CIA BAŞKANI RAMALLAH'A NEDEN GİTTİ?

, 03 Şubat 2020 02:38

Amerika casusluk örgütü sözde merkezi istihbarat teşkilatı CIA başkanı, Yüzyılın Anlaşması şom planın Amerika başkanı Donald Trump tarafından tanıtılmasının ardından Filistinlileri korkutmak amacı ile Ramallah'a gitti.

Siyonist Rejim İsrail medya organları 1 Şubat Cumartesi günü CIA başkanı Gina Haspel'in Yüzyılın Anlaşması planın tanıtılmasından bir gün sonra Filistin Özerk Teşkilatının merkezi Ramallah'a ziyaret gerçekleştirdiğini, bu ziyarette Filistinli makamları Amerika ile daha etkin bir şekilde iş birliği yapmaya isteklendirdiklerini ve bu hususta garantiler aldığını duyurdu.
Haspel bu ziyarette Filistin Özerk Teşkilatı istihbarat kurumu müdürü Macit Farac ve içişleri bakanı Hüseyin El Şeyh ile görüştü. İsrail medyası CIA casusluk servisi başkanının Filistinli makamlardan Washington ve Filistin Özerk Teşkilatı ilişkilerinin devam ettirilmesi hususunda garantiler aldığını iddia etti. Aynı haber çevreleri iddialarının devamında, “Haspel’in, Mahmut Abbas'a, İsrail meclis seçimleri öncesi Batı Şeria'daki yerleşim alanlarını ve Ürdün vadisini ilhakına Amerika’nın müsaade etmeyeceğine dair garanti verdiğini" belirtti.
Amerika Binyamin Netanyahu'nun Ürdün Nehri vadisi ve Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim yerlerini acil bir şekilde ilhak etme kararına karşı çıkmasının ardından, Netanyahu da sembolik ufak bir ilhak ile gelecek günlerde lehine oy verenlerin memnuniyetini kazanmak istiyor.
Aslında Amerika dış siyaset yetkilileri yerine CIA başkanının Batı Şeria'ya ve Filistin Özerk Teşkilatı merkezine ziyarette bulunması, Özerk Teşkilatı Başkanı Mahmut Abbas'ın Yüzyılın Anlaşmasına sert çıkması ve hatta Trump ile telefon görüşmesine çıkmaması ve Amerika ile ilişkileri kesmesine rağmen, Washington bu teşkilat ve başkanına karşı tehdit siyasetini izlemeye karar verdiğini gösteriyor.
Üstelik Trump, Asrın Anlaşması hakkında diğer taraf yani Filistinlileri resmi olarak planın içeriği hakkında bilgilendirmezken ve ister özerk teşkilat ister Filistinli cihatçı gruplar bu planı kabul etmeyip şiddetle karşı çıktıkları bir ortamda şom planını açıkları.
Şimdiye dek birçok alanda Siyonist Rejim İsrail ile uzlaşan ve anlaşan Mahmut Abbas bile bu planı kabul etmemiş ve bu fikri, yenilgiye mahkum bir fikir olduğunu, tarihin çöplüğüne atılması gerektiğini söylemiştir. Abbas ayrıca Siyonist Rejim başbakanı Netanyahu'ya yazdığı mektubunda onu Oslo anlaşmasında değişiklik yapmakla suçlayarak Filistinli tarafların bu anlaşmaya artık bağlı olmadıklarını söylemiştir.
Abbas 1 Şubat Cumartesi günü Arap Birliği dışişleri bakanlarının Kahire'deki olağanüstü oturumunda, "Biz kesinlikle önerilen bu çözüm yolunu kabul etmeyeceğiz. Ben de hiçbir zaman Kudüs'ü satma kara lekesini kendime sürmem. Onlar iyi niyetimizi ispatlamak için, Yahudi devletinin varlığını resmen tanıyın diye şart koştular." Dedi.
Filistinli liderlerin Yüzyılın Anlaşmasına şiddetli bir şekilde karşı çıkmasından dolayı şimdi de Amerika bu liderlere karşı tehdit siyaseti izliyor. Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner ise Filistin Özerk Teşkilatı liderlerini özellikle de Mahmut Abbas'ı küçümseyerek onu, teşkilatın başkanlığından uzaklaştırma ile tehdit edip Yüzyılın Anlaşmasının son fırsat olduğuna vurgulayarak, "Filistin liderliği bu plana evet deme cesareti yoksa belki de bir sonraki lider buna yapar." Dedi.
Buna rağmen Mahmut Abbas, asrın anlaşmasına göre Kudüs Siyonist Rejimin paylaşılmaz ve tartışılmaz başkenti olarak tanınması ve Filistinli mültecilerin ana topraklarına geri dönmemesi gibi maddeleri içerirken hiçbir zaman Yüzyılın Anlaşmasını kabul etme utancını yüklenmeyeceğine vurgu yapmıştır. Bunlara ilaveten Asrın Anlaşması planında Filistin ülkesi, mevcut işgal topraklarının çok ufak bir kısmını kapsamaktadır.
Görünen o ki Trump bu anlaşmada tamamen Siyonist Rejim lehine çalışmış ve Filistinlilerin en temel haklarını bile ayakları altına almıştır.