TÜRKİYE VE İSRAİL İLİŞKİLERİ HAKKINDA (ANALİZ)

İSLAM ÜLKELERİ, 15 Nisan 2022 18:16

Hasan Murat mercan’ın dayan.org’da yayımlanan “Türkiye ve İsrail: İyimserlik Hakim Olmalı” başlıklı yazısını siz kıymetli okuyucularımızın istifadesine sunuyoruz.

TÜRKİYE VE İSRAİL İLİŞKİLERİ HAKKINDA (ANALİZ)

Yahudilerin Anadolu ve eski Osmanlı İmparatorluğu topraklarındaki tarihi binlerce yıl öncesine dayanır. Ancak Türkler ile Yahudiler arasındaki ilişkilerin dönüm noktası Sultan 2. Bayezid’in İber Yarımadasından sürülen Yahudi halkını Osmanlı topraklarına kabul ettiği 1492 yılıdır. Bu mühim karar ve takip eden büyük göç İstanbul’u Avrupa’daki Yahudilerin yaşam merkezlerinden birisi haline getirmiştir. Ayrıca Yahudi toplumunun İmparatorluk’taki rolünü ve Osmanlı’daki farklı milletlerin yani Müslüman, Yahudi ve Hıristiyanların birlikte yaşama geleneğini pekiştirmiştir. Ancak bu, Türk halkının kimliğinden dolayı zulme uğramış Yahudilere büyük bir yardım ali uzattığı ne ilk ne de son olaydı.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İstanbul’daki tarihi Neve Şalom Sinagogu’nda 10 Mart’ta düzenlenen özel bir törene katıldığında Türk Yahudi Cemaatinden bir hediye aldı.

Hediye, Osmanlı İmparatorluğu sultanlarından Abdülaziz’in dönemin yargı otoritesi kazaskere gönderdiği bir sultan fermanının bir replikasıydı. Ferman, İmparatorluktaki Yahudileri yüzyıllara dayanan ve tekrar su yüzüne çıkmaya başlayan anti semitik bir uydurma olan kan iftirası iddialarına karşı koruma sağlamayı hedefliyordu. Sultan, 1800’lerin ortalarında Yahudileri hedef alan şiddet olaylarının artması karşısında onlara yönelik yanlış ayrımcılık ve yargılamalara karşı yasal bir koruma sağlamak için hamle yapmıştı.

Cumhurbaşkanı Herzog, İstanbul’daki özel törende ailesi ile ilgili hatıraları paylaşırken, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’daki Nazilerden kaçanlar için bir kez daha güvenli bir liman olduğunu hatırladı.

Dünyadaki Yahudi toplumunun önemli üyelerinin yanı sıra Avrupa’daki çatışma hatlarında yaşayan ya da görev yapan Türk diplomatlar yüzlerce Yahudi ailenin, genellikle kimliklerini gizlemek için Türk pasaportu temin ederek, Nazi suçlarından kaçmalarına yardım etti. Türk diplomatlar bu insani eylemlerinden dolayı aralarında Birleşmiş Milletler’in de bulunduğu bazı uluslararası kuruluşlar tarafından onurlandırıldı. Türkiye’deki Yahudiler Kudüs’teki Yad Vashem’den İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudileri kurtaran bazı Türk diplomatların “Dürüst Yabancılar” olarak tanımasını istedi. Aslında 13 Mayıs 1996’da Yad Vashem tarafından Kudüs – Har HaZikaron’da onların şerefine bir plaket teşhir edildi.

Dünyadaki Yahudi toplumunun önemli üyelerinin yanı sıra Avrupa’daki çatışma hatlarında yaşayan ya da görev yapan Türk diplomatlar yüzlerce Yahudi ailenin, genellikle kimliklerini gizlemek için Türk pasaportu temin ederek, Nazi suçlarından kaçmalarına yardım etti. Türk diplomatlar bu insani eylemlerinden dolayı aralarında Birleşmiş Milletler’in de bulunduğu bazı uluslararası kuruluşlar tarafından onurlandırıldı. Türkiye’deki Yahudiler Kudüs’teki Yad Vashem’den İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudileri kurtaran bazı Türk diplomatların “Dürüst Yabancılar” olarak tanımasını istedi. Aslında 13 Mayıs 1996’da Yad Vashem tarafından Kudüs – Har HaZikaron’da onların şerefine bir plaket teşhir edildi.

Yine İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye, Nazi Avrupasından kaçan çok sayıda Yahudi için güvenli bir koridor oldu. Türkiye’nin lokasyonu Yahudilerin özellikle Türk hükümetinin çok sayıda komitenin İstanbul’dan çalışmasına izin vermesi ve savaşın ilk dönemlerinde tarafsızlığını korumasıyla birlikte onu Filistin’e bir kaçış rotası olarak kullanabileceklerine inandırdı. Yine Türk hükümetinin 1933-1939 Nazi Almanyasından gelen Yahudi göçmenleri ağırlayıp onları yükseköğrenim kurumlarında istihdam etmesi bir yandan Türk toplumuna ve bilimsel gelişmeye katkıda bulunurken bir yandan da Yahudi aydınların hayatını kurtardı.

Türkiye’deki Yahudi vatandaşlar yeni bir yüzüncü yıl dönümüne yaklaşırken Türkiye Cumhuriyeti’ni zenginleştirmeye ve ona katkıda bulunmaya devam etmektedir. Türkiye tarihi boyunca Yahudilerin evlerinden sürgün edildiği bir yer asla olmamıştır ve olmayacaktır. Türk tarihinin hiçbir yerinde bir “Yahudi sorunu” olmamıştır. Ne anti semitizm ne de Yahudi karşıtı herhangi bir bağnazlık Anadolu’da kendine hiç yer bulamamıştır.

14 yıl aradan sonra Türkiye ile İsrail arasında Cumhurbaşkanlığı seviyesindeki bu ilk ziyaretin neyi temsil ettiğini daha iyi anlamak için bu tarihi hatırlamak önemlidir. Cumhurbaşkanı Herzog 9 Mart’ta Türkiye’nin başkenti Ankara’ya iniş yaptığı andan itibaren, uçağında da yazdığı gibi, göze çarpan bir basış ve ortaklık mesajı getirmiştir. Cumhurbaşkanı Herzog ve beraberindeki heyet, 30 yıl önce merhum Haim Herzog’un İber Yarımadasından Osmanlı İmparatorluğuna göçün 500. yılı münasebetiyle yaptığı ziyarette düzenlenen resepsiyonda olduğu gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından sıcak bir şekilde karşılanmıştır.

Her iki cumhurbaşkanı da bu ziyareti iki ülke ilişkilerinde bir kilometre taşı olarak nitelendirdi. Türkiye’nin İsrail’i tanıdığı 1949’dan itibaren ilişkiler inişli çıkışlı periyodlara tanıklık etti. Cumhurbaşkanları Erdoğan ve Herzog ikili ve iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmede güçlü ve iyimser bir izlenim bıraktı. Politik diyaloğu canlandırmak, bölgesel işbirliğini geliştirmek ve nefretin tüm türlerine karşı sarsılmaz bir pozisyon benimsemek için ortak hedeflerini konuştular.

Türk ve Yahudi halkları bu vizyonu anlayabilmek ve Türkiye-İsrail ilişkilerini karşılıklı güven ve karşılıklı bağımlılık temelinde yapıcı bir şekilde dönüştürme fırsatı yakalayabilmek için cumhurbaşkanlarını desteklemelidir. Buna şu sebeplerden ihtiyaç vardır:

Söz konusu şunlar olunca iki ülkenin de rehavete kapılmasına yer yoktur:

Başka şeylerin yanında simetrik ve asimetrik güvenlik tehditleri ve meydan okumaları içeren bölgesel dinamikleri yönetmek,

Enerji tedarik rotalarını daha ileri düzeyde koruyup çeşitlendirmek,

İslamofobi ve antisemitizm ile nefretin bütün çeşitlerine karşı bir siper olarak kültürler arası sinerjiyi desteklemek.

Kötü niyetli aktörler ve trendler karşısında Türkiye-İsrail etkileşimi geleneksel bir bölgesel işbirliğinden daha fazlasını sunmaktadır. Geleneksel ortaklıklar bir tehdide karşı ya da bir hedef için olsun özel bir mesele içindir. Geleneksel ortaklıkların bir sona erme tarihi vardır. Öte yandan Türkiye ile İsrail ortak bir komşuluk, miras ve özellikle de ortak bir geleceğe sahiptir.

Bölge boyunca kötü niyetli aktörler ile onların eylemleriyle uğraşmak özel bir genişletilmiş işbirliği alanıdır. Türkiye-İsrail ortaklığı geniş anlamda Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da (MENA) istikrarsızlaştırıcı eylemleri daha ileri düzeyde engellemek için etkili olacaktır. Türkiye ile İsrail’in bölgesel meselelere şeffaf bir biçimde müdahalesi diyalog ve diplomasiye öncelik verme anlamında örnek olacaktır. Ek olarak, yapısal bir Türkiye-İsrail ortaklığının MENA’nın ötesinde Kafkaslar, Orta Asya ve Sahra Altı Afrika gibi bölgelere getireceği muhtemel kazanımları da gözden kaçırmamalıyız.

İki ülke arasında daha sağlam bir güvenlik işbirliği, bütün şekil ve belirtileri ile terörizme karşı savaşa özel bir önem vererek, her ikisinin de ulusal güvenliğine değer katacaktır.

Bugünün dünyasında büyük bir güç rekabeti baskın trenddir. Çatışma riskini getiren bu rekabet, vekillerin önde olduğu sözde nüfuz alanlarını değersizleştirmektedir. Büyük güçlerin güçlü, istekli ve güvenilir devlet ortaklarına güvenmeye başlamasıyla birlikte bölgeler arası ve bölge içi ittifaklar daha çok gündeme gelmeye başlamıştır. Bu arka planda diğerleriyle işbirliği yapabilen bölgesel aktörler iki sebepten daha avantajlı olacaktır: kendi güvenliklerini daha iyi konumlandırmak ve çatışmanın gizli tehlikelerinden kendini korumak için çıkarlarını uyumlu hale getirmek.

Böylece işbirliği alanlarını ve Trans Atlantik çıkarlarını güçlendirme çabalarının birleşme hatlarını keşfetmek adına Türkiye ve İsrail için bakir bir potansiyel mevcuttur. Büyük güç rekabeti dönemi, ihtimam gösterilip beslenmesi gereken devletlerarası ittifaklar ile ortaklıklara ihtiyaç duymaktadır. İşte bu yüzden Türkiye ile İsrail arasında yeniden canlanan işbirliği Birleşik Devletlerce desteklenmelidir. Diğer bölgesel ortakların da katılımıyla bu önümüzdeki yıllarda yeni bir uluslararası sistemin şekillenmesine öncülük edebilir.

Son on yıllarda bir devletin sahip olduğu kapasite ve araçları ne olursa olsun çağdaş meydan okumalara tek başına karşı koyma pozisyonunda olmadığına defalarca şahit olduk. Türkiye-İsrail yakınlaşmasının tekrar başlaması ayrıca kesinlikle Orta Doğu’da büyük güç rekabetinin sonucu olan gelişmeleri de şekillendiren bir oyun değiştirici olacaktır.

Son dönemde olan ve süren çatışmalar bölgemizin çeşitlendirilmiş enerji tedarik yollarının eksikliğindeki bir diğer kırılganlığı daha göstermiştir. Bölgedeki enerji çöküntülerini çıkartmakla ilgili gerçekli olmayan planları terk edip bölgedeki kaynakları paylaşım ve taşımada gerçek işbirliği modelleri aramanın tam zamanıdır. Türkiye–İsrail yakınlaşması hidrokarbonların, özellikle doğalgazın keşif, üretim, taşıma ve pazarlamasına şüphesiz yeni bir itici güç olacaktır.

Türkiye ile İsrail’in tek bir üst düzey ziyaretin ardından her konuda aynı düşünmeyeceğini beklemek normaldir. Filistin meselesi ile Filistinlilerin geleceği gibi ayrılıklar bir gecede yok olmayacaktır. Ancak Türkiye ile İsrail’in jeostratejik çıkarları yakın ve çok katmanlı bir ortaklığı zorunlu kılmaktadır. Türkiye ile İsrail ortak noktaları üzerinden hareket etmek ve farklı görüşleri kenara koyarak sürdürülebilir bir diyalogu güçlendirmek zorundadır.

BM’nin ikinci Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld’ün bir zamanlar dediği gibi “kaderimizin çerçevesini seçmemize izin yok. Ancak içine koyduğumuz bizimkidir.

KHA
 

İSLAM ÜLKELERİ, 15 Nisan 2022 18:16

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
EURO-MED'TEN GAZZE İÇİN ÖNEMLİ UYARI

EURO-MED'TEN GAZZE İÇİN ÖNEMLİ UYARI

ENSARULLAH'IN HAYFA LİMANINI VURMASI NE ANLAMA GELİYOR?

ENSARULLAH'IN HAYFA LİMANINI VURMASI NE ANLAMA GELİYOR?

MAERSK GEMİSİNE VE NATO'YA HAYIR DEMEK İÇİN MALATYA'DA BULUŞUYORUZ

MAERSK GEMİSİNE VE NATO'YA HAYIR DEMEK İÇİN MALATYA'DA BULUŞUYORUZ

KATİL NETANYAHU AZERBAYCAN'A GİDECEK

KATİL NETANYAHU AZERBAYCAN'A GİDECEK

GAZZE'DEKİ AŞİRETLERDEN TÜM DÜNYAYA ACİL YARDIM ÇAĞRISI

GAZZE'DEKİ AŞİRETLERDEN TÜM DÜNYAYA ACİL YARDIM ÇAĞRISI

BM: GAZZE'DE DURUM FELAKET BOYUTUNDA

BM: GAZZE'DE DURUM FELAKET BOYUTUNDA

HTŞ FİLİSTİN İSLAMİ CİHAD LİDERLERİNİ TUTUKLADI

HTŞ FİLİSTİN İSLAMİ CİHAD LİDERLERİNİ TUTUKLADI

İSRAİLLİ YETKİLİ: ABD-İRAN GÖRÜŞMELERİ İSRAİL'İN PLANINI KISITLAYABİLİR

İSRAİLLİ YETKİLİ: ABD-İRAN GÖRÜŞMELERİ İSRAİL'İN PLANINI KISITLAYABİLİR

YAİR LAPİD: İSRAİL YENİ BİR FELAKETE SÜRÜKLENİYOR

YAİR LAPİD: İSRAİL YENİ BİR FELAKETE SÜRÜKLENİYOR

ABD YEMEN'E SALDIRDI: 12 ŞEHİT

ABD YEMEN'E SALDIRDI: 12 ŞEHİT

EYAL ZAMİR: SURİYE'DE KALACAĞIZ

EYAL ZAMİR: SURİYE'DE KALACAĞIZ

MEHDİ EL MEŞAT: GAZZE'YE DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK

MEHDİ EL MEŞAT: GAZZE'YE DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK

MİCHAEL MİLSTEİN: İSRAİL GAZZE’DE BATAKLIĞA SAPLANDI

MİCHAEL MİLSTEİN: İSRAİL GAZZE’DE BATAKLIĞA SAPLANDI

MAARİV GAZETESİ: HAMAS ASKERİ ZAYIFLIĞINI AVANTAJA DÖNÜŞTÜRÜYOR

MAARİV GAZETESİ: HAMAS ASKERİ ZAYIFLIĞINI AVANTAJA DÖNÜŞTÜRÜYOR

ABD YEMEN'DE SİVİL HEDEFLERİ VURUYOR

ABD YEMEN'DE SİVİL HEDEFLERİ VURUYOR

SİYONİST İSRAİL GÜNEY LÜBNAN'A SALDIRILARINI SÜRDÜRÜYOR

SİYONİST İSRAİL GÜNEY LÜBNAN'A SALDIRILARINI SÜRDÜRÜYOR

FİLİSTİN İNSAN HAKLARI MERKEZİ'NDEN GAZZE UYARISI

FİLİSTİN İNSAN HAKLARI MERKEZİ'NDEN GAZZE UYARISI

ŞEYH NAİM KASIM:  DİRENİŞ SİLAHINI BIRAKMAYACAK

ŞEYH NAİM KASIM: DİRENİŞ SİLAHINI BIRAKMAYACAK

SEYYİD ABDULMELİK EL HUSİ'DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

SEYYİD ABDULMELİK EL HUSİ'DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

UNRWA'DAN IRKÇI İSRAİL'E SUÇLAMA

UNRWA'DAN IRKÇI İSRAİL'E SUÇLAMA

OCHA GAZZE RAPORUNU YAYINLADI

OCHA GAZZE RAPORUNU YAYINLADI

ISRAEL KATZ SİYONİST İSRAİL'İN YENİ İŞGAL STRATEJİSİNİ AÇIKLADI

ISRAEL KATZ SİYONİST İSRAİL'İN YENİ İŞGAL STRATEJİSİNİ AÇIKLADI

SİYONİST İSRAİL GAZZE'NİN ÜZERİNE 40 BİN BOMBA ATTI

SİYONİST İSRAİL GAZZE'NİN ÜZERİNE 40 BİN BOMBA ATTI

EURO-MED: GAZZE'DE KITLIK TEHLİKESİ ALARM VERİYOR

EURO-MED: GAZZE'DE KITLIK TEHLİKESİ ALARM VERİYOR

ABD YEMEN'İ VURDU: 58 İŞÇİ ŞEHİT OLDU

ABD YEMEN'İ VURDU: 58 İŞÇİ ŞEHİT OLDU

ÜRDÜN BATI ŞERİA'YA SİLAH SEVKİYATINI ENGELLİYOR

ÜRDÜN BATI ŞERİA'YA SİLAH SEVKİYATINI ENGELLİYOR

SİYONİST ORDUDA YEDEK ASKER KRİZİ

SİYONİST ORDUDA YEDEK ASKER KRİZİ

İSRAİLLİ ESİR NETANYAHU'YU SUÇLADI

İSRAİLLİ ESİR NETANYAHU'YU SUÇLADI

HAMAS LÜBNAN'DA VE ÜRDÜN'DE HEDEFTE

HAMAS LÜBNAN'DA VE ÜRDÜN'DE HEDEFTE

GAZZE'DE İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR

GAZZE'DE İNSANİ KRİZ DERİNLEŞİYOR

HASAN HATIR'DAN MESCİD-İ AKSA UYARISI

HASAN HATIR'DAN MESCİD-İ AKSA UYARISI

İRAN: SURİYE HÜKÜMETİNE YARDIM ETMEYE HAZIRIZ

İRAN: SURİYE HÜKÜMETİNE YARDIM ETMEYE HAZIRIZ

ITAMAR BEN GVİR İBRAHİM CAMİİ'NE BASKIN DÜZENLEDİ

ITAMAR BEN GVİR İBRAHİM CAMİİ'NE BASKIN DÜZENLEDİ

İRAN ABD'YE AİT ASKERİ ÜSLERİ GÖZÜNE KESTİRDİ

İRAN ABD'YE AİT ASKERİ ÜSLERİ GÖZÜNE KESTİRDİ

SİYONİST SUBAYLAR NETANYAHU'DAN SAVAŞIN SONA ERDİRİLMESİNİ İSTEDİ

SİYONİST SUBAYLAR NETANYAHU'DAN SAVAŞIN SONA ERDİRİLMESİNİ İSTEDİ

HİZBULLAH JOSEPH AOUN'UN AÇIKLAMALARINA CEVAP VERDİ

HİZBULLAH JOSEPH AOUN'UN AÇIKLAMALARINA CEVAP VERDİ

JOSEPH AOUN HİZBULLAH'IN SİLAHSIZLANDIRILACAĞINI ÖNE SÜRDÜ

JOSEPH AOUN HİZBULLAH'IN SİLAHSIZLANDIRILACAĞINI ÖNE SÜRDÜ

İŞGALCİ İSRAİL CENİN'DE 3600 EVİ YIKTI

İŞGALCİ İSRAİL CENİN'DE 3600 EVİ YIKTI

GAZZE'DE SOYKIRIM SÜRÜYOR

GAZZE'DE SOYKIRIM SÜRÜYOR

SINIR TANIMAYAN DOKTORLAR ÖRGÜTÜ'NÜN GAZZE RAPORU

SINIR TANIMAYAN DOKTORLAR ÖRGÜTÜ'NÜN GAZZE RAPORU