İsrail işgal güçleri, Batı Şeria’daki Cenin kenti ve mülteci kampına yönelik kuşatma ve saldırılarını 85. gününe taşıdı. Bölgedeki baskılar, artan insan hakları ihlalleri, yaygın tutuklamalar ve sivil alanlara yönelik müdahalelerle birlikte daha da şiddetlendi.
Cenin Mülteci Kampı Medya Komitesi tarafından yapılan açıklamada, özellikle sağlık merkezlerine düzenlenen baskınlarla saldırıların boyutunun giderek derinleştiği belirtildi. Komite, İsrail işgal güçlerinin dün Cenin Devlet Hastanesi'nin acil servis ve kayıt bölümlerine zorla girdiğini bildirdi.
Saldırı sırasında hastane önünde bulunan küçük yaştaki Ahmet el-Avretani'nin askerler tarafından kaçırıldığı ve hastane personelinden bir çalışanın da gözaltına alındığı ifade edildi. Bu olayın, hem hastalar hem de siviller arasında ciddi korku ve panik yarattığı aktarıldı.
Bu sabah erken saatlerde, zırhlı askeri araçlar Cenin’in batısında yer alan Burkin beldesine giriş yaptı. Aynı zamanda kamp çevresine yoğun askerî birliklerin sevk edildiği bilgisi paylaşıldı.
Komitenin verdiği bilgilere göre, işgal güçleri çok sayıda evi yıktı, yolları kazdı ve pek çok aile evlerinden zorla çıkarıldı. Boşaltılan evlerin ise daha sonra İsrail ordusu tarafından askeri üs olarak kullanıldığı bildirildi.
Şu ana dek 600’ün üzerinde konut tamamen yıkıldı, yaklaşık 3000 ev ise oturulamayacak derecede hasar aldı.
Söz konusu yıkım, Cenin’in ekonomik yapısını da altüst etti. Yerlerinden edilen binlerce kişi geçim kaynaklarını kaybederken, yoksulluk oranı hızla yükseldi ve bölgedeki insani kriz daha da derinleşti.
Verilere göre, 21 bin kişi evsiz kaldı. Bu kişilerin 6000’i Cenin şehir merkezinde, 4181’i Burkin beldesinde ve geri kalanı ise Arap Amerikan Üniversitesi’nin kampüs alanında geçici olarak barındırılıyor.
Saldırılarda şu ana kadar 38 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail güçleri, Cenin’in altyapısını ve ana yollarını sistemli biçimde hedef almayı sürdürüyor. Ayrıca, 2002 yılından bu yana ilk kez İsrail tanklarının yeniden Cenin’e girdiği ve yıkımlarda aktif rol oynadığı belirtildi.
Medya Komitesi’nin açıklamasında şu vurgular yer aldı: “Cenin ve mülteci kampı, tüm bu saldırılara rağmen direnişin sembolü olmaya devam ediyor. İşgalin işlediği tüm suçlar, halkımızın kararlılığını ve direnme iradesini daha da perçinliyor.”