YDH'nin haberine göre, İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, bu yılki Dünya Kudüs Günü yürüyüşünün geçmiş yıllara kıyasla çok daha büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti.

"Bu seneki yürüyüş, inşallah en görkemli, en güçlü ve en anlamlı yürüyüşlerden biri olacak." ifadelerini kullanan Ayetullah Hamaney, Kudüs Günü'nü İran halkının onur kaynaklarından biri olarak tanımladı.

"Kudüs Günü, her zaman İran ulusunun birliğini ve gücünü ortaya koyan bir simge olmuştur. Aynı zamanda, milletimizin Filistin davasına olan bağlılığını ve bu hedefinden asla vazgeçmeyeceğini gösteren bir işarettir." dedi.

Press TV’nin aktardığına göre, Filistin’e destek vermek ve İsrail’in işgal politikalarına karşı çıkmak amacıyla düzenlenen Kudüs Günü etkinlikleri, Cuma namazlarının ardından geniş çaplı mitinglerle kutlanıyor. Bu gün, İran İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu İmam Humeyni tarafından 1979 yılında ilan edilmiş olup, o tarihten bu yana direnişin ve Filistin’le dayanışmanın sembolü haline gelmiştir.

Devrim Lideri mesajında ayrıca şunları söyledi:

"Tam 46 yıldır oruç tutan İran halkı, sadece büyük şehirlerde değil, küçük kasaba ve köylerde bile her türlü hava koşulunda Kudüs Günü yürüyüşlerine katıldı. Dünya milletleri bizim yanımızda; ancak bazı hükümetler ve siyasetçiler, İran halkını bölmek için propagandalar yapıyor, sanki aramızda derin farklılıklar ve zayıflıklar varmış gibi göstermeye çalışıyorlar."

Ayetullah Hamenei, İran halkının bu yılki yürüyüşle bu tür oyunları boşa çıkaracağını vurgulayarak, "Kudüs Günü’nde atacağımız adımlar, bu yalanları ve propagandaları çürütecektir." dedi.

İran Ordusu da bir açıklama yaparak, dünyanın özgür insanlarını Kudüs Günü yürüyüşüne katılmaya çağırdı. Ordu, Cuma günü gerçekleştirilecek etkinliklerde Filistin halkının sesi olunması gerektiğini belirterek, işgale karşı durmanın, mazlum Filistinlileri desteklemenin ve kutsal Kudüs’ün özgürlüğü için mücadele etmenin tüm insanlığın görevi olduğunu ifade etti.

Açıklamada ayrıca, Filistin meselesine adil bir çözüm bulmanın ve mevcut durumu değiştirebilmenin tek yolunun, İsrail’in işgaline karşı direnişi sürdürmek ve küresel dayanışmayı artırmak olduğu vurgulandı.