SİYONİST YETKİLİLER 1948 TOPRAKLARINDAKİ DİRENİŞ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

Qodsna'nın Filistin El An haber ajansından naklettiğine göre , siyonist rejim parlamentosu Knesset üyesi Yoav Galant geçtiğimiz günlerde rejimin güvenlik yetkililerinin katılımıyla yapılan oturumda, Nakab ve El Celil gibi bölgelerdeki Filistin halkının direnişçi ve savaşçı ruhları hakkında duyduğu endişeyi dile getirdi.

Galant bu oturumda şunları belirtti: ‘Eğer biz Nakab ve El Celil'i kaybedersek ardından kesinlikle Kudüs ve Tel Aviv'i de kaybederiz.’

Galant, Filistinlilerin protestolar düzenlediği farklı şehirlerde (Filistinli ve İsrailli topluluklardan oluşan şehirler), işlerin siyonist rejim güvenlik güçlerinin kontrolünden çıktığı uyarısında bulundu ve şöyle dedi: ‘Yaşananlarla ilgili acil bir çözüm düşünülmezse kriz bizim kontrolümüzden çıkacak.’

Oturumun devamında bazı üst düzey siyonist rejim ordusu, polisi ve ŞABAK üyeleri de İsrail'in (işgal altındaki topraklarda) tüm bölgelerinde güvenliğin bozulduğunu belirterek uyarıda bulundu.

Güvenlik alanında faaliyet gösteren araştırmacılar da siyonist rejim güvenlik kurumlarından, Filistin Direnişinin operasyonları hakkında, özellikle de 1948 bölgelerinde, daha fazla teyakkuzda olup sorumluluklarını yerine getirmelerini istedi.

Siyonist rejim ordusu yedek kuvvetler komutanı tümgeneral Hakohen de 2021 yılı Mayıs ayında 1948 topraklarında yaşananlarla ilgili şunları söyledi: ‘Bu yaşananlar, bölge sakini Filistinlilerin artık kıyam ve direnişlerinin vaktinin geldiği kanaatinde olmalarından kaynaklanıyor.’

Hakohen, 1948 topraklarında yaşananların tekrar etmesinden ve bölgedeki olağanüstü durumdan duyduğu endişeyi belirterek şunları kaydetti: ‘Biz savaş halindeyiz ancak maalesef İsrailli makamlar ve toplum bu gerçeği görmezden gelmeye çalışıyor. Biz bu bölgede İsrail'in hakimiyetine karşı bir çatışmaya şahitlik ediyoruz.’

Oturumu düzenleyen Matan Biliç de şunları söyledi: ‘İsrail'in hali gittikçe kötüleşiyor. 1948 topraklarındaki Filistin halkının öfkesiyle yüzleşmekten korkuyoruz. Buna alışırsak, durumumuz taksim projesinden (1947) önceki haline geri dönecek ve yanmış toprakları terk etmek zorunda kalacağız.’

kudusgunu.com

KUDÜS, 28 Ocak 2022 00:09