İsrail Hava Kuvvetleri'nden üst düzey bir subay, ABD'nin desteği olmadan İsrail'in Gazze'deki saldırılarını sürdürme kapasitesinin ciddi ölçüde sınırlanacağını ve saldırıların sadece birkaç ay sürebileceğini açıkladı.
Haaretz gazetesine konuşan subay, rejimin yabancı tedarikçilere bağımlılığı azaltmak için patlayıcı, füze ve diğer mühimmatların yerli üretiminin artırılmasına yöneldiğini anımsattı.
Bu değişikliğin hayata geçirilmesi yıllar alabilir ve on milyarlarca şekellik ek bir bütçe gerektirebilir.
Savaşta kullanılan mevcut askeri teçhizatın büyük bir kısmı Amerikan askeri yardımı yoluyla ABD şirketlerinden satın alınıyor.
Bu önerilerin onaylanması halinde İsrail savunma sanayiinin üretim kapasitesini kayda değer ölçüde artırması gerekecek ve bu da daha fazla mühendis ve teknik personelin istihdam edilmesini beraberinde getirecek.
Bu durum, Rafael Advanced Defense Systems, Israel Aerospace Industries, Israel Military Industries ve Elbit Systems gibi büyük yüklenicilerin yanı sıra çok sayıda küçük tedarikçinin de işine gelecek.
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Kongre'nin de onayıyla, Washington'un yıllık 3,8 milyar dolarlık askeri yardımına ek olarak Siyonist rejime halihazırda 14 milyar dolarlık acil askeri yardım sağlamış durumda.
İsrail'in Demir Kubbe, Davud2un Sapanı ve Arrow (Ok) gibi hava savunma sistemleri için 500 milyon dolar daha ayrıldı. Ancak özel mühimmatların tesliminde yaşanan gecikmeler İsrail'in dış yardıma olan bağımlılığını en aza indirme çabalarına yol açtı.
Hava Kuvvetleri 7 Ekim'i soruşturuyor
İsrail Hava Kuvvetleri'nin iki kapsamlı soruşturma yürüttüğünü belirten yetkili, ilkinin 7 Ekim'de Aksa Tufanı Operasyonu sırasında yaşanan olaylara odaklandığını, ikincisinin ise 8 Ekim'den bu yana Hava Kuvvetlerinin durumunu incelediğini kaydetti.
Yetkili, bulguların Hava Kuvvetleri'nin savaş doktrininde sınır güvenliği, kuvvet yapısı, operasyonel hazırlık ve Hava Kuvvetleri'nin kilit varlık ve üslerinin korunması da dahil olmak üzere temel bir değişikliğe yol açmasını bekliyor.
İsrailli subay, Aksa Tufanı Operasyonu sırasında Filistinli direnişçilerin Gazze yakınlarındaki askeri üslere ulaşmayı başardığını kabul etti. Ayrıca Hizbullah, Meron Dağı'ndaki bir İsrail hava kuvvetleri üssüne ve kuzey cephesindeki Golani Kavşağı yakınlarındaki Sky Dew hava gözetleme sistemine zarar verdi.
Ayrıca soruşturmaların 'çetin olduğunu ve 7 Ekim'deki başarısızlıkları gizleme ya da örtbas etme arzusu olmadığını' belirtti.
Lübnan, Gazze, Suriye'deki saldırılar ve Yemen'deki Hudeyde limanına yapılan saldırı da objektif bir değerlendirmeye tabi tutulacak. İsrailli subay, Aksa Tufanı sırasında yaşananlar için 'mazeret üretmek istemediğini' de sözlerine ekledi.
İsrailli askeri yetkili, Güney Komutanlığı'na bağlı Hava Kuvvetleri'nin, İsrail ordusunun bir bütün olarak karşı karşıya kaldığı 'büyük başarısızlıktan' tek başına sorumlu olmadığını vurguladı.
Sürpriz, referans senaryoya kıyasla 'ciddi ve kapsamlıydı'; askeri istihbarat ve iç güvenlik teşkilatı Şin Bet, birkaç bölgeyle sınırlı olsa bile olası bir operasyon konusunda yeterli uyarıda bulunmadıkları için kabahatliydi.
Yetkili, 'iki ya da üç noktada onlarca' silahlı kişiyi içeren bir operasyonu öngören bir plan olduğunu ve senaryonun kod adının 'Filistin'in Şövalyesi' olduğunu açıkladı.
7 Ekim ifşaatları
Yetkili, Filistin direniş güçlerinin 7 Ekim'de bir paraşütçü birliğini taşıyan iki İsrail helikopterini hedef aldığını açıkladı. Helikopterler karadan açılan ateş ve bir tanksavar füzesiyle vuruldu.
Birlik ağır hasar gören helikopteri hızla tahliye etmeyi başarmış, helikopter daha sonra yanmış ve pilotlardan biri bacağından yaralanmıştı. O pilot şu anda bir hava üssünün komutanı.
İsrailli subaya göre o gün İsrail Hava Kuvvetleri Gazze'ye 50 bin bomba, füze ve mermi attı ve saldırının üçte ikisi bir tonluk bombalardan oluşuyordu.
İran'ın misillemesi
İsrailli asleri yetkili ayrıca Tahran'ın 13 Nisan'daki Gerçek Vaat Operasyonu sırasında işgal altındaki Filistin'in güneyindeki Nevatim Hava Üssü'ne ciddi hasar vermeyi hedeflediğini açıkladı.
Üs, operasyon kapsamında İsrail'in F-35 savaş uçağı filosuna ev sahipliği yapıyor.
İran ayrıca işgal altındaki Filistin'in kuzeyinde yer alan Hermon Dağı'na da birkaç karadan karaya füze fırlattı.
İsrailli yetkili karadan karaya füzelerden dördünün Nevatim'deki bir bina da dahil olmak üzere hedeflerini başarıyla vurduğunu açıkladı.
Yetkili, Amerikan, İngiliz ve Fransız uçaklarının İran saldırısının önlenmesinde oynadığı kritik rolü vurguladı.
Ayrıca yetkili, Ürdün ve Suudi Arabistan'ın, İsrail ve üç Batılı ülke ile işbirliği içinde koordineli radar ve uyarı sistemleri aracılığıyla hayati yardım sağladığını belirtti.
İsrailli subay, rejimin savunulmasında 'en önemli unsur' olarak Arap ve uluslararası işbirliğinin altını çizdi.
Bunun yanı sıra subay, operasyonun, işgal altındaki Filistin topraklarına ulaşması yaklaşık yedi saat süren onlarca insansız hava aracının fırlatılmasıyla başladığını belirtti.
Daha sonra bunlara saatte 500 kilometre hızla giden seyir füzeleri ve bazıları 500 ila 100 kilogram arasında değişen savaş başlıklarıyla donatılmış Şehab füzeleri olmak üzere karadan karaya yüzlerce füze katılmıştı.
YDH