Yirmi yıl önce bugün, bir İsrail buldozeri Gazze Şeridi'nde Rachel Corrie'yi ezerek öldürdü. 23 yaşındaki Amerikalı barış aktivisti, zırhlı buldozerin Gazze'deki Refah mülteci kampında Filistinli bir ailenin evini yıkmasını engellemeye çalışmıştı. İsrailli buldozer şoförü, makinesini kasıtlı olarak onun üzerine sürdü ve onu ezerek öldürdü. Bu, tek "suçu" bir İsrail suçunun oluşmasını önlemek olan masum bir insanın soğukkanlılıkla öldürülmesi eylemiydi. Bedelini hayatıyla ödedi. Bu alçakça soğukkanlı cinayetten sorumlu tutulan oldu mu? Hayır! Siyonist İsrail, Amerikan vatandaşlarını öldürürken bile yanlış yapamaz. İsrail'in işlediği her suçtan sonra, Amerikan rejimi asalak devlete milyarlarca dolar yardım yapıyor. Rachel'ın ebeveynleri Cindy ve Craig Corrie, küçük kızlarının öldürülmesinin sorumlusunu bulmak için ellerinden gelen her şeyi denediler. İsrail ordusuna ve buldozerin üreticisi Teksas merkezli Caterpillar Inc.'e karşı yasal itirazlarda bulundular, ancak çabaları başarısız oldu. İsrail Yüksek Mahkemesi bile temyiz başvurusunu reddetti. Bu kusurlu İsrail yargı sistemi şu anda Benjamin Netanyahu ve hüküm giymiş suçlulardan oluşan çetesi tarafından daha da çürütülüyor. Rachel Corrie'nin ailesi de Amerika'nın İsrail'e yönelik politikasını etkileyemediklerini söyledi. Birkaç istisna dışında, ABD'deki her iki partinin üst düzey seçilmiş yetkililerinin İsrail'e sorgusuz sualsiz destek sağladığını fark ettiler. Nisan 2004'te Irak'taki ilk görev gününde öldürülen genç bir Amerikan askeri olan Casey'nin annesi Cindy Sheehan'ın dediği gibi, "Amerika'da sadece bir parti var. O da savaş partisidir." Siyonist İsrail bu savaş çığırtkanı ideolojinin bir parçasıdır. Amerikalı milletvekilleri, neo-Naziler tarafından yönetilen ırkçı varlık İsrail'e sadakatlerini kanıtlamak konusunda son derece hevesliler. Beyaz Saray'ın şu anki sakini Joe Biden, kendini Siyonist ilan eden utanmaz bir kişidir. Defalarca "Siyonist olmak için Yahudi olmanıza gerek yok" dedi. Filistinlilerin hayatları Amerikalı yetkililer için önemli olmasa da, suçun failleri İsrailli siyonistlerse Amerikalıların hayatlarını bile umursamıyorlar. Filistinli-Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akle, gazeteci olduğu ve sadece işini yaptığı bilmesine rağmen İsrailli bir keskin nişancı tarafından kasıtlı olarak hedef alındı. 8 Haziran 1967'de İsrail hava kuvvetleri, Akdeniz'deki Amerikan gemisi USS Liberty'yi kasıtlı olarak hedef aldı. İsrail'in Mısır, Suriye, Ürdün gibi ülkelere Altı Gün Savaşı olarak adlandırılan saldırısı sırasında İsrail adına istihbarat görevini üstlenmişti. İsrail saldırısı iki saatten fazla sürdü ve 34 Amerikalı denizcinin ölümüne, 171 denizcinin de yaralanmasına neden oldu. Amerika, İsrail'i uluslararası sularda bu suçtan sorumlu tuttu mu? Bunu yapmak şöyle dursun, Siyonist rejim milyarlarca dolar ile dolup taştı. Daha sonra Amerikan başkanı Lyndon Johnson ve Savunma Bakanı Robert McNamara konunun üstünü örttü. USS Liberty resmi görevdeydi. Görevdeki kendi denizcilerini umursamayan Amerikalı yetkililer, yalnız bir barış aktivisti olan Rachel Corrie'nin İsrailliler tarafından vahşice öldürülmesini neden umursasınlar ki? Bu arada Filistinliler, Rachel Corrie'nin 20 yıl önce bugün ezilerek öldürüldüğü yere bir zeytin ağacı dikti. Kendisi ölmüş olsa da hatırası yaşamaya devam ediyor. Siyonist suçluların, Filistinliler ile barış ve adalete inanan diğer insanlara karşı işledikleri sayısız suçlarından sorumlu tutuldukları bir gün gelecek.
Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr
Görüntülenme: 794 Tarih: 25 Mart 2023 14:15