YEMENLİ VE FİLİSTİNLİ GRUPLAR ARASINDAKİ STRATEJİK YAKINLAŞMA SİYONİSTLERİ KORKUTUYOR (ANALİZ)
GAZZE, 02 Mayıs 2022 17:51Bölgede stratejik değişim habercisi olan bu yılki Dünya Kudüs Günü'nün bariz özelliklerinden biri, Filistin İslami Cihat Hareketi liderlerinden Halit el Bataş ve ardından Filistin İslami Direniş Hareketi-HAMAS siyasi bürosu başkanı İsmail Hanye'nin Yemen başkenti Sana'daki Dünya Kudüs Günü yürüyüşlerinin ardından yaptığı konuşmalardı.
Siyonist rejim Suudi Arabistan ve BAE'nin Yemen'e yönelik askeri saldırganlığını kullanmaya ve Filistin sorununu çözmeden bu ülkeler ve müttefikleriyle yeni ilişkiler kurmaya çalıştığı bir sırada, Filistin direniş grupları da Ensarullah liderliğindeki Yemen direniş gruplarına yakınlaşarak saldırgan devletlere karşı yeni bir koalisyon oluşturmaya çalışmıştır. Sonuçta tacizci ve saldırgan hükümetler birbirlerine yaklaştıkça, işgal karşıt savunucu gruplar da buna karşı birlik içerisine girerek koordinasyonu sağlamaya çalışmıştır.
Kanıtlar ve deliller, Siyonist rejim, Batı ve Amerika'daki mafyanın BAE ve Arabistan'ın genç yöneticileri Muhammed bin Salman ve Muhammed bin Zayid'i, Yemen'e ve hatta Mısır'a karşı kışkırtma ve düşmanlık yapmaya teşvik etmede kilit rol oynadığını gösteriyor. Bir diğer yandan bu iki ülkenin Yemen'deki savaş yöntemleri ve Yemen'deki işgali, yanmış toprak politikasının uygulanması da dahil olmak üzere, Filistin'deki İsrail askeri yöntemlerinden büyük ölçüde uyarlanmış gibi görünüyor.
Siyonist rejimin Filistin'in büyük bir bölümünü işgal etmesi ve ayrılmaya niyeti olmadığı gibi, Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de, Yemen'i sonsuza dek işgal ve hakimiyetleri altında tutmak niyetiyle Yemen'e girdi. Şimdi de Yemen'in direnişi ve Yemenliler ve Ensarullah'ın fedakarlığıyla Yemen'in tamamını işgal edemedikleri için Yemen'i bölmek zorunda kalsalar bile hala güneyde işgal altındaki bölgeleri ve Yemen'in stratejik limanlarını ellerinde tutmaya çalışıyorlar.
Saldırgan koalisyon tarafından yeni bir ateşkes döneminin başlatılması bile, böyle bir amaç ve niyetin çerçevesinde öne sürüldüğü söylenebilir.
Ancak Yemenli ve Filistinli direniş grupları arasında kurulan stratejik ittifak, saldırgan hükümetlerin tüm planlarını alt üst edebilir. Çünkü iki taraf arasında böyle bir stratejik ittifak kurulmadan önce, her biri tek başına bile işgalci taraflara karşı stratejik avantajlar elde edebildi. Bazen Siyonist rejim kitlesel saldırganlığını önlemek için Filistinli direniş grupları önemli ölçüde caydırıcı tepkiler gösterdi. Yemenli direniş grupları da önemli ölçüde caydırıcı güç oluşturmayı başardı.
Son yıllara kadar Siyonist rejim herhangi bir bahaneyle Gazze'ye geniş çaplı saldırı başlatıyordu, ancak Filistinli gruplar, Kudüs Kılıcı Operasyonu'nda füze menzilini Tel Aviv'in derinliklerine kadar genişletmeyi başardıklarını gösterdikten sonra, Siyonist rejim kaçınılmaz olarak yeniden durumu gözden geçirdi. Filistinliler, İsrail olarak bilinen 1948 işgal topraklarının derinliklerinde dört operasyon gerçekleştirdikten sonra, rejim geçmişte olduğu gibi büyük çaplı misilleme operasyonları gerçekleştiremedi.
Aynı şekilde, Yemen Ensarullah liderliğindeki Yemen direniş güçleri, saldırgan koalisyonun hava saldırıları karşısında BAE ve Suudi Arabistan topraklarının derinliklerinde saldırgan hükümetlerin stratejik askeri ve ekonomik hedeflerini hedef almayı başardığında ve şiddetli bir ekonomik ve askeri darbe indirdiğinde önemli bir denge değişikliği yaşandı. Bu bağlamda Suudi Arabistan, Ensarullah'ın ateşkes koşullarına aylarca direndikten sonra, Hudeyde limanına yakıt ve yiyecek taşıyan gemilerin geçişine izin verdi.
Filistinli ve Yemenli direniş gruplarında görülen böylesi bir potansiyel ile iki taraf arasında stratejik bir ittifak kurulduğunda caydırıcı güçleri kuşkusuz çok artacak ve yeri geldiğinde birbirlerinin yardımına koşabileceklerdir. Bu yüzden saldırgan hükümetler, çok geç olmadan politikalarını ve eylemlerini gözden geçirmeliler.
parstoday
GAZZE, 02 Mayıs 2022 17:51
Yorumlar (0)