AHMED ABDURRAHMAN YAZDI: KARANLIK GECEDE PARLAYAN DOLUNAY SENSİN EY ŞEHİTLERİN EFENDİSİ

 

Görüntülenme: 78 Tarih: 20 Ocak 2025 23:50
AHMED ABDURRAHMAN YAZDI: KARANLIK GECEDE PARLAYAN DOLUNAY SENSİN EY ŞEHİTLERİN EFENDİSİ

Gazze Şeridi’nde şu anda yaşadığımız şeyler bir sevinç anı mı, yoksa değil mi, bilmiyorum. Bu tarifsiz mutluluğun gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu da kestiremiyorum. Geçirdiğimiz acıların ve kayıpların büyüklüğü, bu duyguları tanımlamayı neredeyse imkânsız hale getiriyor. Büyük sevinç, büyük bir kederle; derin mutluluk ise boş bir coşkuyla iç içe. Daha iyi bir geleceğe dair umut, kısır bir gelecek korkusuyla birlikte geliyor.

Bunca felaketin ardından, bugün yaşananların gerçekliğini anlamak zor. Yaklaşık on beş aydır ilk kez endişesiz bir uyku uyuyabiliyoruz. Sokaklara korkmadan çıkabiliyor, yıkılmış mahallelerde çekinmeden dolaşabiliyoruz. Artık dostlarımızı, akrabalarımızı ve komşularımızı arayabiliyoruz, ama ne yazık ki hepsini değil. Çok sayıda kişiyi kaybettik ve bu kayıpların telafi edilip edilemeyeceğini bilmiyoruz. Çünkü sadık bir dost, ahlaklı bir komşu ya da eşsiz bir akrabayı bulmak kolay değil.

Saldırının sona ermesiyle, savaş sırasında yasak olan birçok şeyi yapabilir olduk. Pazarlarda dolaşabiliyor, gece karanlık bastırmadan önce evlerimize dönmek zorunda kalmıyoruz. Ancak bu savaşın kaybettirdiklerini geri getirmek mümkün değil.

Bu delice savaşa, Gazze’nin dar coğrafyasının çok ötesinde, beklenmedik yerlerde kayıplar eşlik etti. Bu savaş, bizim için kutsal olan, aşk derecesinde sevdiğimiz ruhları çaldı. Onlar, mevsimler ve koşullar ne olursa olsun kaybolmayan aylar gibiydi.

Bu adaletsiz savaş, Allah’a verdikleri sözde duran adamları bizden aldı. Onlar, tüm zorluklara ve gördükleri eziyete rağmen mazlumları savunmak için her şeylerini feda ettiler. Keşke bu adamlar bugün bizimle olsaydı, bu destanın sonunu görseydi.

Bu kahramanların arasında öne çıkan bir isim var: Seyyid Hasan Nasrallah, Allah ona rahmet etsin. O, yaralarımızın merhemi, yorgun bedenlerimizin doktoru, cehaletin hakim kılınmak istendiği bir dönemde öğretmenimizdi.

Bugün onu her zamankinden fazla özlüyoruz. O, karanlıkta kandilimiz, yıkımda sığınağımız ve fırtınalara karşı siperimizdi. Gazze’nin acılarla yoğrulmuş bu saatlerinde, Seyyid Şehitler Yolu’nun lideri aramızda olsaydı, onu selamlamak isterdik. Ama Allah’ın iradesiyle, o artık yanımızda değil.

Bugün bu zafer, onun zaferidir. O’nun evlatlarının, dostlarının ve askerlerinin zaferidir. Gazze’deki yiğitler, Yemen, Irak ve İran’daki kardeş cephelerle birlikte mücadele etti. Onlar sayesinde düşman, Gazze’yi yalnızlaştıramadı.

Bu büyük günde, onu anmak, mirasına sahip çıkmak ve onun yolunda yürümek boynumuzun borcudur. Çünkü şehitler ölü değildir; onların ruhları bizimle birlikte, bize umut ve azim vermeye devam ediyor.

Son olarak diyebiliriz ki gecemiz karanlık değil ve dolunayımız hâlâ bizimle. O’nun "Daha önce size zafer sözü verdim, yine söz veriyorum" dediği o sözleri kulağımızda çınlıyor. Onun izinde yürümek ve mirasını korumak bizim ahdimizdir. Allah, emrini gerçekleştirene dek bu yolda devam edeceğiz.

Ahmed Abdurrahman/El Meyadin

 

Yorumlar