Ben-Gvir liderliğindeki düzinelerce yerleşimci, sözde "Tapınağın Yıkılışı"nın anılması bahanesi ile Bab al-Magarabe'den Mescid-i Aksa'ya saldırdı ve avlularında ırkçı bir Talmud töreni gerçekleştirdi. Bazı Knesset üyeleri ve İsrailli kabine yetkilileri de bu saldırıya katıldı.

Itmar Ben-Gvir, Netanyahu kabinesinin ırkçı ve aşırılık yanlısı bakanlarından biridir.  İşgal altındaki topraklarda sahip olduğu aşırı düşüncelerin yanı sıra, Filistinlilere karşı aşırı ve ırkçı bir görüşe sahip olan Ben-Gvir, Filistinlilerin ve Arapların işgal altındaki Filistin'den sürülmesi çağrısında bulunuyor. Daha önce iki kez Mescid-i Aksa'ya saldırmıştı ve bu, Ben-Gvir'in İsrail İç Güvenlik Bakanı olarak göreve gelmesinden bu yana Mescid-i Aksa'ya üçüncü saldırısı oluyor.

Ben-Gvir'in bu suçu, işgal altındaki topraklarda Netanyahu kabinesine yönelik baskının arttığı, yargı reformu planının bazı bölümlerinin onaylanmasının ardından siyasi ve toplumsal ihtilafların yoğunlaştığı ve tersine göç talebinin de arttığı bir ortamda işlendi. Geçtiğimiz günlerde Siyonist TV Kanalı 13 için yapılan özel bir ankette, Siyonistlerin yarısının bir iç savaşın çıkmasından duyduğu endişeyi dile getirdiği ve İsrail'in yargı reformları lehindeki ve aleyhindeki bloklar arasındaki çatışmanın sürmesinin iç savaşa yol açacağını söylediler.

Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya yönelik eylemi, esas amacı Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirmek ve din çatışması yaratmak olan planlı ve maksatlı bir eylemdir. Filistin Özerk Teşkilatı Kudüs İşleri Bakanı Fadi el-Hadami şunları söyledi: Aşırı sağcı gruplar, Mescid-i Aksa'nın tarihi ve hukuki statüsünü ihlal ederek , dini törenler yaparak Mescid-i Aksa'ya saygısızlık çağrısında bulunarak, bir din çatışması yaratmanın peşindedir.

Önemli olan nokta, Ben-Gvir gibilerinin Mescid-i Aksa'ya art arda saldırılarına neden olanın, Birleşmiş Milletler ve Batılı güçlerin bu suçlar karşısında sessizliği ve eylemsizliğidir. Bu bağlamda Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas), yaptığı açıklamada, Siyonist rejimin Yahudi yerleşimcileri ve bakanlarının Mescid-i Aksa'ya yönelik toplu saldırısının, Kudüs ve Aksa Camisine karşı din savaşı başlatmayı amaçlayan tehlikeli bir hareket olduğunu vurguladı.

Mescid-i Aksa Vaizi Şeyh İkrame Sabri de Mescid-i Aksa ve çevresinde yaşananların, aşırılık yanlısı İsrail gruplarının ve örgütlerinin işgalci ve aşırılık yanlısı hükümetin doğrudan desteği altında Filistin halkına ve kutsal yerlere karşı yürüttüğü topyekun ve benzeri görülmemiş savaşın bir parçası olduğunu söyledi.

Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırı, farklı İslam ülkelerinin tepkisini beraberinde getirdi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail İç Güvenlik Bakanı Itmar Ben-Gvir ve bir grup yerleşimcinin tüm dünyadaki Müslümanların duygularını kışkırtmak amacıyla Mescid-i Aksa'nın avlularına  düzenlediği saldırıyı sistematik bir eylem ve uluslararası normlar ve sözleşmelerin açık ihlali olarak nitelendirerek kınadı.

parstoday