Son dönemde, siyonist ordunun “Sarı Hat” sınırını genişletmeye yönelik hamleleri, mültecilerin geri dönüşünü engelleme ve işlenen suçları meşrulaştırma çabası olarak değerlendiriliyor.
Tesnim'in haberine göre, siyonist rejim, ABD desteğini arkasına alarak Gazze’deki ateşkesi defalarca ihlal etti ve imzadan bu yana yüzlerce sivilin ölümüne yol açtı. Son dönemde ordunun “Sarı Hat” sınırını genişletmeye yönelik hamleleri, mültecilerin geri dönüşünü engelleme ve işlenen suçları meşrulaştırma çabası olarak değerlendiriliyor. Gözlemciler, işgal güçlerinin ateşkes hükümlerini kendi stratejik hedefleri doğrultusunda yeniden yorumlamaya çalıştığını belirtiyor.
Son saldırı dalgasında işgal ordusu, Sarı Hat’ın dışında kalan sivillere yönelik yoğun bombardımanlar gerçekleştirdi. Gazze’nin kuzeyindeki Cebaliye kampına zırhlı araçlar ve buldozerlerle giren birlikler, kamp merkezindeki Halife Raşidin Camii çevresini işaretlemek ve erişilebilir alan sınırlarını belirlemek üzere sarıya boyalı beton bloklar yerleştirdi. Aynı süreçte İHA’ların, su toplamaya çalışan mültecilere yakın bölgelere ses bombaları atması ve Şucaiyye’de çadırların üzerine patlayıcı bırakması gibi eylemler, geri dönüş girişimlerini zora soktu ve büyük paniğe neden oldu.
Saha raporlarına göre işgal güçleri, ateşkeste belirtilen geri çekilme hatlarını değiştirerek Cibaliye kampının merkezinde yeni bir Sarı Hat oluşturmaya başladı; böylece mültecilerin evlerine dönmesi engelleniyor. Ateşkes haritalarında kuvvetlerin kuzeye çekilmesi öngörülürken, kuvvetler pratikte kamp merkezine konuşlanmış durumda.
Kuzey Gazze’de yaşam, enkaz ve sürekli tehditle iç içe. Evlerine dönebilenler dahi askeri araçların ateşine, İHA’ların gözetimine ve ara sıra bombalama eylemlerine maruz kalıyor. Cibaliya kampı neredeyse tamamen boşalmış; sokaklarda kaçan birkaç sivil dışında kimse yok. Bölgedeki diğer alanlar da benzer biçimde korku ve yıkım altında: yaklaşık 61 km²’lik bölge Gazze’nin %17’sini oluşturuyor ve Cibaliya ile kampının yarısından fazlası “sarı hat” aracılığıyla kontrol altına alınmış durumda (yaklaşık 18 km²; 220 bin nüfus). Ayrıca Beyt Hanun’un tamamı (~16 km²; 60 bin kişi) işgal güçlerinin denetiminde bulunuyor; Beyt Lahya’nın (25 km²; 110 bin nüfus) yaklaşık %40’ı da kontrol altında tutuluyor.
Ateşkesten bu yana yaşanan can kayıplarıyla ilgili olarak Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail’in ateşkesi sürekli ihlal ettiğini, her gün ortalama 10 Filistinlinin öldürüldüğünü ve günlük yaklaşık 28 kişinin yaralandığını bildirdi. Rapora göre ateşkes sonrası dönemde toplam 219 kişi hayatını kaybetti; bunların 85’i çocuk ve yaklaşık 600 kişi yaralandı. Örgüt, İsrail’in zaman zaman sınırlı top bombardımanları uygulayıp birkaç günde bir geniş çaplı saldırılara dönüştüren yeni bir taktik izlediğini ve bunun Gazze’ye karşı yürütülen soykırım niteliğindeki kampanyanın hızını düşürse de sürdürdüğünü vurguladı.
Uzmanlar ve hak örgütleri, işgal güçlerinin fiilen Gazze’nin coğrafi haritasını yeniden çizmeye çalıştığı uyarısında bulunuyor. Bu politika, bölgenin bütünlüğünü zedeleyip yaşamı sürdürülemez hale getirerek sivilleri zorunlu göçe itme ve mültecilerin dönüşünü kalıcı olarak engelleme amacına hizmet ediyor.
