Hamas'ın üst düzey liderlerinden Üsame Hamdan, el-Menar TV'ye verdiği son röportajda Hizbullah'ın Gazze'ye verdiği sarsılmaz desteği övdü ve bunu tarihi bir dayanışma eylemi olarak niteledi.

Yetkili, “savaş alanının Gazze olduğunu, ancak bunun sadece Gazze için bir savaş olmadığını, Filistin ve Kudüs'ü özgürleştirme savaşı olduğunu ve bunun büyük kurtuluş sürecinin başlangıcı olduğunu” vurguladı.

Hamdan, İsrail'in Gazze'deki direnişi ezme girişimlerinin başarısız olduğunu, bunun yerine onları müzakereye zorladığını vurguladı.

Filistin davasının desteklenmesinde Yemen, Irak ve Lübnan dahil olmak üzere çeşitli cephelerden gelen önemli katkıların altını çizdi.

Hamdan el-Menar TV'ye verdiği röportajda uluslararası toplumun, destek cephelerinde harekete geçmeye başlayan halkın içinde gizli bir gücün varlığının farkına vardığına işaret ederek bu cephelerin oynadığı rolleri övdü.

Üst düzey Hamas lideri şunları söyledi:

“Siyonist işgal savaş için büyük sloganlar attı ama kısa sürede tüm bu başlıklardan geri adım attı. İsrail direnişi yok etmek istedi ama onunla müzakere etmek zorunda kaldı ve esirlerini zorla kurtarmak istedi ama bunu müzakereler dışında başaramadı, direniş ise halkının iradesiyle sahada sabit kaldı. Yemen'deki kardeşlerimiz denizi düşmana kapattı, Irak'taki kardeşlerimiz mesafe engellerini aştı ve Lübnan'daki Hizbullah fedakarlıklara rağmen ilerledi ve desteklendi. Savaş bu kadar büyük olduğunda, direniş liderlerinin şehitlerin ve fedakârların saflarına öncülük etmesi doğaldır. Bu liderler onlarca yıldır direnişin bayrağını taşıdılar ve halkları ve kitleleri onlara güvendi. Netanyahu Gazze'deki direnişi sona erdirebileceğini ve bu ülkedeki her onurlu direnişçinin elinden bahaneyi alabileceğini düşündü. Ancak başarısız oldu ve direniş sahada kararlı bir şekilde kaldı ve hatta kendisi için kaydedilen başarılar elde etti.”

Hamdan konuşmasının sonunda Hizbullah'ın tutumunu överek şunları söyledi:

“Şehitlerin efendisi Seyyid Hasan Nasrullah önderliğindeki Hizbullah liderliğinin savaşın ilk gününden itibaren, daha iki taraf arasında koordinasyon toplantıları yapılmadan önce Filistin direnişini destekleme ve arkasında durma kararı tarihe altın harflerle yazılmalıdır. Bu karar ulusun birliğinin ve işgale karşı koyma kararlılığının bir yansımasıdır.”

YDH