Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın askeri sözcüsü Ebu Ubeyde Pazar günü yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın askeri sözcüsü Ebu Ubeyde Pazar günü yaptığı açıklamada “Filistin halkının 471 gün boyunca özgürlüğü için eşsiz fedakârlıklarda bulunduğunu ve tarihi Aksa Tufanı Savaşı'nın işgalin gerilemesine kararlı bir şekilde katkıda bulunduğunu” söyledi.

Ebu Ubeyde tüm Gazze halkını şöyle selamladı:

“Halkımızın tarihinde bir dönüm noktası olarak kaydedilecek tarihi bir destan yaratan sizlere selam olsun.” 

Ayrıca “Yemen'deki Ensarullah'a, hakikat kardeşlerine”, “Lübnan'daki Hizbullah'a, kan ve savaş kardeşleri ve silah arkadaşlarına ve onların arkasındaki özgür Lübnan halkına”, “bu tarihi savaşa sürekli ve kesintisiz destekleri ve katılımları için İran'daki kardeşlere” ve “Irak direnişinin özgür adamlarına ve Ürdün'den savaşa katılan direniş savaşçılarına” selamlarını iletti.

Gazze Şeridi'ni yeniden inşa etme sözü vererek şunları söyledi:

“Halkımız, işgalin yıktıklarını birlikte yeniden inşa edeceğiz.”

Ebu Ubeyde Aksa Tufanı Savaşı ile ilgili olarak şu sözleri söyledi:

‘’Aksa Tufanı İsrail işgal rejiminin tabutuna son çiviyi çaktı. Halkımızın yaptığı büyük fedakârlıklar ve dökülen kanlar boşa gitmeyecektir. Bu topraklarda dökülen her damla kanın amacı bu toprakları ve kutsal mekânları özgürleştirmektir.’’

Konuşmasının devamında Aksa Tufanı savaşıyla ilgili olarak, ‘’Bu çatışma Gazze'nin dış mahallelerinde başladı, ancak bölgenin dinamiklerini değiştirdi ve işgalci güce karşı mücadelede yeni parametreler oluşturdu’’ diyerek, yeni cephelerin açılması ve deniz ablukasının uygulanmasıyla sonuçlandığını, işgalci varlığı uluslararası güçlerden yardım almaya zorladığını ve böylece dünyaya bu işgalin bölge için önemli yansımaları olan derin bir yanlış olduğu mesajını verdiğini vurguladı.

“Kassam savaşçılarının Gazze Şeridi boyunca birleşik bir cephe olarak tüm direniş gruplarından yoldaşlarıyla işbirliği yaptığını, savaşın son anlarına kadar olağanüstü cesaret ve yiğitlikle düşmana belirleyici darbeler indirdiğini” ve direniş savaşçılarının çatışmanın başlangıcından bu yana ‘askeri beklentilere meydan okuyan koşullar altında’ çatışmaya girdiğini vurguladı.

“Direnişimiz, tarihi şekillendirme ve işgalcilerin üstesinden gelme konusunda tüm dünya için ikna edici bir örnek oluşturdu” diyen Sözcü sözlerini şöyle sürdürdü:

“Direnişimizin tarih yazma ve işgalcileri yenilgiye uğratma konusunda tüm dünya için bir argüman oluşturmuştur. Düşmanımız bizlerin inancı ve birkaç sınırlı silahıyla karşı karşıya kalırken, kendisine tüm mühimmatı sağlayan en güçlü askeri ülkelerden de yardım istiyordu.’’

Ayrıca bu savaşın büyüklüğünün, şehit Heniye'den Salih el-Aruri ve Yahya Sinvar'a kadar Aksa Tufanı liderlerinin şehadet kafilesinin ilerleyişinde açıkça görüldüğünü vurguladı.

Anlaşmayla ilgili olarak Ebu Ubeyde, Filistin halkına yönelik saldırganlığı ve imha savaşını durdurmak için bir anlaşmaya varmanın aylardır Direniş'in hedefi olduğuna dikkat çekerek, “Direniş bu savaş boyunca halkın kanını dökmemek için savaşı bir an önce durdurma konusunda istekliydi” dedi.

Bu bağlamda, direnişin ateşkes anlaşmasına bağlılığını ve halkın kanını dökmemek için anlaşmanın şartlarını ve tüm aşamalarını başarıya ulaştırmaya istekli olduğunu duyururken, Hamas'ın ateşkese bağlılığının İsrail'in ateşkes ve takas anlaşmasına bağlılığına bağlı olduğunu vurguladı.

Kassam sözcüsü, “direniş ve kararlılıkta Gazze'nin ruh kardeşi” olarak tanımladığı Batı Şeria'daki Cenin'e saygılarını sundu ve Batı Şeria halkının sorumluluğunun bugün daha da arttığını vurguladı.

Ayrıca adaletsizlik ve zorbalıkla yüzleşmeye katılanlara selamlarını ve büyük teşekkürlerini iletti ve dünyanın dört bir yanında milyonların katıldığı gösteriler düzenleyerek direniş ve kararlılık modelini desteklediklerini ilan eden dünyanın tüm özgür insanlarına saygılarını sundu.

Aksa Tufanı’ndan sonra dünya halklarının, ''bu cani düşmanın varlığıyla işlenmiş en büyük günah olduğu ve bu bölgedeki felaketin temeli olduğu kanaatine vardığını'' vurgulayan Ebu Ubeyde “bu varlığı bölgeye entegre etmeye yönelik tüm girişimlerin, farkındalık, köklü direniş ve özgür halkların direniş tufanıyla karşılanacağına” işaret etti.

YDH