Birinci konu düşmanın İran’a karşı yenilgiye uğramasıdır. İran’daki kargaşalarda düşmanın hedefleri gerçekleşmeyince geniş propaganda çalışmaları ile halkın İslam inkılabı zafer yıldönümü etkinliklerine katılımını etkilemeye çalıştı, fakat halkın benzersiz katılımı, düşmanın yenilgiye uğramasına sebep oldu.
Seyyid Hasan Nasrullah bu konuda şöyle diyor: İran İslam cumhuriyetinin yıkılması üzerine hesap açanların hesapları kuruntular üzerinedir ve temel alınamaz zira yanlış ve yenilmiş hesaplardır.
Nasrullah’ın konuşmasının ikinci ekseni, düşmanın Lübnan’a karşı hedefleri üzerine odaklıydı. Siyonist rejimin tek yanlı ve illegal şekilde Karış doğal gaz havzasını kullanması, düşmanın Lübnan karşıtı eylemlerindendir. Siyonist rejim İsrail ve Lübnan geçen Ekim ayında deniz sınır anlaşmasını imzaladılar. Buna rağmen bu anlaşma Benyamin  Netanyahu kabinesinin geciktirmeleri ve anlaşmayı kabul etmemesi nedeni ile şimdiye kadar Lübnan için ekonomi alanında hiçbir getirisi olması.
Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah bu bağlamda şöyle diyor: Lübnan’da petrol ve doğal gaz çıkarılması konusunda gecikmeler ve asılsız vaatlerin olduğunu bilirsek, Siyonist düşmana Karış sahasından gaz çıkarmasına asla izin vermeyiz ve bu konuda her türlü gecikme hakkında uyarıda bulunuyoruz.
Seyyid Hasan Nasrullah’ın konuşmasının bir diğer ana gündemi Lübnan’da isyan ve kargaşaların oluşturulmasıdır. Aslında Lübnan Hizbullah partisi genel sekreteri, Amerika ve Siyonist rejimin Lübnan’da kargaşa çıkartmaya çalıştığına inanıyor. Zira bir yandan Siyonist rejim bir iç kriz ile karşı karşıya ve hatta dağlıma tehlikesi yaşıyor ve diğer yandan da Washington’un Lübnan’ın içişlerine karışması bu ülkede  kabinenin kurulması ve yeni cumhurbaşkanını tanıtma konusunda yaşanan  siyasi çıkmazın diğer sebebidir.
Buna binaen Seyyid Hasan Nasrullah Lübnan’da kargaşalar ve isyanların sonucu hakkında uyarıda bulunarak Amerikalılara hitaben şöyle bir vurguda bulundu: Amerikalılar bilsinler ki eğer Lübnan’ı kaosa sürüklemek isterlerse, bunun anlamı bizim boş oturmayacağımız ve acıyacağınız yerden size darbe vururuz ve eğer böyle olursa sizin aziz “İsrail”inizle savaş seçeneğine gideriz; ben Amerikalılara diyorum ki eğer Lübnan’da isyan ve kargaşa çıkarmak isterseniz, tüm bölgede kaosu bekleyiniz ve benim kastım, İsrail’dir.
Düşmanın Lübnan’a karşı izlediği bir diğer önemli hedef, halkı şimdiki yetkililere ve de Lübnan Hizbullah’ına karşı güvenini yok etmektir. Bu hedef eskiden de izlenirdi ve şimdi ciddi bir hedef olarak gündeme alınmıştır. Aslında düşman Hizbullah’ı Lübnan’da peş peşe yaşanan çıkmazlar ve de ekonomi sorunların müsebbibi olarak tanıtmaya çalışıyor.
Lübnan Hizbullah genel sekreteri bu konuda da şöyle diyor: 2019 yılından ve Amerika’nın Lübnan’a tekrar sulta kurma çalışmaları ardından bizim ülkemiz tekrar hedef haline geldi. Dönemin Amerika başkanı Barack Obama bizzat yaptığı açıklamada nizamların devrilmesi için sadece kamuoyunu tahrip etmek ve yozlaştırmayı, böylece halkın kendi liderlerine olan güvenlerini kaybetmesi gerektiğini itiraf etti ve bu yöntem bugün Amerika başkanı Joe Biden tarafından da izleniyor.

parstoday