KEMAL KEMAHLI YAZDI: İRAN HALKI 3. RUHANİ HÜKÜMETİNİ Mİ YOKSA 2. REİSİ HÜKÜMETİNİ Mİ SEÇECEK?

Devam eden Aksa Tufanı Savaşını, Batı Asya'daki ve dünyadaki son siyasi, askeri ve ekonomik gelişmeleri ve Ayetullah Reisi'nin 33 aylık başarılı icraatlarını göz önüne aldığımızda hem İran halkı hem de Direniş Cephesi açısından Doktor Said Celilî'nin seçilmesinin daha hayırlı olacağını düşünüyorum. Rabbimizden niyazımız komşu ve Müslüman İran halkına en hayırlı seçimi yapması için yardım etmesidir.  

Görüntülenme: 128 Tarih: 30 Haziran 2024 07:15
KEMAL KEMAHLI YAZDI: İRAN HALKI 3. RUHANİ HÜKÜMETİNİ Mİ YOKSA 2. REİSİ HÜKÜMETİNİ Mİ SEÇECEK?

Bismillah.
İran İslam Cumhuriyeti'nde, Ayetullah Reisi'nin hiç beklenmedik şehadetinin ardından cumhurbaşkanlığı seçimleri dün yapıldı. Seçimde ılımlıların (reformcuların)  adayı Pezeşkiyan 10 milyon 415 bin, muhafazakarların adaylarından Dr. Said Celili 9 milyon 473 bin, yine muhafazakar adaylardan Galibaf 3 milyon 383 bin ve yine ılımlı adaylardan Pur Muhammedi 206.000 bin oy aldı. Bu oy dağılımına göre seçimler ikinci tura kaldı. 2. turda Mesud Pezeşkiyan ve Said Celili yarışacaklar. 
Bu seçimlerde 61 milyon 500 bin kişi oy kullanmaya hak kazanmıştı. Fakat sadece 24 milyon 535 bin kişi sandığa gitti. Seçimlere katılım %40'tı. 1 milyon 56 bin oy geçersiz sayıldı. 
2021'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 59 milyon seçmen seçimlere katılmaya hak kazanmıştı. Seçimlerde 29 milyon oy kullanılmıştı. Seçimlere katılım oranı %49'du ve İlk turda oyların %63'ünü alan Ayetullah Reisi cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. Şehid Reisi, 18 milyon oy almıştı. 
2017'deki seçimlerde ise Ruhani, oyların %57'sini almış ve ikinci defa cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. O seçimde Reisi, %39 oy almıştı, bu da 16 milyon oya tekabül ediyordu. 
Geçtiğimiz aylarda yapılan meclis seçimlerinde ise katılım %41'di.
İstatistiki verilere baktığımızda bu sene 2,5 milyon genç seçmenin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanma hakkı vardı. Fakat istatistikler bu yeni seçmen kitlesinin sandığa gitmediğini göstermektedir. Ayrıca sadece yeni seçmenlerin değil eski seçmenlerin de %8'i bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sandığa gitmemiştir. İslam Cumhuriyeti'nin katılımın düşmesi sorununa bir çözüm bulması artık kaçınılmazdır. 
İran'da seçimlere katılım oranının düşük olmasının en büyük sebeplerinden biri, halkın bir kısmının, ekonomik sorunların çözümünden ümidini kesmiş olmasıdır. Tabii başka sebepler de vardır. Fakat belki bunu başka bir yazıda kaleme alabiliriz. 
Pezeşkiya'nın yani reformistlerin adayının oylarının artmasının sebebi ise, halkın bir bölümünün ABD ile müzakerelere devam edilmesinin ekonomik sorunların çözümüne katkı sunacağına inanmasıdır. 
Eldeki verilere bakıldığında sıradan ve siyasi meselelere fazla önem vermeyen seçmen, Pezeşkiyan'a oy vermiştir. Pezeşkiya'nın seçim çalışmaları döneminde kullandığı dil çok sade idi. Bu sade dil, kendisinin seçmen ile diyalog kurmasını kolaylaştırdı. Diğer adaylarda bu özellik yoktu.
Mesela Doktor Said Celilî çok teknik konulara girdi ve bir profesör dili ile, resmi dil ile konuştu. Halbuki Dr Celilî sıradan bir halk gibi yaşamaktadır yani halkın içinden biridir. Celilî'nin seçim kampanyasını yürüten ekip bu zafiyeti kapatmakta başarısız oldu. 
Galibaf ise inkılapçı biri olmasına rağmen aristokrat eğilimleri, halkçı muhafazakar seçmenin Said Celilî'ye yönelmesine sebep oldu. Muhafazakar seçmen, tıpkı Ayetullah Reisi gibi Said Celilî'yi daha samimi ve halkçı buldu. 
Tabii bu arada şunu da belirteyim, İran'da seçime giren cenahları tarif etmede kullanılan kavramlar tartışmaya açıktır. Reformist ne demektir, gelenekçi ne demektir, muhafazakar ne demektir, ılımlı ne demektir, sağcı ne demektir, solcu ne demektir, inkılapçı cephe ne demektir, batı yanlısı cephe ne demektir, rehberiyetçi ne demektir?  Bunların hepsi bir anlamda spekülatif kavramlardır. 
Şurayı Nigehban'ın seçimlere katılmasına izin verdiği her aday İran İslam Cumhuriyeti ve halkı açısından ve tabii ki rehberiyet makamı açısından meşrudur. İmam Hamenei'nin son açıklamalarında da buyurduğu gibi, sadece burada bu adayların 'hangisi daha salihtir, daha iyidir, ülkeye daha faydalı işler yapar?' noktasında seçmenin vereceği teşhis (oy) önemlidir. Zaten İran'da da nizamın adının İslam Cumhuriyeti olarak konulmasının temel felsefesi budur. Yani İran'daki İslami nizam, halkın demokratik tercihine saygı göstermektedir. Buna da İslamî Demokrasi adı verilmektedir. 
İran'da son dönemlerdeki seçim istatistiklerine baktığımızda normal şartlarda Doktor Celilî'nin 2. turda seçimleri en az 2 milyon farkla kazanması gerekir. 
Tabii bu bir seçimdir, sandık sürprizlere de gebedir. 
Eğer bu seçimde muhafazakar kanat tek aday üzerinde özellikle de Said Celilî üzerinde ittifak etseydi, seçimleri büyük ihtimalle ilk turda Celilî kazanmış olacaktı.
Galibaf, bu seçim sonuçları üzerine bugün yaptığı açıklamada, Celilî'ye desteğini ilan etti. 
Galibaf'ın açıklamasında 'İnkılap Cephesi' tabirini kullanması dikkat çekti. Galibaf, Celilî için, 'İnkılap cephesi'nin adayıdır ve kazanması için elimizden geleni yapalım' dedi.
Seçimden çekilen diğer muhafazakar adaylar Kadızade ve Zakanî de doktor Celilî'ye desteklerini açıkladılar. 
Mesud Pezeşkiyan, Doktor Ruhani çizgisindedir, Doktor Celilî de Ayetullah Reisi çizgisindedir tabii aralarında küçük nüanslar olsa da...
Bu yüzden 2. turda İran halkının, '3. Ruhani hükümetini mi yoksa 2. Reisi hükümetini mi?' seçeceğini hep birlikte göreceğiz. 
Devam eden Aksa Tufanı Savaşını, Batı Asya'daki ve dünyadaki son siyasi, askeri ve ekonomik gelişmeleri ve Ayetullah Reisi'nin 33 aylık başarılı icraatlarını göz önüne aldığımızda hem İran halkı hem de Direniş Cephesi açısından Doktor Said Celilî'nin seçilmesinin daha hayırlı olacağını düşünüyorum. Rabbimizden niyazımız komşu ve Müslüman İran halkına en hayırlı seçimi yapması için yardım etmesidir. 
Kemal Kemahlı 
29.06.2024

Yorumlar