PROF DR ŞİNASİ GÜNDÜZ: İSRAİL DEMEK NATO DEMEKTİR

Amerika’dan İngiltere’ye kadar birçok devletin, “Hamas’ın yenilmesi bizim için hayati bir öneme sahip” diye açıklamalar yaptığını belirten İstanbul Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şinasi Gündüz, “İsrail sadece İsrail anlamına gelmiyor. 

Görüntülenme: 798 Tarih: 02 Kasım 2023 11:57
PROF DR ŞİNASİ GÜNDÜZ: İSRAİL DEMEK NATO DEMEKTİR

Biz İsrail’i sadece 8-10 milyon Yahudi’nin yönetiminde olan bir devlet olarak ele alamayız. İsrail demek Amerika demek, İngiltere demek, Avrupa Birliği demek hatta İsrail demek NATO demek anlamına geliyor” dedi.

“Siyonizm” konulu röportaj yazı dizimizin ikinci bölümünde İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şinasi Gündüz ile günümüzde yaşanan olaylar ekseninde emperyalist Batı ve İsrail arasındaki iş birliğini değerlendirdik.

“İSRAİL DEMEK NATO DEMEK ANLAMINA GELİYOR”

Hocam söylediklerinizden İsrail’in Ortadoğu’da tek başına olmadığını anlıyoruz.

Amerika’dan İngiltere’ye kadar birçok devlet, ‘Hamas’ın yenilmesi bizim için hayati bir öneme sahip’ diye açıklamalar yapıyorlar. Neden bu kadar önemli? Çünkü tüm çıkarlar İsrail üzerine kurgulanmış.  Bundan dolayı İsrail sadece İsrail anlamına gelmiyor. Biz İsrail’i sadece 8-10 milyon Yahudi’nin yönetiminde olan bir devlet olarak ele alamayız. Sıkça duyduğumuz bir şey var; “İsrail’in çevresinde o kadar Müslüman ülke var. Bu ülkeler hep birlikte saldırsa ortada İsrail kalmaz.” Maalesef bu o kadar da basit değil. İsrail demek Amerika demek, İngiltere demek, Avrupa Birliği demek hatta İsrail demek NATO demek anlamına geliyor. Neticede bütün emperyalist Batı güçlerinin, tüm silahlarını oraya yığmaları bunu açıkça ortaya koyuyor. Batı şu mesajı vermeye çalışıyor, “Burada sadece İsrail yok, biz varız.”

Öyleyse 1948’den bugüne kadar emperyalist Batılı güçlerin İsrail’i inşa ettiğini söyleyebiliriz. Peki, hocam Hristiyan Siyonizm’inin günümüzde yaşanan olaylarda tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

75 yıllık süreçte her zaman Batı dünyası açıkça İsrail’i destekledi. Bunun arkasında bahsettiğimiz gibi önemli siyasal, ekonomik ve askeri çıkarlar var. Emperyalist güçlerin tüm bu çıkarları dini birtakım politikalarla destekleniyor ve birbirini meşrulaştırıyor. Mesela Amerika’daki bir cumhuriyetçi senatör şöyle söylüyor; “Bu bir din savaşı. İsrail bir din savaşı yürütüyor. Biz bu din savaşında İsrail’in yanındayız.” Bakın bu sözleri söyleyen kişi bir Hristiyan. Aynı şekilde İngiltere eski Başbakanı Liz Truss da, “Ben büyük bir Siyonist’im” demiştir.

 

“EVANJELİZM DİYE BİR YAPI VAR”

Hristiyan Siyonizm’inin Amerika’daki oluşumundan da biraz bahsedebilir misiniz?

Amerika’daki İsrail’e her türlü desteği veren Hristiyan Siyonistler var demiştik. Amerika’da kabaca 200 kilise teşkilatının bir araya gelmesiyle oluşturulan Evanjelizm diye bir yapı var. Bunlar oldukça güçlü. Öyle ki Amerika’da yapılan son seçimlerde adayların aldığı oylarda bile Evanjeliklerin oyu üzerinden bu gücü ortaya koyabiliriz. Mesela Trump’a verilen oyların yüzde 40’nın Evanjelik oy olduğu söyleniyor. Bu çok büyük bir orandır. Birçok Amerikalı devlet yöneticisi Hristiyan Siyonist, Evanjelist. Nitekim Joe Biden da, Siyonist olduğunu açıkça söyledi. Bugün Filistin’de gerçekleştirilen soykırım ve etnik temizlik politikasında Amerikalıların çok büyük payı var.

Hocam Hristiyan dünyası sadece Protestan düşünceden oluşmuyor. Katolik ve Ortodoks kiliselerinin günümüzde yaşanan Hamas-İsrail çatışmalarındaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Filistin bölgesinde yaşayan Hristiyanların hemen hepsi İsrail’in Gazze saldırılarını soykırım olarak değerlendiriyor. Ancak Avrupa’ya baktığımız zaman durum biraz farklı. Orada yaşayan Katolikler ve Siyonist olmayan Hristiyanlar ciddi bir baskı altındalar. Hem medyatik bir baskı var hem de siyasi bir baskı var. Avrupa’da İsrail’in yaptığı şeye soykırım demek suç haline geldi. “Kahrolsun İsrail, yaşasın Filistin” demek birçok ülkede hapis cezası anlamına geliyor. Bu manipülatik ve siyasi baskı ortamında Katolik Kilise şu an her iki tarafı idare edecek açıklamalarla gündemi geçiştiriyor. Doğu Hristiyanlarına baktığımızda Fener Rum Patrikhanesi’nin duruşunun da Papa’dan çok farklı olmadığını görüyoruz. Rus Ortodoks Kilisesi de Putin’in duruşuna yakın bir duruş sergiliyor. Biraz daha Filistin yanlısı söylemler var.

 

“SİYONİZM’E DESTEK VERDİĞİ ORTADA”

Hocam son olarak sizin “Agalli Siyonistler” dediğiniz bir kesim de var. Onlardan da bahsedebilir misiniz?

Maalesef Hakk’ın tarafında gözüken bazı Siyonistler de var. Körfez ülkelerinden, Mağrip ülkelerine kadar birçok yerde bu Agalli Siyonistlere rastlamak mümkün. Bunların bir şekilde Siyonizm’in etkisiyle zihinleri yıkanmış, bütün politik geleceklerini buna bağlamış yönetimler iktidarda. Gazze’de yaşanan olaylardan sonra Mısır’da yazılan bir duvar yazısı gündem oldu; “Kusura bakma Gazze, biz de işgal altındayız.” Bunu yazan insanın yaşadığı psikolojiyi düşünün. Şu an neden İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan dişe dokunur bir karar çıkmıyor? Neden Müslüman ülkelerden basit kınamalar dışında ciddi bir duruş ortaya çıkmıyor? Bunun nedeni agalli Siyonistler. Bunlar ciddi manada Amerika ve İngiltere etkisindeler. Kendi koltuklarını korumak ve sağlama almak endişesi taşıyorlar. Bu yönetimlerin de açık ya da gizli olarak Siyonizm’e destek verdiği ortada.

MİLLİ GAZETE/ONUR ŞEHMUS ŞAHİN

Yorumlar