Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Savunma Bakanı Muhammed Nasır el-Atafi, Amerikan-Siyonist düşmanıyla yüzleşme süreçlerine ilişkin konuşmasında şunu vurguladı: Yemen güçleri olası tüm seçenek ve hipotezlere karşı tamamen hazırlıklı ve hazır.

Yemen silahlarının menzili düşmanın ön gördüğünün çok ötesinde

El-Atafi: ‘Stratejik caydırıcı silahlarımız ve menzilleri düşmanın öngördüğünün çok ötesinde olup, düşmanla mücadelede kırmızı çizgi tanımıyoruz ve her türlü olasılığa hazırız. Uzun bir savaş için güçlü bir ruhumuz var ve savaş, operasyon ve ölüm, Yemenlilerin tam deneyime sahip olduğu ve her zaman hazır olduğu bir alan. Nihayetinde bizi hakikate ve adalete götürecek yol budur’ ifadelerini kullandı.

El-Atafi şunları söyledi: Biz asla savaş çığırtkanı değiliz ve Kızıldeniz ve Bab'ul Mendeb'de deniz taşımacılığının öneminin bilincindeyiz. Dolayısıyla bu alanlarda dünyadaki tüm gemilerin güvende olduğunu, uluslararası taşımacılığın güvenliğine saygı duyduğumuzu ve tüm gemilerin emniyet içinde olacağını vurguluyoruz; elbette Yemen silahlı kuvvetlerinin belirlediği gemiler hariç. (İsrail gemileri ve işgal altındaki Filistin'e giden ve Siyonistlere mal taşıyan tüm gemiler)

Filistin meselesi günün meselesi haline geldi

Bu Yemenli yetkili şöyle devam etti: Yemen yıllardır doğal haklarından ve jeopolitik konumundan mahrum bırakıldı. Ancak ülkemiz son dönemde Bab'ul Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz'deki jeopolitik konumu konusunda resmen pozisyonlarını belirlemeye ve hakkını korumaya başlamıştır.

Yemen'in egemenliğine saygı duymaları ve Yemen'in denizleri ve limanları üzerindeki bağımsızlık ve egemenlik hakkını tanımaları gerektiğini tüm dünya bilsin. Yemen halkı, 9 yıldır devam eden düşman saldırganlığı, ağır ve haksız kuşatma sırasında karşılaştığı tüm zorluklara rağmen her zaman gerçeğin savunuculuğunun ön saflarında yer aldı.

Yemen halkı, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ndeki mazlum Filistin halkını barbar ve cani Siyonist rejime karşı destekleme yönündeki tutumuna bağlıdır ve bağlı kalacaktır. Sadece yolsuzluk yapabilen, savunmasız kadınları, çocukları ve yaşlıları katletebilen bir rejim.

Sana'a, işgalci rejime karşı mevcut direniş savaşı ve bu rejimin Gazze'deki halka yönelik vahşi saldırganlığıyla ilgili olayları dikkatle izliyor. Siyonistler, Filistin meselesinin küresel ve bölgesel bir mesele haline gelmesini istemiyorlardı ve bu meselenin bir coğrafi alan içerisinde kalmasını istiyorlardı. Ancak Sana'a, Filistin meselesinin küresel bir mesele olduğunu vurgulamak için daha ilk andan itibaren Siyonist düşmanla savaşa girdi.

Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Savunma Bakanı ayrıca şunları söyledi: Böylece Filistin meselesi dünyanın öncelikleri arasında ilk sıralara yerleşmiş, mazlum Filistin halkının nasıl baskı ve katliamlara maruz bırakıldığı tüm dünya tarafından görülmüştür. Dolayısıyla düşman tarafından aldatmanın ve gerçeği gizlemenin hiçbir faydası yoktur ve bugün Filistin meselesi dünyanın gündemi haline gelmiş durumda. Bu toprakların tamamında başkenti Kudüs-ü Şerif olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması zaruridir.

tesnim