Siyonist rejimin Filistinlilere, özellikle de Gazze Şeridi halkına karşı işlediği cinayetlerin başlamasının üzerinden iki hafta geçti. Bu rejimin Gazze'ye yönelik defalarca ve ağır saldırıları nedeniyle bugüne kadar 3.800'den fazla kişi şehit oldu, yaklaşık 12.000 kişi de yaralandı.

Gazze Şeridi'nde El-Memedani hastanesine düzenlenen savaş suçu örneği olan saldırıda en az 500 kişi şehit oldu. son olarak da   Gazze'nin farklı bölgelerindeki mazlum Filistinlilerin evlerinin yanı sıra Siyonist rejimin savaş uçakları Gazze Şeridi'nin güneyinde Filistinlilerin barındığı Han Yunus bölgesinde BM Filistinli Mültecilere Yardım  Ajansı'na (UNRWA) ait bir okulu bombaladı.Bu rapora göre Siyonist rejim savaş uçakları tarafından bu okulun bombalanmasının ardından çok sayıda kişi şehit olmuş ve yaralanmıştır.

Haberde şu ifadeler yer alıyor:

“İşgalci rejimin savaş uçakları,ayrıca Ahmed Abdülaziz okulunun yakınındaki bir evi hedef alarak burada çok sayıda Filistinli sivil şehit edip yaraladı.

Ayrıca İsrail rejim savaş uçakları Han Yunus'un güneyinde bir Filistinlinin evini hedef alarak 7'si çocuk en az 9 kişiyi şehit etti.

Bu cinayetlerin bugüne kadar çeşitli sonuçları oldu ama en önemli sonuçlarından biri İslam milletleri ve hükümetleri arasında Filistin'e destek konusunda ve Kudüs'ü işgal eden rejimin suçlarını kınama konusunda bir uzlaşının oluşmasıdır.

Farklı İslam ülkelerindeki insanlar, Filistin bayrağını taşıyarak başta Gazze halkı olmak üzere bu ülke halkına desteklerini ilan ettiler. Ürdün, Irak ve Lübnan'ın da aralarında bulunduğu bazı İslam ülkelerinde insanlar, Siyonist elçiliğine saldırarak ya da Amerikan elçiliği önünde toplanarak bu cinayeti  kınayarak öfkelerini göstermiş ve Amerika'yı Siyonist rejimin ortağı olarak tanıtmışlardı.

Hükümet düzeyinde, dünya sisteminin resmi oyuncuları olarak çoğu İslam ülkesinin yetkilileri, Siyonist rejimin işlediği cinayete tepki gösterdi ve İslam İşbirliği Teşkilatı, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde olağanüstü bir toplantı düzenledi. Bu toplantının sonuç bildirisinde aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok önemli konu vurgulanmıştır:

"Siyonist rejimin Gazze Şeridi ve Batı Şeria sakinlerine karşı işlediği savaş cinayetlerinin derhal durdurulması, Filistin meselesinin tüm İslam milleti için merkezi önemde olması ve Gazze'ye insani yardım gönderilmesi ihtiyacı."

Bu bağlamda  İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'a göre, Cidde toplantısında hazır bulunan yetkililer, Amerikalılar ve Siyonistlerin Gazze hastanesinin İslami Cihat veya Hamas saldırıları tarafından hedef alındığı yönündeki anlatımını reddederek bunu gülünç bir iddia olarak değerlendirdi.  Bu tepkiler, Filistin meselesinin İslam milletleri ve devletleri için sadece ikincil ve marjinal bir mesele olmadığını, aynı zamanda bu ülkeler için hala önemli ve temel meselelerden biri olarak görüldüğünü göstermektedir.

Aksa Tufanı Operasyonu  başlamadan ve Siyonist rejimin cinayetleri gündeme gelmeden önce, Arap ülkeleri ile Siyonist rejim arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin yeniden başlatılması ve güçlendirilmesi için bir süreç başlatılmıştı ancak bu süreç durmakla kalmadı, aynı zamanda da devam etti. Filistin'in desteklenmesi yine bu ülkeler için merkezi bir konu haline geldi.

Suudi Arabistan ve Mısır'ın yanı sıra Ürdün'ün de Kuzey Gazze halkının zorunlu göç planını kabul etmemesi Filistin'e verilen desteği gösteren örneklerden biridir.

Son nokta şu ki; Siyonist rejimin Gazze'ye karşı işlediği cinayetlerin devam etmesi, her türlü resmi ve gizli iletişimin kesilmesi ve bu cani rejimin onaylanması da dahil olmak üzere, Filistin'i destekleyen başka bir İslami konsensüs biçiminin göstergesi olabilir.

parstoday