YEMEN'E KARŞI BAE-İSRAİL-SUUD ŞEYTAN ÜÇGENİ (ANALİZ)

Suudi koalisyonunun Yemen'e karşı savaşı 26 Ocak gününde 83'üncü ayına girdi. Geçen yıl boyunca, Yemen'e karşı savaşın daha az yoğunlukta ve şiddette  devam edeceği özellikle iki tarafın da diğerine karşı tam üstünlüğü olmadığı için müzakere etmek ve krizi azaltmak için harekete geçeceği yönünde spekülasyonlar ve tahminler yürütülüyordu. 

Ancak 2022'nin başlangıcı, Yemen'deki çatışmanın ölçeğinin ve yoğunluğunun arttığını ve artmaya devam ettiğini gösterdi.  BAE, Yemenliler tarafından ele geçirilen Yemen'deki teröristler ve desteklediği silahlı gruplara  silah taşıyan bir gemi gönderdi, buna karşılık Yemenliler Abu Dabi'ye saldırdı.  Bu saldırılardan önce de  Yemen'e karşı saldırılarını yoğunlaştıran Suudi Arabistan bombardımanları ile maddi zararlar vermesinin yanı sıra sivilleri de hedef aldı. 

Bu bağlamda Sana ilindeki yerleşim bölgeleri Suudi savaş uçaklarının en ağır hava saldırılarının hedefi oluyor. Geçen Salı günü  Suudi savaş uçakları Yemen'in kuzeyindeki Sada eyaletini hedef alarak 91 kişiyi öldürdü ve 236 kişiyi yaraladı. Yemen Sağlık Bakanı El Mütevekkil ise, Suudi koalisyonunun açıkça sivilleri hedef aldığını ve kasıtlı olarak sivilleri öldürmeye çalıştığını söyledi.

Buna ilaveten Siyonist Rejim İsrail, BAE, Suudi Arabistan koalisyonu yanında Yemen karşıtı harekete ederek  üçgeninin daha aktif olması için Yemen'e karşı savaşa katılımını artırmıştır. Yemen savaşı Suudi Arabistan ve BAE için imaj ve prestij meselesidir.  Ancak Siyonist rejim kendi hedeflerinin peşinden gidecektir.  Bir yandan bu rejim ekonomik çıkarlarını Yemen savaşı çerçevesinde korumaya çalışıyor. Özellikle BAE'deki tehlikeye düşen çıkarlarını korumaya çalışıyor. Bu bağlamda, hava savunma sistemi üreten Siyonist şirket "Sky Lock", Emirlik halkının bu şirketten acil yardım istediğini ve Siyonist rejimden bir füze sistemi satın almak istediğini açıkladı.

Öte yandan Siyonist rejim İsrail, Yemen'e karşı savaşta Suudi Arabistan ve BAE'ye yardım etmeye çalışırken, Abu Dabi ile ilişkilerin normalleşmesine de ciddi şekilde dikkat etmektedir ve BAE'ni bu normalleştirmeden dolayı ödüllendirmek istiyor.  Siyonist Rejim İsrail bir şekilde bu normalleşmeyi Suudi Arabistan'ı Tel Aviv ile ilişkilerini kamuoyuna açıklamaya ikna etmek için de kullanıyor. Çok sayıda rapora göre, Riyad ve Tel Aviv arasındaki gizli ilişkiler artmıştır, ancak Al-ı Suud ilişkileri Siyonistlerle normalleştiren ülkelere katılmayı reddediyor ve bu eylemin İslam dünyasındaki imajı üzerindeki sonuçlarından özellikle endişe duyuyor. Ancak Siyonist rejim, Yemen'e karşı savaşa katılımını artırarak Suudi Arabistan'ı ilişkileri normalleşen ülkeler listesine dolaylı olarak eklemeye çalışıyor.

Sonuç olarak, Riyad, Abu Dabi ve Tel Aviv'in Yemen karşıtı üçgeninin faaliyetlerinin artması Yemen'e maddi ve insani zarar verecek olsa da Yemenlilerin yenilgisine yol açmayacaktır. Son 7 yılda tekrar tekrar yapılan bu tür eylemler, Suudilerin, Emirlik ve Siyonist rejimin istediği sonucu asla vermeyecek, ancak çatışmanın tırmanması, daha fazla sivilin öldürülmesi ve daha fazla fiyaskoya yol açacaktır.  Uluslararası kurum ve kuruluşlar ve insan hakları iddiasında bulunanların bu üçgenin işlediği cinayetler karşısındaki sessizliği ise Yemen'deki insani durumu daha da vahimleştirmektedir. 

parstoday

İSLAM ÜLKELERİ, 28 Ocak 2022 06:17