YDH'nin haberine göre, Siyonist İsrail Sözde Savunma Bakanı Israel Katz, İsrail ordusunun Gazze Şeridi, Lübnan ve Suriye'deki sözde "güvenlik bölgelerinde" süresiz olarak kalacağını açıkladı. Katz, bu bölgelerde kontrol sağlandıktan sonra, yasadışı yerleşimlerin korunması amacıyla bu alanların resmi olarak güvenlik bölgelerine dahil edileceğini belirtti.

Press TV’nin aktardığı bilgilere göre, Katz yaptığı açıklamada İsrail ordusunun, geçmişte olduğu gibi işgal ettiği topraklardan çekilmeyeceğini, aksine Gazze'de de tıpkı Lübnan ve Suriye’deki gibi, kalıcı ya da geçici fark etmeksizin yerleşimcilerle direniş grupları arasında tampon oluşturan bölgelerde varlık göstermeye devam edeceğini ifade etti.

Katz, ordunun Gazze’deki faaliyetlerine ilişkin detaylar da verdi. Buna göre, İsrail askerlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla Filistinli siviller çatışma alanlarından zorla çıkarılacak. Ayrıca, tehdit unsuru olarak değerlendirilen yapılar ağır silahlar ve mühimmatla yıkılacak, hava, kara ve denizden kapsamlı saldırılarla bölge askeri operasyonlara hazırlanacak.

Savunma Bakanı, "temizlenen" bölgelerin ilerleyen süreçte İsrail’in güvenlik çemberine katılacağını ve buralarda yerleşimcilerin korunacağını vurguladı. Bu yaklaşımın aynı zamanda, Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin serbest bırakılmasına yönelik ABD’li arabulucu Steve Witkoff’un planıyla bağlantılı olduğunu belirtti.

Irkçı İsrail’in uyguladığı bu stratejinin yalnızca askeri değil, insani boyutta da etkileri var. Katz, Gazze’ye insani yardım girişine kesinlikle izin verilmeyeceğini açıkladı. Gıdanın, Hamas’a karşı bir baskı unsuru olarak kullanıldığını itiraf eden Katz, bu konuda herhangi bir hazırlığın da yapılmadığını ifade etti. “İsrail’in politikası çok açık. Gazze’ye hiçbir insani yardım girmeyecek,” diyerek ablukanın süreceğini net şekilde dile getirdi.

Bu abluka nedeniyle Gazze’ye gıda, ilaç ve temel yaşam malzemeleri ulaştırılamıyor. Yardım kuruluşları, bölgede tam anlamıyla bir kıtlığın eşiğine gelindiğini bildiriyor. Yedinci haftasına giren yardım engeli nedeniyle yüz binlerce sivil yetersiz beslenme koşulları altında yaşamak zorunda bırakılırken, çadır kamplarda insani kriz derinleşiyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), sahadaki ekiplerin Gazze genelinde akut beslenme sorunlarının arttığını aktardığını belirtti.

İsrail, yalnızca Gazze’de değil, Lübnan ve Suriye’de de askeri varlığını kalıcı hale getiriyor. Hizbullah ile yapılan ateşkese rağmen İsrail, Lübnan’daki bazı bölgelerden çekilmeyi reddediyor. Lübnan Cumhurbaşkanı Jozef Aun, İsrail'in varlığının, ülke ordusunun ateşkes şartlarına uygun şekilde bölgede konuşlanmasını engellediğini ifade etti.

Geçtiğimiz günlerde işgalci İsrail, Güney Lübnan’a düzenlediği iki ayrı insansız hava aracı saldırısında iki kişiyi şehit etti. Lübnan Sağlık Bakanlığı saldırıların bilançosunu açıklarken, BM verileri de Kasım ayında yürürlüğe giren ateşkesten bu yana İsrail’in Lübnan’da düzenlediği saldırılarda 70’ten fazla sivilin hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor.

Suriye’de ise Beşşar Esed yönetiminin zayıflamasını fırsat bilen İsrail, ülkenin askeri tesislerine, mühimmat depolarına ve stratejik bölgelere birçok hava saldırısı gerçekleştirdi. Aynı zamanda Cebel-i Şeyh (Hermon Dağı) gibi Suriye topraklarına ait bölgeleri işgal etti.

Siyonist İsrail'in genişleyen askeri yayılma stratejisi ve sivilleri hedef alan politikaları, uluslararası hukuk açısından ciddi ihlaller barındırmaya devam ediyor.