SUDAN'DA NELER OLUYOR? (ANALİZ)

Siyonist rejim, Basra Körfezi ülkelerine yaklaşma konusunda nihai hedefine ulaşamadı, şimdi de Kızıldeniz ve Babü'l-Mendep'te önemli bir üssünü kaybediyor. 

Görüntülenme: 700 Tarih: 18 Nisan 2023 12:18
SUDAN'DA NELER OLUYOR? (ANALİZ)

Sudan'daki gelişmeler başka önemli değişiklikleri de beraberinde getirecektir.

Siyonist rejim, Basra Körfezi ülkelerine yaklaşma konusunda nihai hedefine ulaşamayınca, şimdi de Arap ve İslam ülkeleri arasında, Kızıldeniz ve Babü'l-Mendep'te önemli bir üssünü kaybediyor. Özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında Yemenlilerle barış her zamankinden daha olası hale geldiğinden bu yana.

Sudan'da Ömer el-Beşir hükümetinin devrildiği 2019'dan bu yana, ülkedeki gelişmelerle ilgili şu soru gündeme geldi: Siyasi gruplar ile Sudan ordusu arasındaki farklılıkların kaynağı içeriden mi yoksa dışarıdan mı?   Ve tabii ki bu ülkedeki gelişmeler incelendiğinde, fikir ayrılıklarının ağırlıklı olarak dış kaynaklı olduğu ve bu ülkenin meselelerinin başka yerden yönetildiği görülüyor.

Bu yıllarda “Özgürlük ve Değişim” olarak bilinen koalisyonun performansı öyle olmuştur ki, ülkede kamuoyunda daha fazla kafa karışıklığına neden olmuştur. Bu koalisyonun güçleri, Abdullah Hamdok'u başbakan olarak atadı, ancak onu kolayca görevden aldı, anayasayı değiştirme sözü verdi ve tüm grupların hükümet yapısına katılımını vurguladı. Ancak ülkede son günlerde yaşanan gelişmeler ve ordu ile muhalefet güçleri arasında yüzlerce ölü ve yaralıyla sonuçlanan çatışma, tüm bu iddiaların ve sloganların boş olduğunu, Sudan halkı için bir sonuç getirmediğini gösterdi.

Sudan'daki gelişmelerde yabancı güçlerin oynadığı role ilişkin söylenenlere gelince, Egemenlik Divanı Başkanı ve ordu komutanı Abdulfettah Burhan'ın (Hamidti olarak bilinen) Muhammed Hamdan Daghlo'yu anmak gerekiyor. Her ikisi de Suudi Arabistan ve BAE'nin desteğiyle Sudan'ı yönetmeye başlayan, Sudan'daki Amerikan yaptırımlarını kaldırmayı başaran ve Siyonistlerle ilişkilerin normale döndüğünü ilan eden muhalif kuvvetleri komutanı rejiminin devamını garanti altına aldıkları sonucuna vardılar.

Ancak son haftalarda bölgesel gelişmeler öyle bir cereyan etti ki, bu iki tanınmış Sudanlı asker, durumla ilgili zayıf analizlerine aldandıkları sonucuna vardılar. Yıllar sonra İran İslam Cumhuriyeti'nin Suudi Arabistan ile diplomatik ilişkileri sürdürmek için anlaşmaya varması ve İran ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesi, Sudan ordusunda kendi haline bırakılacağı inancını doğuran bir gelişmedir.  Tabii bu inanç bir başka yerde de doruğa ulaştı, o da Sudan'da iktidardaki ordunun Siyonist rejime bel bağlaması ve onunla ilişkileri normalleştirmesi. Ancak son aylarda Siyonist rejim içindeki siyasi gelişmeler ve bu rejimin direniş gruplarıyla son haftalarda yaşadığı gerilim, Sudan ordusunu bu rejimin kendileri için önemli bir destek noktası olmayacağı sonucuna götürdü.

Yeni iktidar geometrisinin boyutlarının kademeli olarak açığa çıktığı düşünüldüğünde hem Abdul Fattah Burhan hem de Hamidti'nin yaklaşmakta olan değişimlerin farkında olduğu ve bu nedenle daha önce bu iktidar geometrisinde hayatta kalmalarını ve kalıcılıklarını sağlamaya çalıştıkları görülmektedir. Elbette Siyonist rejim, ABD ve İngiltere hiçbir şey yapmayacak.

Sudan'ın mevcut durumunda, çatışmanın taraflarından hiçbiri konumundan taviz vermek istemiyor, hatta girdikleri bu kumarda geleceklerini riske atmaya bile razı değiller. Ama önemli olan nokta şu ki, Sudan'daki gelişmeler başka önemli değişiklikleri de beraberinde getirecek. Siyonist rejim, Basra Körfezi ülkelerine yaklaşma konusunda nihai hedefine ulaşamadı, şimdi de Arap ve İslam ülkeleri arasında, Kızıldeniz ve Babü'l-Mendep'te önemli bir üssünü kaybediyor. Özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında Yemenlilerle barış her zamankinden daha olası hale geldiğinden beri.

/Mohammad Reza Belwardi-7Sabah

Yorumlar