EBU UBEYDE'DEN YENİ VE ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

img
EBU UBEYDE'DEN YENİ VE ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde görüntülü mesaj yayınladı: 'Ya zafere ya da şehadete ulaşana kadar direnişe devam edeceğiz.. Bu akan kanın sorumluluğundan kimseyi muaf tutmuyoruz.'

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde görüntülü mesajında şunları söyledi: 'Dört ay geçti... Siyonist düşman, bu sürede vahşi, Nazi tarzı saldırganlığını Gazze'deki halkımıza karşı yeniden başlattı. Bu, bu yılın Ocak ayında direnişle yapılan anlaşmayı bozup haince ihlal ettikten, aracılara ve dünyaya yalan söyledikten sonra gerçekleşti. Sözde bir zafer peşinde koşarak yeniden saldırıya geçti.

Dört aydır düşman, sivillere ve çocuklara karşı sadistçe bir savaş yürütüyor. Şehirleri, yerleşim alanlarını ve mahalleleri sistematik şekilde yok ederek, çetevari bir yıkım politikası izliyor. Halkımıza karşı bu zalim savaşta ilerlemeye devam ediyor.

Din Kardeşlerimizden Acı Bir Hayal Kırıklığı Gördük 

Yirmi bir ay geçti... Bu süre, halkımızın mücahitleri ve direnişçileri için dağ gibi bir direniş, halkımız içinse peygamberlere yakışan bir sabır dönemi oldu.

Yirmi bir ay boyunca, işgalci zorbalara utanç ve rezillik, kan ve din kardeşliğini paylaşanlardan ise acı bir hayal kırıklığı gördük. Allah'ın merhamet ettiği samimi mücahitler, mazlum halklar ve insanlığıyla barışık özgür dünya insanları dışında herkes sessiz kaldı.

Düşman son aylarda “Gideon Arabaları” adını verdiği bir operasyon başlattığını duyurdu. Bu operasyonla, ırkçı ve Nazi benzeri savaşına sahte bir kutsiyet katmaya, Tevrat’tan uydurduğu efsaneleri bu kirli savaşa kılıf yapmaya çalıştı. Oysa bu savaş, şeytanların işlerini ve korkak çetelerin uygulamalarını andırmaktan öteye gitmiyor.

Gideon Arabalarını Davud'un Taşları İle Karşıladık 

‘Gideon Arabaları’ operasyonunu Allah’ın izniyle ‘Davud’un Taşları’ adını verdiğimiz bir dizi operasyonla karşıladık ve hâlâ bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu operasyonlar, zalim ve zorba Calut’a karşı Allah’ın sadık kulu Davud’a verdiği zaferden ilham alınarak yürütüldü. Allah, mücahitlerimize yardım etti, nişanlarını isabetli kıldı. Onlar da her vuruşlarında şu ayeti tekrarladı: 'Attığın zaman sen atmadın, Allah attı.'

Mücahitlerimiz, özellikle Kudüs Seriyyeleri’ndeki kardeşlerimizle omuz omuza, iman dolu bir azimle, sarsılmaz bir kararlılıkla ve Allah’ın yardımıyla, adaletsiz bir dengesizlik içinde direniş göstermektedirler.

Bu aylar boyunca yüzlerce düşman askerini öldürdük veya yaraladık. Binlercesi psikolojik rahatsızlıklara ve travmalara yakalandı. İşledikleri kanlı ve kirli eylemler yüzünden karşılaştıkları direnişin ağırlığıyla düşman askerleri arasında intihar vakaları artmaktadır. Çünkü karşılarındaki direniş, Allah’ın yardımıyla kuşatılmış bir direniştir.

Dünya Han Yunus'ta Mücahitlerimizin Kahramanlıklarına Şahit Oldu 

Mücahitlerimiz, halkımızın tarihindeki en uzun savaş sürecinden elde ettikleri tecrübelerle, düşmanı şaşırtan yeni ve çeşitli taktikler geliştirdi. Cesur ve özgün nitelikte operasyonlar gerçekleştirdiler. Hâlâ düşmanın araçlarını füzelerle ve patlayıcılarla hedef almakta, doğrudan çatışmalara girmekte, keskin nişancı operasyonları yapmakta, binaları, tünel girişlerini ve kurdukları pusuları patlatmakta ve düşman güçlerine karşı baskınlar düzenlemektedirler.

Dünya, Han Yunus’ta mücahitlerimizin düşman araçlarının üzerine çıktığını, işgalci askerlere sıfır noktadan ulaştığını, sivillerin evlerini yıkan suçlu bir askeri kovalayıp etkisiz hale getirdiklerini ve silahını ganimet olarak aldıklarını gözleriyle gördü.

Mücahitlerimiz son haftalarda birçok İsrail askerini esir alma operasyonu gerçekleştirmeye çalıştı. Bazıları başarıya çok yakındı; ancak önce Allah’ın takdiriyle, ardından da işgalci ordunun, esir alınma şüphesiyle kendi askerlerini topluca öldürme taktiği nedeniyle bu girişimler başarısız oldu.

Gazze Direnişi Çağdaş Tarihteki En Büyük Direniş Okuludur 

Mücahitlerimizin operasyonları, Gazze'nin kuzeyinde Beyt Hanun ve Cibaliye’nin doğusundan, Gazze şehrindeki Tuffah, Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinden geçerek, güneydeki Han Yunus ve Refah’a kadar yayıldı. Gazze’deki direniş, artık çağdaş tarihte bir halkın işgalcilere karşı verdiği en büyük askerî direniş okuluna dönüşmüştür.

Aziz halkımız ve ümmetimiz! Şehit İzzeddin El Kassam Tugayları olarak, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ve halkımıza karşı yürütülen Siyonist-Nazi savaşın üzerinden 21 ay geçmişken şunu ilan ediyoruz: Mücahitlerimiz ve direnişin diğer fraksiyonları, işgal güçlerine karşı uzun soluklu bir yıpratma savaşı yürütmeye tamamen hazırdır. Bu savaşın şekli ne olursa olsun, mücahitlerimiz direnişe ya zafere ya da şehadete ulaşana dek devam edeceklerine söz vermiştir.

Bizim savaşımız ilkesel bir duruştur; tartışmaya açık olmayan bir hak, dinî ve millî bir görevdir. Bizim için savaşmaktan başka bir seçenek yoktur. Allah’ın izni ve yardımıyla, büyük bir azim ve kararlılıkla savaşacağız. Topraklarımızın taşlarıyla ve elimizdeki sınırlı imkânlarla, iman dolu mücahitlerimiz Allah’ın lütfuyla olağanüstü işler başarmaktadır.

Siyonist Askerleri Esir Alma Girişimlerine Devam Ediyoruz 

Bu aşamada El-Kassam Tugayları'nın liderliğinin belirlediği strateji ve karar, işgalci askerlere ağır kayıplar verdirmek, sıfır mesafeden özel operasyonlar düzenlemek ve Siyonist askerleri esir alma girişimlerine devam etmektir.

Düşman hükümeti bu soykırım savaşını sürdürmeyi tercih ederse, bu aynı zamanda asker ve subaylarının cenazelerini karşılamaya devam etmeyi de kabul etmiş demektir. Tankları onları koruyamayacak, imanla yapılmış ve Allah’ın eliyle fırlatılmış ölüm ateşlerinden saklayamayacaktır. Kalelerinin onları Allah’tan koruyacağını sandılar; ama Allah onları hiç ummadıkları yerden vurdu ve kalplerine korku saldı.

Mücahitlerimizin direnişi ve kahramanlıklarıyla gurur duyuyoruz. Halkımızın yaşadığı acıların ve sıkıntıların farkındayız, her gün onların acılarını kalbimizde hissediyoruz. Biz üzerimize düşen görevi Allah’ın emriyle yerine getiriyoruz, ancak bu durum iki milyarlık İslam ümmetinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ne yazık ki ümmet bu görevini ihmal etmiştir.

Ümmetimizin Yönetimleri ve Güç Odakları Gazze'deki Katliamları Seyrediyor 

Düşman, dünyanın en zalim güçleri tarafından durmaksızın silah ve mühimmatla destekleniyor. Buna karşın, ümmetimizin yönetimleri ve güç odakları ise sadece seyrediyor; Gazze’de insanlar on binlerce kişiyle katledilirken, aç bırakılırken, susuz ve ilaçsız bırakılırken hiçbir şey yapmıyorlar.

Tarihe not düşerek ve büyük bir acıyla şunu söylüyoruz: Ey İslam ve Arap dünyasının liderleri, ey siyasi partileri, seçkinleri ve âlimleri! Sizler Allah katında bizim hasımlarımızsınız. Sizler her yetim çocuğun, her dul kadının, her yerinden yurdundan edilmiş, acı çekmiş, yaralanmış ve aç bırakılmış insanın karşısında sorumlusunuz. On binlerce masumun kanı, sizin sessizliğinizle omuzlarınıza yüklenmiştir.

Bu Nazi zihniyetli cani düşman, bu soykırımı ancak cezasız kalacağını bilerek, sessizlik garantisini ele ederek ve ihanet satın alarak gözlerinizin önünde gerçekleştirebildi. Bu akan kanın sorumluluğundan kimseyi muaf tutmuyoruz. Herkes, sahip olduğu imkân ve etki gücü oranında sorumludur.

Kalbimiz Kan Ağlıyor 

Vallahi, düşmanın ümmetimize karşı duyduğu küçümseme ve pervasızlığını, onun bizim topraklarımızda sergilediği barbarlığı gördükçe kalbimiz kan ağlıyor. Çünkü bu düşmanın aslında ne kadar korkak, zayıf ve aşağılık olduğunu çok iyi biliyoruz.

Ve biz, bundan önce şu ilahî hakikati de derinlemesine idrak ediyoruz: Eğer İslam'ın izzeti ve yitirilen Arap onuru ile karşılarında dursaydık, “onlar, Allah’tan duydukları korkudan daha fazla sizden korku duyardı." Fakat bu, bizdeki zaafın eseridir... Bize Allah yeter; O, ne güzel bir vekildir.

Koca, büyük, şanlı bir ümmet, açlıktan kıvranan, kuşatma altındaki Gazze halkına bir lokma yiyecek, bir yudum su, bir damla ilaç ulaştıramaz mı? Bu halkın kanı, ümmetimize gözdağı vermek ve onu kırmak için akıtılıyor; çünkü onlar Arap ve İslam topraklarında bir Siyonist imparatorluk kurmak istiyorlar — başkenti de sizin ilk kıbleniz, Peygamberiniz’in (s.a.v) miraç yurdu, ya da onun enkazı olacak. O hâlde korkakların gözü uyku görmesin!

Yemen Ensarullahına Selam Olsun

Hikmet ve imanın yurdu Yemen’deki aziz halkımıza, onun silahlı güçlerine ve özellikle Filistin, Gazze ve mücahitlerimizle sarsılmaz dayanışmalarını gösteren Sadık Kardeşlerimiz Ensarullah’a selam olsun. Onlar dünyayı cesaretleri ve kararlılıklarıyla hayrete düşürdüler. Onlar sayesinde düşman karşısında etkili bir cephe oluştu. Bu cephe, büyük Arap ve İslam partilerinin, rejimlerinin ve güçlerinin ne yazık ki artık zalimlerin vitrinine dönüşüp, özgür gençlere sadece uyuşturucu gibi gelen söylemlerle halkı oyaladığını açıkça ortaya koydu. Bu yapılar, ümmetin en temiz ve en kutsal davası karşısında ihanete uğramış, aciz kalmış ve samimiyet testinde sınıfta kalmıştır.

Dünyanın dört bir yanında, her türlü tehlikeyi, ihaneti ve karalama çabalarını hiçe sayarak halkımızla dayanışma içinde olan, kuşatmayı kırmaya, zulmü sona erdirmeye çalışan tüm özgür insanlara selam olsun. Onlar, ümmetin içindeki münafıkların karanlık propagandalarına aldırmadan hak ve adalet için mücadele eden gerçek kahramanlardır.

Dünyanın dört bir yanındaki özgür insanların ortaya koyduğu tüm girişimler ve dayanışma adımları – ister başarılı olmuş olsun, ister Siyonistlerin dayatmalarıyla engellenmiş olsun – halkımız için bir onur ve gurur vesilesidir. Bu girişimlerin artırılmasını, sürdürülmesini ve bu düşmanın her alanda ve her mecrada teşhir edilmesini çağrıda bulunuyoruz.

Takas Anlaşması Teklifimizi Netanyahu Reddetti 

Direnişin müzakere heyetinin işgalciyle yürüttüğü dolaylı görüşmelerdeki tutumunu tüm gücümüzle destekliyoruz. Son aylarda defalarca, elimizdeki tüm esirleri kapsayan kapsamlı bir takas anlaşması yapmayı teklif ettik. Ancak savaş suçlusu Netanyahu ve Nazi zihniyetli bakanları bu öneriyi reddetti.

Gördük ki, savaş suçlusu Netanyahu’nun hükümeti, askerlerinden oluşan esirlerin akıbetiyle gerçekten ilgilenmiyor. Bu dosya onlar için bir öncelik değil. Hatta işgalci kamuoyunu bu esirlerin tamamının öldüğünü kabul etmeye hazırlamışlar. Ancak biz, bugüne kadar elimizden geldiğince onları hayatta tutmaya özen gösterdik.

Müzakerelerde olan biteni yakından takip ediyoruz. Umudumuz, bu görüşmelerin halkımıza yönelik savaşın durdurulmasını, işgal güçlerinin geri çekilmesini ve halkımızın insani yardım almasını sağlayacak bir anlaşmayla sonuçlanmasıdır. Ancak eğer düşman bu turda da her zaman yaptığı gibi inat eder ve sorumluluktan kaçarsa, gelecekte kısmi anlaşmalara ya da "10 esir önerisi" gibi sınırlı tekliflere geri dönmeyi garanti edemeyiz.

Tüm Dünya Toplama Kampları Planını Reddetmelidir 

Direnişi bastıramayan ve halkımızın iradesini kıramayan siyonist düşmanın yaşadığı başarısızlığın bir göstergesi de, savaş suçu oluşturan, toplu cezalandırma, soykırım ve etnik temizlik anlamına gelen kirli yöntemlere yönelmesidir. Üstelik bu yöntemler maalesef açıkça Amerikan yönetimi tarafından desteklenmektedir.

Düşman, masum insanlara işkence etmede adeta ustalaşmış, insanları yerinden etmeyi açıkça ilan etmekte, sistematik yıkımı askeri bir başarı olarak sunmakta ve dünyaya sahte, sözde insani isimlerle Nazileri andıran toplama kampları kurma planları sunmaktadır.

Bu düşman, sanki geçmişte yaşanmış karanlık deneyimleri yeniden canlandırmak ve bunları sadistçe düşmanlarına uygulamak istiyor. Öyle ki, bu zulüm karşısında Nazizm bile sönük kalır. Bu nedenle tüm dünyanın bu kampları reddetmesi gerekir.

Siyonistler İnsanlığa Karşı Suç İşliyor 

Düşmanlarımızın onlarca yıldır kendilerine kalkan yaptığı "antisemitizm yalanı", artık bir maskaralığa ve rezalete dönüşmüştür. Halkımız, Siyonistlerin sapkın psikolojik sorunlarının bedelini ödemek zorunda değildir. Siyonistler bilmelidir ki, milletlerin onlara karşı duyduğu düşmanlığın ve nefretin sebebi, insanlığa karşı işledikleri suçlardır.

Paralı Askerlere ve Ajanlara Çağrımız Tövbe Etmeleridir

İşgalcinin Arap ismi taşıyan paralı asker ve ajanları kullanma girişimleri, başarısızlığın açık bir göstergesidir ve kesin bir hezimet reçetesidir. Bu hainler, halkımızın bilinci, onuru ve ihanete olan nefretinin ortasında yalnızca tükenmiş birer kâğıt parçasıdır. Düşmanın onlara harcadığı her şey, onun için bir pişmanlık, yıkım ve açık bir kayıp olacaktır – Allah’ın izniyle.

Bu ajanlara çağrımız: Derhal tövbe edin ve vakit geç olmadan halkınızın bağrına geri dönün. Aksi takdirde sonunuz trajik olacak ve her hain ve korkak için ibretlik bir örnek teşkil edecektir. Aynı zamanda, bu izole olmuş hainlerle bağlarını kesen halkımızın onurlu ailelerine ve kabilelerine derin şükran ve gururumuzu ifade ediyoruz. Bu kişiler sadece kendilerini temsil eder, halkımızı asla!

Direnen Halkımızın Ellerinden Öpüyoruz 

Ey sabırlı ve büyük halkımızın evlatları, ey devrimin kaynağı ve erlerin yetiştiği fabrika, her gün şehitlerinizin nur dolu kafilelerini uğurlayanlar, ey Allah’ın dostu Musa’nın kardeşleri, ki o Allah düşmanları tarafından sıkıntıya uğratıldı ama sadece “Asla, yanımda Rabbim var, O bana doğru yolu gösterecek.” dedi.

Ey sadık Yusuf’un torunları, kardeşleri tarafından terk edilip derin bir kuyuya atıldınız, fakat size zafer ve güç geldi. Ey sevgili Peygamberimiz Muhammed’in (sav) dostları, ki o halk tarafından kuşatıldığında, mağaraya sığındığında ve birine sığındığında Rabbinden yardım geldi: “Şüphesiz Allah onları sana karşı koruyacaktır.”

Ey Yasir ailesinin kardeşleri, Allah yolunda işkence gördünüz ve size müjde verildi: “Sabredin ey Yasir ailesi, cennet sizi bekliyor.” "İhanete rağmen gösterdiğiniz kararlılık, sabrınız, fedakarlığınız ve zulüm ile yoksunluğa karşı duruşunuz, düşmanlarınızı en çok kızdıran şeydir. Bu karanlık gecenin elbette bir sonu vardır. Zafer sabırla gelir, ferahlık sıkıntıyla birlikte olur ve her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.

Biz, sabırla direnip direnen, Allah’ın izniyle zafer kazanan halkımızın tüm büyük evlatlarının ellerinden öpüyoruz, onlara en derin selamlarımızı sunuyoruz. Ve onlara Rabbimizin müjdesini veriyoruz:
“Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün Allah’ın zafer vermesiyle mü’minler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir."



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!