YDH'nin haberine göre, siyonist İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Kudüs’te düzenlenen JNS Uluslararası Politika Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Filistin devleti kurulmasına dair uluslararası beklentilere sert tepki gösterdi. Filistin devleti fikrini “tam anlamıyla saçmalık” olarak niteleyen Netanyahu, bu yaklaşımın barışa hizmet etmeyeceğini savundu.

Konuşmasında diplomatik çevrelere seslenen katil Netanyahu, “Buradaki büyükelçiler ne demek istediğimi gayet iyi biliyor,” ifadelerini kullanarak, Gazze'de daha önce denenmiş bir Filistin yönetimi modelinin başarısızlıkla sonuçlandığını belirtti. “Gördünüz neler olduğunu,” diyerek Hamas yönetimini kastetti.

Yaklaşık yarım saat süren konuşmasında İsrail’in birden fazla cephede mücadele ettiğini vurgulayan Netanyahu, bu çatışmaların “aslında İran ve ona bağlı milislerle yürütülen tek bir savaşın farklı yüzleri” olduğunu öne sürdü.

“Hamas Ortadan Kalkacak, Filistin Yönetimi de Gazze’ye Girmeyecek”

Gazze Şeridi'ne ilişkin açıklamalarında İsrail’in operasyonlarının henüz tamamlanmadığını belirten Netanyahu, İsrail’in amacının Hamas’ı tamamen ortadan kaldırmak ve rehineleri geri getirmek olduğunu söyledi. Gazze'nin geleceğine dair de net konuşan İsrail Başbakanı, ne Hamas’a ne de Filistin Yönetimi’ne burada yer olmayacağını ifade etti.

“Bir yıkıcı rejimi, bir başka yıkıcı rejimle değiştirmemizin hiçbir mantığı yok,” diyen Netanyahu, Gazze’nin güvenliğini “her koşulda” İsrail ordusunun sağlayacağını söyledi.

“Eğer İran Nükleer Olursa, Tüm Fırsatlar Kaybolur”

Gazze meselesinin ardından gündemi İran’a çeviren Netanyahu, nükleer tehdit karşısında Batı'nın kararlı olması gerektiğini belirtti. İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemenin öncelikleri olduğunu dile getirerek, bu konuda ABD ile yakın işbirliği içinde olacaklarının altını çizdi.

İran’la yapılacak bir anlaşmanın ancak ülkenin uranyum zenginleştirme kapasitesini tamamen ortadan kaldırması halinde anlamlı olacağını savunan Netanyahu, “Gerçek bir anlaşma, İran'ın nükleer program altyapısının tamamen sökülmesini gerektirir. Bu, bizim yaşayabileceğimiz tek anlaşmadır” dedi. Aksi halde İran’ın zaman kazanarak yeni bir ABD yönetimini bekleyeceğini iddia etti.

Ayrıca balistik füze üretiminin de müzakere masasında yer alması gerektiğini belirten Netanyahu, kötü bir anlaşmanın hiç anlaşma olmamasından daha tehlikeli olabileceği uyarısında bulundu. Libya’nın 2003’te kabul ettiği modelin, izlenmesi gereken örnek olduğunu söyledi.

İsrail’in “Gizli Operasyon” İddiaları ve Hizbullah’a Darbe Vurgusu

İran’ın nükleer programını sekteye uğratmak için İsrail’in geçmişte birçok gizli operasyon gerçekleştirdiğini öne süren Netanyahu, bu çabaların programı yaklaşık on yıl geriye attığını savundu.

Eylül 2024’te Hizbullah’a yönelik planlanan operasyon hakkında ABD’ye önceden bilgi vermediklerini belirten Netanyahu, Washington’a olan güven eksikliğini vurguladı. “New York Times’a düşmesini istemem,” diyerek, bilgi sızdırılmasından endişe duyduklarını ifade etti.

Netanyahu, İran’dan Lübnan’a gönderilen ve Hizbullah’ın çağrı cihazlarını kontrol etmeye yönelik bir tarama makinesinin İsrail tarafından imha edildiğini, çünkü bu cihazların patlayıcı düzenek taşıyabileceğinden şüphelendiklerini söyledi. Üç cihazın İran’a gönderildiğinin anlaşılmasıyla müdahale ettiklerini de ekledi.

Ayrıca Aralık ayında Şam’da rejim karşıtı gruplar şehir merkezini ele geçirirken, İran’ın Esed’i korumak üzere gönderdiği hava birliklerinin Suriye’ye ulaşmasının da İsrail tarafından engellendiğini öne sürdü.

“Nasrullah’a Yönelik Saldırı, Tahran Ekseni İçin Büyük Bir Darbe”

İsrail’in 27 Eylül’de gerçekleştirdiği ve Hizbullah lideri Hasan Nasrullah’ın öldürüldüğü iddia edilen saldırıya değinen Netanyahu, bu operasyonu “Tahran merkezli kötülük eksenine vurulmuş büyük bir darbe” olarak tanımladı.

“Bazı insanlar vardır ki yerleri doldurulamaz. Nasrullah da onlardan biri oldu,” diyen Netanyahu, bu saldırının aynı zamanda Beşşar Esed yönetimi için de bir zayıflama anlamına geldiğini belirtti.

Ensarullah’a Karşı ABD Müdahalesine Teşekkür

Pazar günü İsrail’e balistik füze fırlatan Yemen merkezli Ensarullah hareketine karşı ABD’nin verdiği tepkiyi memnuniyetle karşıladığını söyleyen Netanyahu, “Amerikan desteğini ve silah yardımını takdir ediyoruz” dedi. Ancak İsrail’in sahada Amerikan askerine değil, uluslararası siyasi desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

“Bu destek, BM’nin bağlayıcı kararlar almaması, İsrail’e yaptırım uygulanmaması ve ülkenin diplomatik olarak izole edilmemesi anlamına geliyor,” diyen Netanyahu, kamuoyunun İsrail’e yönelik sistematik bir kampanyayla manipüle edilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

“Yapılması Gereken Tek Şey Kaldı: Savaşmak”

Netanyahu konuşmasını, “Ve geriye kalan tek şey var: Savaşmaya devam etmek,” sözleriyle bitirdi.