Siyonist rejim başkanı, işgal altındaki topraklarda olup bitenlerden çok endişe duyduğunu söyleyerek, “İsrail'in bağımsızlığının 75. yıl dönümü ile 80. yıl dönümü arasında geçen yıllarda çok önemli bir sınavla karşı karşıyayız. Şu anda çatlakların derinleştiğini ve daha acı verici olduğunu görüyorum ve bunu ciddi olarak düşünmeden edemiyorum. Gerçek şu ki, İsrail'de tarihte iki kez bir Yahudi devleti kuruldu ve 80. yılına gelmeden iki kez yıkıldı.” dedi.
Bu uyarılar sadece Herzog ile sınırlı kalmamış, daha önce de bu rejimin diğer yetkilileri, iç bölünmelerin derinliği ve boyutu nedeniyle bu rejimin kendi içinden çökme olasılığına karşı defalarca uyarılarda bulunmuştu.
Mayıs 2021’de yani 12 günlük savaşın başladığında “Ariye Şavit” İsrail’in son 70 yılda uğradığı yenilgilerle ilgili kaleme aldığı “3. Ev, halktan kabilelere” adlı kitabını yayınladı. Şavit kitapta Siyonist rejimin karşı karşıya olduğu en önemli tehditleri, iç çatışma ve anlaşmazlıkları ve Yahudi halkının son şansı olarak İsraillilerin nasıl birleşebileceğini inceledi.
Eski başbakan Naftali Benett Siyonist topluma Haziran 2022’de 27 sayfalık bir çağrıda şöyle dedi: Şimdi İsrail gerçek bir sınav ve tarihi bir aşama ile karşı karşıya, ya devam etmeli ya da kaos dönemine geri dönmelidir, çünkü bugün İsrail benzeri görülmemiş bir duruma tanık oluyor ve çöküşün eşiğinde. Şimdi kader aşamasıyla karşı karşıyayız. İsrail şimdiye kadar iki kez bölündü, ilkin ömrünün 70’li yıllarında iç çatışmalardan kaynaklanmıştı, 2.si ise İsrail'in 80'li yıllarındaydı ve biz üçüncü dönemi yaşıyoruz.
Siyonist rejimin eski başbakanı Ehud Barak da bir yazısında İsrail'in kuruluşunun 80. yıldönümünden önce yok edilmesinden korktuğunu itiraf ederek şöyle yazdı: Yahudiler şimdiye kadar 80 yılı aşkın süredir hüküm süremediler. İsrail'in şu anki hükümeti ömrünün sekizinci on yılına girmek üzere ve sekizinci on yılın lanetinin şu anki İsrail hükümetini saracağına dair bir korku var.
Mossad casusluk servisinin eski başkanı Tamir Pardo da, geçtiğimiz günlerde Tel Aviv Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada, İsrail'i kendi kendini yok eden bir toplum olduğunu anlatan bir başka Siyonist yetkilidir.
Gerçi Netanyahu şimdi eleştirenler ve protestoculara karşı direnmeye çalışıyor fakat kendisi de bizzat 2017 yılında benzer açıklamalarda bulunmuş, İsrail’i 100 yaşına götürmeye çalışacağını, fakat bunun belli olmadığını, zira şimdiye kadar hiçbir Yahudi  “devletin” 80 yıldan fazla sürmediğini söyledi.
Bu açıklamalar, sözde reformlar ya da yargı darbeleri konusundaki görüş ayrılıklarının İsrail'i daha önce görülmemiş iç ayrılıklarla karşı karşıya bıraktığını açıkça gösteriyor. Fakat gerçek şu ki iç ihtilaflar sadece bu konularla kısıtlı değil ve sorunlar ve iç bölünmeler daha derin ve geniştir.
Netanyahu hükümeti, yapılacak reformların Yargıtay'ın siyasete müdahale düzeyini azaltacağını iddia ediyor fakat eleştirmenler, yolsuzluk suçlamasıyla yargılanan Netanyahu'nun yargı değişiklikleri ve yolsuzluğu yaymakla İsrail'de demokrasi dengesini bozmaya çalıştığını söylüyor.
Böyle bir durumda, muhaliflerin ve taraftarların uzlaşmaya varabileceklerinin tasavvur edilebileceği bir orta yol yoktur. İşte bu konu, Siyonist rejimin elebaşı İshak Herzog'un, defalarca uyardığı iç çatışmaların yoğunlaştığını ve içeriden çöküş seçeneğinin güçlendiğini gösteriyor.

parstoday