YDH'nin haberine göre, İran halkı, her yıl olduğu gibi bu yıl da İslam devrimi ideallerine bağlılığını göstermek için meydanlara indi. "Amerika'ya Ölüm" ve "İsrail'e Ölüm" sloganlarıyla yürüyüş yapan kalabalıklar, devrimin başlangıcındaki kararlılığı koruduklarını bir kez daha vurguladı. Başkent Tahran’ın Azadi ve İnkılab meydanlarında toplanan göstericiler, emperyalist müdahalelere, Batı destekli saldırganlığa ve Siyonist işgale karşı tepkilerini dile getirdi. Ülkenin dört bir yanındaki şehirlerde ve köylerde de halk yürüyüşlere katılarak pankartlar taşıdı, ulusal bayraklarla devrimin mirasına sahip çıktıklarını gösterdi.

Bu yılki kutlamalar, İran’ın "Direniş Ekseni" kapsamında Batı ve İsrail’e karşı elde ettiği zaferlerin gölgesinde daha da anlam kazandı. Filistin davasına verilen desteğin yanı sıra, küresel Siyonizmin çöküşüne yönelik beklentiler de etkinliklerde sıkça vurgulandı. Ülke genelindeki gösterileri 7 bin 200'den fazla gazeteci ve fotoğrafçı takip etti.

Uzmanlara göre, 11 Şubat 1979’da İran İslam Devrimi’nin zaferi, ülke tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Batı destekli baskıcı Pehlevi rejiminin devrilmesiyle halk egemenliğine dayalı bir yönetimin temelleri atıldı. Devrim, sadece İran için değil, dünya çapında ezilen halklar için de bir ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.

Kutlamalar sırasında üst düzey yetkililer, askeri ve dini liderler halka hitap etti. Konuşmalarda, İmam Humeyni’nin rehberliğinde kazanılan devrim mücadelesi anılırken, İran’ın Filistin, Yemen ve Lübnan başta olmak üzere mazlum halklara verdiği desteğin devam edeceği vurgulandı. Farklı şehirlerde öğrenciler, din adamları ve şehit aileleri, devrimin ideallerine bağlılıklarını ifade ederek, ülkenin kalkınması için yapılan fedakarlıklara saygılarını sundu.