ÜRDÜN PARLAMENTOSU GASIP İSRAİL BÜYÜKELÇİSİNİ SINIR DIŞI EDECEK

Ürdün Parlamentosu, Siyonist Rejim Maliye Bakanının açıklamalarına tepki olarak durumun kabul edilemez olduğunu İsrail büyükelçisinin atılması gerektiğini kararlaştırdı.  Bu bağlamda yapılan oylamada itiraz anlamı taşıyan bir karar alındı.  Ürdün Dışişleri Bakanlığı da bu haritalara daha önce tepki göstermiş ve Siyonist Rejim Büyükelçisini bakanlığa çağırmıştı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da İsrailli bakan Smutrich'in bu eylemine tepki göstermiş ve bu tür eylemleri kınanmıştı.

Ürdün ile Siyonist rejim arasındaki ilişkiler son günlerde yeniden gerginleşti. Siyonist rejimin Maliye Bakanı Bezalel Smutrich geçtiğimiz günlerde Ürdün'ün ve işgal altındaki Filistin'in bazı bölümlerinin işgal altındaki topraklarla birleştirildiğini gösteren bir harita gösterdi. Siyonist Rejim İsrail Maliye Bakanı'nın bu eylemi, İşgalci Kudüs rejiminin Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun geçen Ocak ayı sonlarında Ürdün'e giderek bu ülkenin Kralı II. Abdullah ile görüşmesinin ardından geldi.Bu görüşmenin ardından İsrail kabinesine ait basın ofisi, Netanyahu ile II. Abdullah arasındaki görüşmenin ekseninde bölgesel konular özellikle de İsrail ile Ürdün arasında stratejik, güvenlik ve ekonomik işbirliği olduğunu bunun bölge istikrarına yardım edeceğini ileri sürmüştü. 
Bu görüşmeden ve tarafların artan güvenlik ve stratejik işbirliğine vurgu yapmasından iki ay sonra Amman ile Tel Aviv arasındaki ilişkiler son derece gerginleşmiş durumda. Bu durumun temel nedeni, Binyamin Netanyahu kabinesinin Ürdün'e yönelik işgalci eğilimlerinin ifşa edilmesidir. Bu arada Netanyahu'nun kabinesi şimdiden Ürdün'ün Kudüs ve kutsal mekanlardaki vesayetini zayıflatmak ve yok etmek için bir girişimde de bulundu. Netanyahu'nun geçtiğimiz Ocak ayında Ürdün'e yaptığı ziyaretle aynı zamanda, Ürdün kraliyet ofisinin eski başkanı ve Filistin ve İsrail davasında deneyimli ve önemli tecrübeli isimlerden biri olan Cevad Al-Anani, birkaç gazetede yayınlanan bir notta şunları yazdı: "Ürdün kralının kırmızı çizgiler oluşturduğu ve bunların aşılmasına hiçbir şekilde izin vermediği iki şey var; İlk kırmızı çizgi, Ürdün'ün Kudüs'teki İslami ve Hristiyan kutsal yerlerindeki vesayetinin ihlali veya zayıflamasıdır. İkinci kırmızı çizgi, yeni İsrail hükümetinin Filistinlileri Ürdün'e taşıması veya Ürdün'ü alternatif bir ülke haline getirecek politikalar ve tedbirler benimsemesidir."
Görünüşe göre Netanyahu'nun kabinesi Ürdün hükümetinin her iki kırmızı çizgisini de aşıyor ve Ürdün'ü Filistinliler için alternatif bir ülke olarak sürdürmeye çalışıyor. Netanyahu kabinesinin bu yaklaşımı, Arap ülkeleri coğrafyasını işgalci rejim tarafından işgal etme ve işgal edilen toprakları geliştirme politikasının devamıdır. Bu temelde Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman es-Safadi, Siyonist rejimin maliye bakanının elindeki plana cevaben şunları vurguladı: "İsrail işgali şerlerin temelidir ve bölge ancak istikrar bu işgal bittiğinde tesis edilebilir." Ürdün Dışişleri Bakanlığı da Siyonist rejimin Maliye Bakanı'nın açıklamalarına cevaben Pazartesi akşamı bu rejimin Amman'daki büyükelçisini dışişleri bakanlığına çağırdı.

Şimdi de Ürdün parlamentosu bu konuya dahil olmuş ve İsrail büyükelçisinin Amman'dan sınır dışı edilmesini oybirliğiyle talep etmiştir.  Ürdün parlamentosu hükümetine seslenen Ahmed El Safadi, İsrailli bakanın eyleminin uluslararası anlaşmaları ihlal etmek anlamına geldiğini belirterek, "Bu göz ardı edilemeyecek bir durum ve uluslararası normlara ve Ürdün ile İsrail arasındaki barış anlaşmasına aykırıdır" dedi. İsrail Ürdün Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu da Ürdün ile İsrail arasındaki barış anlaşmasının gözden geçirilmesi çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı. Bu nedenle, Ürdün ile İsrail arasındaki 1994 barış anlaşmasının, Netanyahu'nun aşırı kabinesinin ırkçı ve işgalci eylemleri tarafından tehdit edilmesi de dile getirildi.
Parstoday

İSLAM ÜLKELERİ, 24 Mart 2023 02:30