YDH'nin haberine göre, işgalci İsrail, Suriye ve Lübnan’daki kuzey cephelerini eş zamanlı olarak yeniden şekillendirmek amacıyla çift yönlü bir strateji uyguluyor.

Israel Hayom gazetesinde yayımlanan analizde, bu stratejinin bir yandan askeri operasyonları, diğer yandan diplomatik girişimleri ve güç dengesi politikalarını içerdiği belirtiliyor.

Askeri analist Yoav Limor, İsrail’in Suriye’de pazartesi gecesi düzenlediği hava saldırılarıyla varlığını hissettirdiğini vurguluyor. Limor’a göre, kuzeydeki savaşın sona ermesinden bu yana böylesine büyük çaplı bir hava harekâtı gerçekleşmemişti.

Bu saldırıların özellikle hava savunma sistemlerini ve askeri tesisleri hedef aldığını belirten Limor, operasyonun Şam’ın güneyinde yeni rejim güçlerinin konuşlanmasını engellemeye yönelik olduğunu ifade ediyor.

Siyonist İsrail’in Suriye’deki öncelikli hedefleri arasında Golan sınırını güvence altına almak ve Dürzi nüfusunu kendi tarafına çekmek bulunuyor. Limor, rejim güçlerinin hafta sonu Alevilere yönelik katliam gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bunun Suriye’nin yüzeyde ılımlı görünen yapısının arkasında El-Colani liderliğindeki aynı radikal örgütün bulunduğunu gösterdiğini ileri sürüyor.

Analiste göre, İsrail yalnızca Suriye Golan’ında kontrol altına aldığı bölgelerdeki varlığını korumakla kalmayacak, aynı zamanda bu hakimiyetini derinleştirmeye devam edecek. İsrail ordusunun bölgeyi üç ayrı bölgeye ayırdığı aktarılıyor:

1. Sınırdan 5 kilometre içeriye kadar uzanan tampon bölge,
2. 15 kilometreye kadar genişleyen güvenlik hattı,
3. Şam-Süveyda otoyoluna kadar olan daha geniş etki alanı.

Öte yandan, İsrail’in Lübnan cephesinde ise askeri caydırıcılık ve diplomatik açılımları bir arada kullandığı belirtiliyor.

Limor, İsrail’in "sopa" stratejisini Hizbullah’a yönelik hava saldırılarıyla sürdürdüğünü ve örgütün hava biriminde görev yapan önemli bir ismin hedef alınarak öldürüldüğünü söylüyor. Bu saldırıların amacının Hizbullah’ı kritik bilgi ve yeteneklerden mahrum bırakmanın yanı sıra, İsrail’in bu tür operasyonlarını normalleştirme mesajı vermek olduğunu öne sürüyor.

Bununla birlikte, İsrail’in "havuç" stratejisi kapsamında savaş sırasında esir alınan beş Lübnanlının serbest bırakıldığı ifade ediliyor. Bu adımın, Nakura’da devam eden müzakerelerin bir parçası olduğu belirtiliyor.

Limor, bu hafta içinde birkaç önemli konuda ilerleme kaydedilmesinin beklendiğini aktarıyor. Gündemdeki başlıklar ise şu şekilde sıralanıyor:

• İsrail ordusunun Güney Lübnan’daki beş noktada varlığını sürdürmesi,
• İsrail ve Lübnan arasındaki sınır anlaşmazlıklarının çözülmesi,
• İsrail’in elinde bulunan diğer Lübnanlı tutukluların serbest bırakılması.

Yoav Limor analizinin sonunda, süren müzakerelerin umut verici olduğunu ve olası bir savaşın ertelenmesine katkı sağladığını belirtiyor. Ayrıca, bu süreçte İsrail’in Hizbullah’ın Güney Lübnan’daki askeri gücünü zayıflatmak için daha fazla zaman kazandığını ifade ediyor.