IRAKLI 4 SUBAYIN MOSSAD'A CASUSLUKTAN TUTUKLANMASI NE ANLAMA GELİYOR? (ANALİZ)

Irak'ın Siyonist rejimle ilişkisi konusu son aylarda defalarca farklı açılardan takip edildi. 4 Arap ülkesi ile Siyonist rejim arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin ardından, bu konuda Arap ülkelerinin sayısının artırılması konusu gündeme geldi. Korsan rejim ile ilişkiler konusunda Irak üzerine odaklanılmasının sebebi ise, normalleşmeye giden diğer 4 Arap ülkeye rağmen Irak’ın bölgede, direniş gruplarının da var olduğu çok önemli ve etkin bir ülke olmasıdır.
Daha önce normalleşmeyi gerçekleştiren 4 ülke uzlaşma ekseninde yer alırken korsan rejimle  zaten gizli ilişkileri vardı, fakat Irak hem direniş ekseninin bir parçası ve hem de Bağdat ve kudüs’ü işgal eden rejim arasında hiçbir gizli ilişki bulunmuyor.

Bu yüzden Irak'ın ilişkileri normalleştiren ülkeler listesine dahil edilmesi, başta Amerika olmak üzere Siyonist rejimin ve Batılı destekçilerinin gündeminde yer aldı.
Esasen bağımsız hareket etmeye çalışan ve Siyonist rejim İsrail şirketlerinin büyük varlık gösterdiği Irak Kürdistan Bölgesi, Irak'ın işgalci rejim ile ilişkilerini normalleştirme yolunda ilk adımı attı. Geçen Eylül ayında ilk kez Erbil’de Iraklı bazı aşiret şahsiyetlerinin katlımı ile, korsan rejimle ilişkileri normalleştirme içerikli bir oturum düzenlendi. 
Iraklıların söz konusu oturuma gösterdiği geniş çaplı tepki, korsan rejim ile ilişkileri normalleştirme planının ilerletilmesi için Irak’ın kolay lokma olmadığını gösterdi.

Iraklı yetkililer de Erbil oturumuna tepki gösterdi. Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih de yaptığı açıklamada, Irak'ın Filistin davasını ve Filistin halkının meşru ve tam haklarının gerçekleşmesini desteklediğini vurgulayarak Irak'ın korsan rejim İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine şiddetle karşı olduğunu söyledi. Normalleştirme konusunu yaymak için düzenlenen söz konusu oturum aslında Irak halkının görüşü değil, sadece katılımcıların fikrini gösteriyor.
Gerçi Siyonist rejim için casusluk konusu bundan önce de Irak’ta var olabilirdi fakat, Irak istihbarat kurumlarına sızmak ise Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirmek isteyenlerin gündeminde yer alan bir konudur. Bu bağlamda haber kaynakları, Irak istihbarat servisi başkanı ve Mustafa Kazımı’nin çok yakın kişilerinden biri olan Tümgeneral Macid el-Duleymi ve de onun Irak istihbarat servisindeki halefi Ahmet ebu Ragif’in de aralarında olan çok sayıda üst düzey Iraklı istihbarat görevlisinin, Siyonist rejim için casusluk yapmaktan tutuklandığını duyurdular.
Irak istihbarat yetkililerinin raporu ve de yapılan sorgulamaların sonuçlarına göre Irak istihbarat servisinde Mossad casuslarından bir şebeke kurulmuştur. 
Gerçi söz konusu kişilerin tutuklanması, Irak'ın korsan rejim İsrail ile ilişkilerinin normalleşmesini destekleyenlere bir istihbarat darbesidir fakat Siyonist rejimin, Irak’ın güç yapısında bu konuda görüş birliği olmadığını hesaba kattığını gösteriyor. Bu arada Irak’ta Siyonist rejim ve destekçilerinin direniş adında büyük bir engelle karşı karşıya oldukları üstelik Irak halkının büyük bir bölümünün de korsan rejim ile ilişkileri normalleştirilmesine karşı olduğunu unutmamak gerekir.
Nitekim Irak meclisinde El-Fetih koalisyonu lideri Hadi el-Ameri bir süre önce yaptığı açıklamada, "Bu koalisyon ve Irak direniş güçleri, Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesini desteklemek için yapılan komplolara karşı duracaktır." dedi.

parstoday

İSLAM ÜLKELERİ, 22 Ocak 2022 04:26