İŞGALCİ İSRAİL'DEN GAZZE'NİN KUZEYİNE KARA HAREKATI

İŞGALCİ İSRAİL'DEN GAZZE'NİN KUZEYİNE KARA HAREKATI

OCHA: GAZZE'DE İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR

OCHA: GAZZE'DE İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR

YEMEN BEN GURİON HAVALİMANINI BALİSTİK FÜZE İLE VURDU

YEMEN BEN GURİON HAVALİMANINI BALİSTİK FÜZE İLE VURDU

FİLİSTİNLİ GRUPLARDAN ABD'YE TEPKİ

FİLİSTİNLİ GRUPLARDAN ABD'YE TEPKİ

YEMEN'DEN İSRAİL'E FÜZE SALDIRISI

YEMEN'DEN İSRAİL'E FÜZE SALDIRISI

NETANYAHU YİNE TEHDİT ETTİ

NETANYAHU YİNE TEHDİT ETTİ

HİZBULLAH'TAN GAZZE AÇIKLAMASI

HİZBULLAH'TAN GAZZE AÇIKLAMASI

KUDÜS TUGAYLARI SÖZCÜSÜ EBU HAMZA ŞEHİT OLDU

KUDÜS TUGAYLARI SÖZCÜSÜ EBU HAMZA ŞEHİT OLDU

SİYONİST İSRAİL ORDUSU GAZZE HALKINI YENİDEN GÖÇE ZORLUYOR

SİYONİST İSRAİL ORDUSU GAZZE HALKINI YENİDEN GÖÇE ZORLUYOR

MUSTAFA EL BERGUSİ'DEN ARAP VE İSLAM DÜNYASINA ELEŞTİRİ

MUSTAFA EL BERGUSİ'DEN ARAP VE İSLAM DÜNYASINA ELEŞTİRİ

HAMAS'TAN KATİL NETANYAHU HÜKÜMETİNE TEPKİ

HAMAS'TAN KATİL NETANYAHU HÜKÜMETİNE TEPKİ