IRAK VE LÜBNAN OLAYLARINDA SİYONİZMİN AYAK İZLERİ (ANALİZ)

, 28 Ekim 2019 06:04

Irak ve Lübnan hükümetleri halkın geçim sıkıntısını gidermek için refah paketleri sunmaları ve halkın taleplerinin gerçekleştirilmesi için yaptıkları vurgulara rağmen söz konusu iki ülkede ve özellikle Irak'ta gösteriler ve kargaşalar devam ediyor.

Hiç şüphesiz Irak ve Lübnan halkının sosyal ve ekonomik sıkıntıları gerçektir. Irak ve Lübnan'da işsizlik, enflasyon, yoksulluk ve uygunsuz yaşam kalitesi halk için önemli bir sorun haline gelirken aynı zamanda her iki ülkede yolsuzluk da açık bir şekilde artmaktadır.
Bu şartlar her hangi bir ülkede yönetim karşıtı gösterilere sebep olur, nitekim Fransa'da sarı yeleklilerin itirazı Ekim 2018'de başlarken halen devam etmekte ve hatta diğer bazı Avrupa ülkelerine bile sıçramış durumda.
Lübnan ve Irak gelişmelerinde normal olmayan konu ise hükümete fırsat verilmemesi ve şiddet çapının yüksek olmasıdır, öyle ki Cuma gününde Irak'ta yaşanan olaylarda en az 30 kişi öldü ve 2 bin 300'ü aşkın kişi de yaralandı.
Gerçek şu ki Lübnan'da itirazların devam etmesi ve Irak'ta şiddet seviyesinin yükselmesinin en önemli sebeplerinden biri, mevcut durumun şekillenmesinde rolü olan yabancı aktörlerin çıkarlarıdır.
Batı Asya'da yaşanan olaylar Arabistan, Amerika ve Siyonist rejimin çıkarları doğrultusunda gelişmiyor. Arabistan Yemen'e karşı savaşta yenilgi alırken Yemen bataklığına saplanmış durumdadır.
Amerika'nın İran karşıtı siyasetleri Washington'un hedeflediği sonuçlara varmamıştır ve İran İslam cumhuriyeti Amerika ile müzakere baskısına teslim olmamıştır.
Siyonist rejim ise eşsiz bir siyasi kriz ile karşı karşıya kalmış ve Benyamin Netanyahu kabine kurmakta başarısız kalmıştır, üstelik Beni Gantz'ın da yeni kabineyi kurabileceği de şüpheli görünüyor.
Bu şartlarda direniş ekseni çevresinde kargaşa, bölgede direniş ekseninin güçlenmesini engellerken, Arabistan ve Siyonist rejime kendi sorunlarını çözme fırsatı oluşturuyor.
Son günlerde bazı medya çevrelerinde, Lübnan ve Irak olaylarında Arabistan, Siyonist rejim ve Amerika'nın parmağının olduğuna dair bazı belge ve kanıtlar yayınlandı.
Bu bağlamda Lübnan'ın el-Ahd sitesi Beyrut'ta Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri elçiliklerinin, Lübnan'da gösterilerin devam etmesi için başlıca destekçiler olduğunu duyurarak şöyle yazdı:
"Bu elçilikler göstericilere günlük 100 dolar vermenin yansıra onlara sıcak yemek, çadır ve diğer imkânlar sağlıyorlar."
Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan'dan mayıs 2018 tarihinde yapılan parlamento seçimlerinde de Hizbullah karşıtlarına para desteği vererek, direniş koalisyonunu yıkmak için büyük masraflara katlanmak zorunda kaldılar, fakat direniş koalisyonun kesin zaferi, Riyad ve Abu Dabi'nin ağır yenilgisine sebep oldu.
Amerika'nın Irak büyükelçiliği ise bu ülkedeki huzursuzluklarda açıkça rol oynuyor. Lübnan basınından el-Ahbar ise Amerika elçiliğinin Ekim gösterilerinde gizli teşkilatının şekillenmesindeki rolünü açıkladı. Unutmamak gerekir ki Amerika 16 yıldan beri Irak'ta terörist askeri varlığını sürdürüyor ve bu yıllarda Irak'ın petrol gelirlerinden on milyarlarca doları yağmalayarak halkın hoşnutsuzluğunda önemli rolü bulunuyor.
Diğer yandan Amerika medyasından el-Hurre ise Irak'taki son gösteriler sırasında, sahte görüntüleri abarttırarak yayınlamakla polis ve güvenlik güçleri ile çatışma ve şiddetin yaşanması için halkı kışkırtmakta büyük rolü oldu.
Fakat her şeye rağmen Lübnan ve Irak hükümetleri halkın sorunlarını çözmek için azimli olmaları gerekirken halk da Arap-siyonizm ve Amerika'nın fitne tuzağına düşmemesi gerekir.