Hamas tarafından yayımlanan bildiride, "Kassam Tugayları ve diğer direniş grupları, hayatını kaybeden İsrailli esirlerin naaşlarını teslim ederken onların onurunu ve ailelerinin duygularını gözetmiştir. Ancak İsrail ordusu, bu esirler hayattayken bile onların yaşam hakkına saygı göstermedi." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, "Düşman esirlerine insanca davrandık ve hayatta kalmaları için elimizden geleni yaptık, ancak İsrail ordusu, onları gardiyanlarıyla birlikte öldürdü." denildi. Hamas, İsrail'in, esirlerin tutulduğu bölgeleri bilinçli şekilde bombalayarak onların ölümüne neden olduğunu ve esir takası anlaşmasının hayata geçirilmesini engelleyerek bu suçun tüm sorumluluğunu üstlendiğini belirtti.

Hamas açıklamasında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, kendi esirlerinin naaşları için gözyaşı dökmesinin kamuoyu önünde sorumluluktan kaçma çabası olduğunu savundu.

Hareket, Kassam Tugayları ve direnişin, İsrailli esirleri korumak için çaba sarf ettiğini ancak İsrail ordusunun geniş çaplı ve yoğun saldırılarının esirlerin sağ kurtarılmasını engellediğini ifade etti.

Hamas, Bibas ve Lifşits ailelerine hitaben yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Sevdiklerinizin sağ salim size kavuşmasını istedik, ancak İsrail ordusu ve hükümet yetkilileri onları öldürme kararı aldı. Aynı komutanlar, Gazze’ye yönelik saldırılarında 17.881 Filistinli çocuğun ölümüne neden oldu. Gerçek suçlunun kim olduğunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Sizler de halkına değer vermeyen bir liderliğin mağdurusunuz."

Son olarak, Hamas bir kez daha İsrailli esirlerin geri dönmesinin tek yolunun esir takası anlaşması olduğunu vurgulayarak, askeri operasyonların veya savaşın sürdürülmesinin sadece daha fazla kayba neden olacağını belirtti.