Filistinli tanınmış yazar ve Rey el-Yevm gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atvan, kaleme aldığı son başyazısında İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını ve Arap dünyasının sessizliğini sert ifadelerle ele aldı.
Tesnim'in haberine göre, Abdulbari Atvan, Tel Aviv yönetiminin artık Araplarla müzakere etme çabasında bile olmadığını, aksine ABD’nin desteğiyle normalleşmeyi dayattığını belirtti.
Saldırılar derinleşiyor, Arap başkentleri suskun
Atvan yazısında, İsrail’in son dönemde Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Ümeyye Meydanı’ndaki askeri komuta merkezini bombaladığını, Süveyda’dan geri çekilmek zorunda kalan Suriye tanklarının ise büyük ölçüde imha edildiğini aktardı. Lübnan'ın doğusundaki Baalbek ve Hermel bölgelerine yapılan İsrail hava saldırılarının da hiçbir yanıtla karşılaşmamasını, Arap dünyasındaki kırılganlığı gözler önüne seren bir örnek olarak değerlendirdi.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun yaptığı açıklamayı hatırlatan Atvan, "Şam’daki ateşkes, bizim bombardımanımız sayesinde gerçekleşti; ne rica ettik ne de birinden izin aldık" sözlerinin Tel Aviv’in artık diplomasiye ihtiyaç duymayan kibirli tutumunu yansıttığını vurguladı. Likud Partisi’nin "Bir İsrailli kaçırılırsa, failin köyünü ve şehrini yıkarız" tehdidini ise Siyonist politikanın zirveye ulaşan küstahlığı olarak niteledi.
Süveyda’dan geri çekilme: Teslimiyetin göstergesi mi?
Atvan, bu gelişmelerin ışığında Netanyahu’nun Arap yöneticilerine ve halklarına, "derisi yüzülmeyi bekleyen koyunlar" gibi muamele ettiğini belirtti. Ona göre, Gazze ve Yemen dışındaki Arap başkentlerinde hâkim olan sessizlik ve edilgenlik, bu benzetmenin doğruluğunu teyit ediyor.
Suriye Geçici Hükümeti’nin Başkanı Muhammed Culani’ye ait açıklamalara da değinen Atvan, Culani’nin "Suriye halkı olarak kaosu aşacak güce ve birliğe sahibiz" sözlerini aktardı. Ancak sahadaki gerçekliğin, bu söylemlerin aksine işlediğini savunarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay gibi hedeflere yapılan saldırılara karşılık, orduya Süveyda’dan derhal çekilme emri verildi. Bu tutum yalnızca askeri geri adım değil, aynı zamanda fiili bir teslimiyettir."
Arapların sessizliği ve direnişin onuru
Yazısında Arap liderlerin İsrail karşısında cesaretten uzak durduğunu vurgulayan Atvan, “Artık kimse bize güç dengesi bozuk demesin. Bu, tamamen korkaklığın ve kendi onurundan kaçışın göstergesidir” dedi. Gazze’de aylarca kuşatma altında kalan direnişçilerin hâlâ mücadele ettiğini, İsrail askerlerini hedef alarak düşmana ağır kayıplar verdirdiğini ifade etti.
Direnişin bir diğer örneği olarak Yemen’i öne çıkaran Atvan, bu ülkenin işgal altındaki Filistin şehirlerine saldırı düzenlediğini, Ben Gurion Havalimanı’ndan Eylat limanına kadar birçok stratejik noktayı hedef aldığını belirtti. Kızıldeniz’de Amerikan savaş gemilerine zarar veren yegâne ülkenin Yemen olduğunu hatırlattı ve "Yemen, ne Rusya ne de Çin; peki nasıl oluyor da bu etkiyi yaratabiliyor?" diye sordu.
Erdoğan ve Arap liderlere açık çağrı
Atvan yazısını, uluslararası aktörlere ve Arap liderlerine yönelttiği doğrudan eleştirilerle sonlandırdı. "Culani’nin hamisi olarak görülen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi nerede? Onu destekleyen ABD sessizliğe gömülmüşken, Culani’yle fotoğraf yarışına giren Arap dışişleri bakanları neden bugün Suriye için tek bir adım atmıyor?" ifadeleriyle mevcut durumu sorguladı.